Sektörel

Kanal İstanbul için kim ne dedi? 

ÇED raporunun onaylandığı Kanal İstanbul'da sular durulmuyor. Kanal İstanbul projesi için hem muhalefet hem de hükümet cephesinde art arda açıklamalar geliyor. Peki Kanal İstanbul için kim ne dedi? 

Cuhmurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2011 yılında "çılgın proje" olarak açıklanan Kanal İstanbul projesinde son günlerde sular durulmuyor. Gündemden bir an olsun düşmeyen Kanal İstanbul projesi tartışmalara neden oluyor. 

Siyasi liderlerden Kanal İstanbul'la ilgili art arda açıklamalar gelirken, projenin Ulaştırma, Haberleşme ve Altyapı Bakanlığı tarafından hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu dün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca uygun bulunarak kabul edildi. Komisyonun sonuçlandırdığı ÇED raporu halkın görüş ve önerilerini almak üzere Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nde ve Bakanlıkta 10 gün görüşe açıldı. Projenin ÇED Raporu, 10 günlük süre sonunda toplanan görüşlerle beraber, 5 iş günü içerisinde "bakan onayı"na sunulacak. 

Günlerdir İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ile hükümet arasında tartışmaları devam eden Kanal İstanbul'un ÇED raporunun açıklanması ile birlikte deprem profesörleri, siyasi liderler ve bir çok önemli isim art arda açıklamalar yaptı. 

Peki Kanal İstanbul tartışması neden başladı? Kanal İstanbul için kim neler dedi? Kanal İstanbul yapılacak mı? Kanal İstanbul neden yapılıyor ve nereye yapılacak? Bütün bu soruların yanıtlarını sizler için derledik; Bakalım Kanal İstanbul için kim neler demiş...

Kanal İstanbul tartışmaları projenin açıklandığı günden bu güne kadar devam ediyor. Son zamanlarda bu kadar gündeme gelmesinin en büyük sebebi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan'ın 8 Aralık Pazar günü yaptığı açıklaması oldu. 

Bakan Turhan, İstanbul Boğazı'nı kazalardan kurtaracak Kanal İstanbul projesinin güzergahında, mevcut ve planlanan diğer kurumlara ait projelerle ilgili görevlerin belirlenmesi ve yerine getirilmesi için Bakanlıklar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) arasında iş birliği protokolü imzalandığını açıklamıştı. 

Bunun üzerine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul için bakanlıklar ve İBB arasında imzalanan protokoller bulunduğuna yönelik açıklamasına tepki göstermiş, "2012, 2014, 2015, 2016 hatta 2018'de de o dönemin yetkilileri ile aralarında yapılmış protokoller var kurum içinde. Ama protokol deyince sayın bakan zannedersiniz ki ‘imzayı attık iş bitti.' Eğer sayın bakanı bir imza kurtaracaksa ya da İstanbul bir imza mahvedecekse hiç kusura bakmasın, bu konuda da araştırma yapmamış. Sayın bakanı hep uyarıyorum araştırarak ve süreci derinlemesine analiz ederek beyanatta bulunması konusunda. Yine uyarımı yapmış olayım. Ama ne yazık ki talihsiz bir açıklama" ifadelerini kullanmıştı. 

Asıl tartışma bundan sonra başladı.

Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu'dan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na çok sert yanıt geldi.

Tevfik Göksu, İmamoğlu'na yanıt olarak şunları söyledi;

Geçtiğimiz hafta su zammı ile gündeme gelen İBB Başkanı, AK Parti'nin zammı reddetmesi ile, Kanal İstanbul üzerinden polemik açıp, bir gündem değiştirme telaşına girerek, kendi tabiri ile söylüyorum, "ucuz ve iyi olmayan bir siyaset" yapmıştır.

Bunu yaparken de, "asrın projesi" olarak adlandırdığımız bu büyük vizyon projesini "ihanet", "cinayet" ve "felaket" diye adlandırmak gibi son derece talihsiz bir yaklaşım ortaya koymuştur.

Esasında, bunda çok şaşırdığımız bir şey de yok. Çünkü yakın siyasi tarihimizi bilenler bilir ki, CHP zihniyeti bu ülkede yapılan tüm büyük projelere ve hizmetlere her zaman karşı olmuştur.

Zamanında, Vatan Caddesi'ne, Keban Barajı'na, otoyollara, köprülere, Marmaray'a, Yeni Havaalanı'na, Avrasya Tüneli'ne karşı olmuştur. Hiçbir gerekçe bulamazsa, "çevreye zararlı" demiş, "çok pahalı" demiş, "depremde ne olacak?" demiş, "rant kapısı" demiş, demiş de demiştir.

Şaşırdığımız bir şey yok. CHP budur. İBB Başkanı, CHP'de yeni bir ses olma iddiası taşıdığı için, kendisinden daha aklı selim açıklamalar duymak isterdik. Gündem değiştirme sevdasına, bu ülkenin asrın projesine karşı daha özenli ve daha bilgili bir dil kullanmasını beklerdik.

"Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, 3. havalimanı'nı nasıl yaptıysak..."

CHP'nin bütün itirazlarına rağmen nasıl otobanlar yapıldıysa, boğaz köprülerini, Marmaray'ı, Avrasya Tüneli'ni, 3. Havalimanı'nı bütün "istemezükçülere" rağmen nasıl yaptıysak, Kanal İstanbul da Allah'ın da izniyle yapılacaktır.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP cephesinden Kanal İstanbul'la ilgili açıklamalar yapıldı.

Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul için beni bir kişi ikna edemez!

İmamoğlu, çılgın projesinin karşısında olduğunu şu sözlerle ifade etmişti;

"Bir söz söyledim Meclis'te. '3 çocuk babası bir vatandaş olarak ben bana hiçbir şekilde Kanal İstanbul'un dayatılmasını istemiyorum, reddediyorum' demiştim. Bu önemli. 2011 yılında bir seçim vaadi olarak ortaya atılan projenin ne tartışıldığını ne de kamuya açık konuşulduğunu gördüm. Bakın bu dayatmadır. Ben bir iş insanıyım, tahminlerim kuvvetlidir. 75 milyar olduğunu düşünmüyorum, çok daha fazladır bu yatırımlar. Ocak ayının ilk haftası Kanal İstanbul Çalıştayı yapacağız. Ben İstanbul'un coğrafyasının böyle bir değişimi kaldıramayacağını düşünüyorum. Bilimsel gerekçeleri var. Tek başına 135 milyon metrekare tarım alanının yok oluşu bile gerekçedir. Marmara'nın Karadeniz'e etkisi, 8 milyon kişinin bir adada yaşaması durumu. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler neticesinde gemi boyutlarının büyümesi. Gerekçeye bakar mısınız. Yüzde 90'ı geçersiz. İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısı azalmakta. Bu sudan bahaneyle 10 bin yıllık coğrafyayı böyle bir şeyle paramparça etmenin, ÇED raporunu okumadan önümüze çıkıyorlar, 1 milyon 150 bin nüfus oluşturuluyor kanalın etrafında. Hani tankerler, gemiler? Yeni bir rant projesi mi? 1.5 milyar küpe yakın hafriyat, odalara göre 2 milyarküp.

Ben hayatımda hiç dilsiz şeytan olmadım. Konuşacağız kardeşim. Beni bir kişi ikna edemez kardeşim. Beni bilim ve akıl ikna edecek. Bilim ve aklın yatmadığı hiçbir şeyin peşinden gitmeyeceğim. Bu bir siyasi mesele değildir. Bu biri istedi diye ya da istemedi diye yapılıp yapılmayacak bir şey değildir. Bu akıl işidir. Bu sebeple sürece özellikle dahil olmanızı diliyorum."

Aykut Erdoğdu: Kanal İstanbul'a harcanacak parayla yeni iş kaynakları yaratılabilir!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu ise Kanal İstanbul'la ilgili şu ifadeleri kullandı; "Ülkemizde en büyük sorun işsizlik diyoruz ama iktidar sanki ülkenin böyle bir sorunu yokmuş gibi duymazdan gelmeye, umursamamaya ve bu sorunu çözecek çareler üretmek yerine Kanal İstanbul gibi fantezi projelere büyük kaynaklar ayırmaya çalışıyor. Resmi rakamlara göre yüzde 15 işsizlik bulunan bir ülkede 75 milyar lirayı İstanbul'a ikinci bir su yolu açmak için neden harcıyoruz? Bu ülkenin en büyük sorunu işsizlik. Ülkeye yapılan her yatırım vatandaşların geniş kesiminin sorununu çözecek kapsayıcılıkta olmalıdır. Buraya harcanacak para ile pek çok işsizin istihdam sorununu çözecek yeni iş kaynakları yaratılabilir."

Muhalefetin karşı çıktığını her fırsatta açıkladığı Kanal İstanbul projesi için hükümet ise her fırsatta sürekli projenin kesinlikle yapılacağını açıklıyor. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Kanal İstanbul'la ilgili şu değerlendirmelerde bulundu; " Efendim 'Kanal İstanbul'u yapacağız', neye göre yapacaksınız? Herkes "Hayır" diyor, bir kişi "Yapacağım" diyor. Hangi para hangi fizibiliteyle yapacaksın? Yapamazsın kardeşim. İlk seçimde zaten gideceksin. Hiç kimse buraya para ayırmaya kalkmasın. Hiç kimse 5 kuruş para ayırmaya kalkmasın. Ayırdıkları paranın kuruşu dahi verilmeycektir. İstanbul'a ihanete doymadılar mı? Bir tarihe kültüre rant gözüyle bakılabilir mi? Bir tarih bir kültür beton ormanına dönüştürülebilir mi? Ağaç bile bırakmadınız. Meydan bile bırakmadınız. Bir kişi her şeyi bilirim diyorsa hiçbir şey bilmiyordur"

İlker Başbuğ: Kanal İstanbul olursa Trakya ikiye bölünüyor

Genelkurmay 26. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da Kanal İstanbul'la ilgili çok çarpıcı bir açıklama yaptı. Başbuğ, çılgın projeyle ilgili şunları söyledi; 

"Montrö’yü nasıl riske eder? Montrö’nün son iki maddesi 28 ve 29. maddesi. 28. maddesi Montrö’nün tamamen ortadan kaldırılması ve durdurulmasıyla ilgili. Bazı maddelerin değiştirilmesiyle ilgili de 29. madde. Uluslararası hukukta bir kural var, koşullarda değişiklik olması.

Siz Kanal İstanbul’u yaptığınız zaman koşullarda bir değişiklik yaratıyorsunuz. Montrö’nün dışında ayrı bir yapılanma. Koşullarda değişiklik olması durumunda taraflar bu anlaşmaya son verme ya da uygulamayı durdurma hakkına sahip. İlgili yerlere müracat edecekler. Diyecekler ki, ‘Kanal İstanbul koşullarda değişiklik yarattı’. O zaman Montrö’ye kaldıralım, yeni bir sistem belki. O zaman haydi yeni bir konferans. Daha kötüsünü de yaratabilir. Koşullarda önemli bir değişiklik oluyor.

Türkiye’ye olacak bir saldırı. Ben devlet adamı olarak olabilecek gibi düşünmem lazım. Olabileceğine yönelik senaryoları hazırlamam lazım. Bir saldırı olursa ben Trakya’yı nereden savunacağım? Mümkün olduğu kadar en ileriden savunacağım.

Kanal İstanbul olursa Trakya ikiye bölünüyor. Bu Trakya’yı en ileride savunma yapacak birlikleri olumsuz etkiler yapar. Anadolu’dan gelecek veya Kanal’ın doğusundan gelecek lojistik akışlar. Takviye kuvvetleri. Ankara’daki birliği gerekirse Trakya’ya getireceksiniz. Trakya’da nereden geçeceğiz? Bunlar düşman atışlara, tahriplere hassas mı? Düşman ilk önce oraları tahrip edecek, sizin lojistik akışınızı engellemeye çalışacak. Biz Trakya’yı en ileriden savunacağız. Kanal İstanbul’la Trakya’yı bölüyorsunuz. Geriden gelecek hareketleri engelliyorsunuz. Bu doğru bir şey değil"

Abdullah Sevim: Parasını verelim vazgeçsinler!

"Bu proje kendilerinin de ifade ettiği gibi çılgın bir proje. Akıl işi değil" diyen Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim Kanal İstanbul'la ilgili şunları söyledi; 

"Bununla ilgili bir çok uyarı yapıldı. Nüfus artacak, ekoloji değişecek. Kanal İstanbul yapılırsa 500 bin nüfus artacak deniliyor ama bence burayı 500 bin nüfusla bırakmazlar. Orada bir rant hesabı olduğunu düşünüyoruz. Kanal İstanbul’dan vazgeçememelerinin sebebi rant. Bu ranttan dolayı vazgeçemiyorlarsa ben kendilerine bir teklif sunmak istiyorum. Hesaplasınlar, ne kadar kazanacaklarsa biz millet olarak onlara bunu verelim. Kanal İstanbul’u başımıza bela etmesinler. Bu kadar lüzumsuz bir şeye gerek var mı? İşsizliğin bu kadar arttığı bir dönemde buna neden gerek duyuyorlar? Kanal İstanbul’un ülkeye büyük bir yük getireceğini düşünüyoruz."

Mustafa Destici: Kanal İstanbul projesi ve bütçesi detaylı şekilde anlatılmalı

Kanal İstanbul hakkında konuşan bir diğer isim ise Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici oldu. Destici, "Muhalefet, Kanal İstanbul projesinin İstanbul'a zarar vereceği, deprem riskini artıracağı, su kaynaklarını kurutacağı ve en önemlisi de aslında bir rant aracı olarak yapıldığını iddia ediyor. Ben bunu şahsen şık bulmuyorum. Kimseye de bunu yakıştıramam." diye konuştu.

Oğuz Gündoğdu: Kanal İstanbul'un depremleri tetikleme konusunda bir etkisi olmaz

İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü eski öğretim üyesi Dr. Oğuz Gündoğdu, "Kanal İstanbul Projesi'nin, depremleri tetikleme konusunda bir etkisi olmaz" dedi.

Gündoğdu, projeleyle ilgili şöyle konuştu; "Benim fikrim; Kanal İstanbul'un, depremleri tetikleme konusunda bir etkisi olmaz. Yerin 20 kilometre derinliğinde ve 7'nin üzerinde büyüklükte deprem hazırlığı var. Kuzey Anadolu Fay hattını tetikleyecek etki yapmaz. Depremi tetikleyemez ama 'depremden nasıl etkilenir?' ayrı bir şey. Yerin 18-20 kilometre derinliğinde olan bir depremin kanal ile birlikte tetiklenmesi çok doğru bir şey değil."

Celal Şengör: Kanal İstanbul'un Marmara’nın ekosistemini bozacağını sanmıyorum!

Gazeteci Fatih Altaylı, Prof. Dr. Celal Şengör'ün Kanal İstanbul'la ilgili değerlendirmelerini şu sözlerle anlattı; 

"Sizlerden bu konuda çok talep geliyordu. Celal Hocamızın internette dolaşan bazı eski söylemleri ile Şengör’ün Kanal İstanbul’un yapımını desteklediği iddia ediliyordu" diyen Altaylı, şöyle devam etti:
 
"Sevgili dostumdan bu konulara açıklık getirmesini rica etmiştim. O da bana ‘Yıllar önce Ali Kırca’nın programında hocam Roger U. Smith ile birlikte yer almıştık ve o zaman Kanal’ın yer seçiminin doğru olduğunu ancak kanalın çevresine yeni bir yerleşim alanı yapılması halinde bunun bir facia olacağını söylemiştim. Kanalı desteklerim ama yeni bir yerleşim bölgesi oluşturulursa Tayyip Bey ile bu konuda yollarımız ayrılır’ dediğini hatırlatmıştı. Ben de kendisinden bugünkü görüşünün ne olduğunu ve jeolojik açıdan değerlendirme yapmasını rica ettim. Bakın ne diyor Celal Şengör:

‘Şimdi bugünkü düşüncelerimi özetleyeyim: Kanal deprem tetiklemez, zira buradan çıkacak toprağın ağırlığı yaklaşık 300 milyar kilodur. Onun yerine geçecek olan deniz suyu (Karadeniz yüzey suyunun yoğunluğunu 1,01 alalım) ise aşağı yukarı 121 milyar kilodur. Yani, burada meydana gelecek bir ‘hafifleme’ yaklaşık 170 milyar kilodur. Şimdi bakalım Atatürk Barajı’nın durumuna. Atatürk Barajı’ndaki suyun ağırlığı 480 milyar kilodur; bunun yarısı buharlaştığı zaman (yani 240 milyar kilo), 24 Nisan 2018’de barajın altından geçen faal Bozova Fayı’nda 5,2 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Yani Kanal İstanbul’un neden olacağı yük azalması Atatürk Barajı’nınkinin birbuçuk katı azdır ve kanalın altından da faal bir fay geçmemektedir. Kanal İstanbul’un musavver mevkii Kuzey Anadolu Fayı’na yaklaşık 40 ile 20 km arasındadır. Kanal altındaki litosferin elastik gücü bu kanalı çok rahat taşır.

Bu şartlar altında, Kanalın KAF üzerinde bir deprem tetiklemesi ihtimali çok düşüktür. Kaldı ki, kanaldan kaldırılacak taş malzeme uzağa taşınmayacaktır. O zaman bir hafiflemeden ziyade net bir yüklemeden bahsedebiliriz. Bu da teorik olarak güneydeki fayı sıkıştıracağı için deprem riskini neredeyse hesap dahi edilemeyecek kadar küçük bir miktarda azaltır. Ancak kanalın akarsu mühendisliğinin iyi yapılması gereklidir. Aksi takdirde buradaki akıntı hızı, ne kadar zamanda kanal çevresinin aşınacağı gibi değişkenler bilinemez.

Ayrıca kanal çevresindeki su tutan tabakalar (yani akiferler) çok ciddi bir şekilde incelenmelidir (bu zor bir iş değildir ama para ve zaman gerektirir).

Kanal Marmara’nın ekosistemini bozar mı? Sanmıyorum, çünkü gelecek su çok değil. Marmara zaten can çekişiyor. Ama tekrar edeyim: Kanal çevresi yapılaştırılırsa işte o zaman facia olur. Yani bu açıdan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’nın cinayet lafı yerinde kullanılmıştır. (Kanal doğrudan onun yönettiği şehri ilgilendirdiği için, elbette onun da ‘işidir’).Bu konuda Naci Görür’ün madde madde yayımladığı tehlikelere baksın okuyucularımız. İnternette var. Onların hepsine katılıyorum ama çoğu için ben bir amatörüm.’"

Fatih Portakal: Kanal İstanbul'un amacı ABD ordusunun Karadeniz'e girişinin önünü açmak

FOX TV Ana Haber sunucusu Fatih Portakal da tartışmalara katıldı. Portakal, Kanal İstanbul için şunları söyledi; "Kanal İstanbul'un yapılmak istenme nedeni bana göre, ne ihtiyaçtan, ne ticari bir gereksinimden. Parasal rant da ilk sırada değil. Bana göre ABD donanmasının Karadeniz'e çıkışının ve yerleşmesinin önünü açmak. Gizli ajandanın bu olduğunu düşünüyorum. ABD ne düşünüyor acaba?"

Prof. Cemal Saydam: Bu rapor felakettir

Prof. Cemal Saydam, Kanal İstanbul projesi için hazırlanan 1595 sayfalık ÇED raporuna ilişkin şu açıklamayı yaptı;

“İlk gün ne dediysem aynen onu diyorum. Bunu yaparsanız Marmara ölür. Ölürse kokar. Sadece Boğaz değil bütün Marmara Bölgesi kokar. “Hata yaptık geri dönelim” derseniz o da olmaz. Bu kadar ciddi sonuçları olan bir şey. Sayfa 371’de finansal fizibilite çalışmasının 75 milyar TL olduğunu yazıyor. Buraya gelir gider kamleri yazılmış. Hani bu kanal gemiler geçsin kanaldan gelir elde edilsin diye yapılıyordu? Gelirler kısmında birinci sıraya "ayrimenkul gelirleri”ni koymuşlar. O zaman gitsinler emlak bürosuyla, Banker Kastelli’yle tartışsınlar"

Saydam, ÇED raporu öncesinde kendisinden ya da Türkiye’nin önde gelen deniz bilimcilerinden görüş alınmadığını ifade ederek,

"Hiç kimse bize sormuyor. Bir şey sormaya korkuyorlar. İki denizi birleştiriyorsunuz kime istersen sor. Bakkala, peynirciye, ayakkabıcıya sor. Bir denizciye sormuyorsunuz. Kaç tane deniz bilimci saydılar. O zaman kaliteleri söz konusu oluyor. Nerde Türkiye’nin medarı iftiharı deniz bilimciler? Bunları yetiştirmişsiniz, bir başka öğretim üyesi ise “Nuhun Gemisi roketle çalışıyor” diyor. Öyle olunca ortaya da böyle bir rapor çıkıyor. Onu da bozdur bozdur harca" diye konuştu.

Prof. Saydam raporda yer alan deniz suyu oksijen oranıyla ilgili olarak da şu yorumu yaptı:

"Deniz yüzeyinden ve dipten örnek almışlar ikisini birleştirip oksijen ölçtük diyorlar. Bu bilimsel anlamda dayak atmaya bile değmez. Bu rapor bilimsel anlamda felakettir. Tarih 2020’ye geliyor ve Türkiye’nin böyle bir ÇED raporu çıkarması utançtır. Marmara astımlı doğdu ölür, ölsün denir mi hiç. Böyle bir proje rafa bile kalkmaz bu projeyi unutacaksınız. Amaç gündem değiştirmekse eğer o güzel yapılıyor."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Kanal İstanbul projesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. 

 "Bu projeden hiçbir haklı ve meşru bahanesi olmadan rahatsızlık duyanlar şuursuz ve gayri millidir" diyen Bahçeli,  "Kanal İstanbul'un yönetimi ve rejimi iyi yürütüldüğü takdirde Türkiye'nin eli güçlenecek, jeostratejik imkan ve kabiliyeti perçinlenecektir" ifadelerini kullandı.

Bahçeli ayrıca, "Kanal İstanbul'un ABD Donanmasının Karadeniz'e çıkışının önünü açmak için hazırlandığını söyleyenler sadece yalancı değil müfteridir" diye konuştu.

Kanal İstanbul Projesiyle ilgili referandum çağrılarını hezeyan olarak nitelendiren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı; 

"Bir siyasi partinin seçimden önce vaatlerini sıralayıp iktidara geldikten sonra sözünü tutması milli iradeye saygının gereği, demokrasiye bağlılığın neticesidir. CHP'nin bunu anlaması oldukça zor ve zahmetlidir. Kanal İstanbul; Karadeniz ile Akdeniz arasında geçit olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğini rahatlatmak için İstanbul'un Avrupa yakasında Karadeniz ile Marmara Denizi arasında 43 kilometrelik yapay bir su yoluyla açılacak projenin ismidir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kanal İstanbul eleştirilerine sert yanıt

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kanal İstanbul ile ilgili yapılan eleştirilere sert yanıt verdi. Erdoğan şu ifadeleri kullandı;

"Kanal İstanbul projesi hayata geçecek. Birileri Kanal İstanbul projesini yaptırmayız diyor daha şimdiden müteahhitlere tehditler savuruyor.
 
Sen zaten iktidara gelemeyeceksin ki…

Bu millet bu ülkede size iktidar vermez. Siz yapılacak her şeyin önüne dikilen bir anlayışsınız. Dikili ağaçları söken bir zihniyetsiniz.

Bunlar gezici. Biz ise 1 günde 11 milyon fidan ve ağacı diken bir iktidarız farkımız bu.

Bir İstanbul boğazımız var. Siz Independent olayını unutuyor musunuz. Hepsinden öte Montrö anlaşması Türkiye’ye kazandırmıştır ne kaybettirmiştir. Bunu hiç düşündünüz mü?

Bunlara sorsanız  Marmaray  da , Yavuz Sultan Selim köprüsü de, Osmangazi köprüsü de olmazdı"

İBB'de Kanal İstanbul protokol tartışması

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 'Kanal İstanbul işbirliği protokolü'nden çekildiklerini söyledi. İmamoğlu bakanlıklara konuyla ilgili yazı gönderildiğini belirtti. 

İmamoğlu konuyla ilgili şunları söyledi:

"Ne yaparlarsa yapsınlar bize engel olamayacaklar. Biz 16 milyon İstanbullunun hakkını aramaktan asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. Bize karşı yönelecek antidemokratik yöntemler karşısında asla ve asla yılmayacağız, 16 milyonun hakkı olan konularda asla geri adım atamayacak, asla susmayacağız.

Oturup izleyenlerin devri bitmiştir. Ben yaptım oldu devri bitti. ‘Benim işim sanane’ bitti. Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasının doğru olup olmadığını bilim insanlarıyla tartışacağız. Kapatıldığı için bu milletin kaç milyarı çöpe atılıyor seslendireceğiz.

Başka bir niyet varsa bunu milletçe sorgulayacağız. Kanal İstanbul’u çizgi film yapmak kolay. Kanal’ın etrafına çizgi filmde 60 katlı gökdelen dikmek de kolay. Bu kadar ciddi bir konunun gayriciddi bir şekilde ele alınmasına karşı çıkacağız. Bu kadar net. Ya Kanal, ya İstanbul"

Ekrem İmamoğlu'nun bu açıklaması üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "İBB'nin çekilme hakkı yok!" şekline çok net bir açıklama yaptı. Kurum, ÇED raporu hazırlanırken birçok sivil toplum kuruluşunun, akademisyenin görüşüne başvurulduğunu, çevreye ilişkin her türlü detayın düşünülerek raporun hazırlandığın söyledi. Kurum, "Sadece bakanlığımız bünyesinde bu süreç yürütülmemiştir. Tüm belediyelerle ortak çalışma yürütüldü. Aslında bu süreç en büyük paydaş olan İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle birlikte yürütüldü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı ortak protokolden çekildiğini ifade etmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin tek taraflı olarak protokolden çekilme yetkisi bulunmamaktadır. Meclis kararıyla protokoller imzalanır, yine meclis kararıyla protokollerden vazgeçebilirsiniz. Meclisin karar almadığı bir protokolden tek taraflı olarak vazgeçemezsiniz. Vazgeçerseniz eğer buradaki maddi ve hukuki sorumlulukları da almış olursunuz." diye konuştu. 

Ekrem İmamoğlu yarın Kanal İstanbul'u anlatacak!

İBB İmamoğlu, iptal edildiğini açıkladığı İBB protokolü dahil, Kanal İstanbul projesiyle ilgili geniş bir bilgilendirme yapacak.

İBB'nin Saraçhane yerleşkesinde yarın saat 09:30’da gerçekleştirilecek basın toplantısında İmamoğlu, projenin hukuki boyutları üzerinde durup medya mensuplarının sorularını yanıtlayacak.

Kanal İstanbul nedir?

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, Kanal İstanbul Projesi'nin şu sözlerle anlatıyor; "Kanal İstanbul, sadece bugünün değil yarının da projesidir. Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’nı kazalardan kurtaracak projedir." 

İstanbul'daki gemi trafiğini azaltmak, kentsel dönüşüm yaparak güzergah üzerindeki çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırmak ve ülkenin konumunu ve cazibesini artırmak için planlanan Kanal İstanbul projesi 45 kilometre uzunluğunda olacak. 

Kanal İstanbul nereye yapılacak?

Kanal İstanbul Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridorunda hayata geçirilecek. Proje Küçükçekmece Gölü'nden girecek ve Sazlısu Barajı'nın oradan Terkos Barajı'nın doğusundan Karadeniz'e çıkmış olacak.

 

Kanal İstanbul'un ÇED raporu yayınlandı!

Kanal İstanbul protokolü İBB’ye hangi görevleri yüklüyor?

Kanal İstanbul’a 1450 dava yolda!

Kanal İstanbul'un ÇED raporu için son söz 15 gün sonra söylenecek!

 

Esra Nur AÇKI ULUSOY / Emlakkulisi.com