Kanal İstanbul’a 1450 dava yolda!
Çılgın proje Kanal İstanbul'un geçeceği güzergâhta arazi sahiplerinin devlete 1450 adet kamulaştırmasız el atma davası açma ihtimali ortaya çıktı.
Kanal İstanbul Projesi'nin gündemdeki Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunda yer alan Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na bağlı DSİ Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı'nın kurum görüşü; tartışmalı projenin karşı karşı olduğu hukuki sorunları da ortaya çıkardı.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, Kurum görüşünde Sazlıdere Barajı ve Terkos Barajı çevresindeki taşınmazların niteliğinin değiştirilmesi halinde Kamulaştırma Kanunu'nda yapılan değişiklikle 20 senelik zamanaşımının kaldırılması sebebiyle kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış ya da kamulaştırılması hiç yapılmamış olmasına rağmen bugüne kadar fiilen kamu hizmetine ayrılan taşınmazlara kısmen veya tamamen fiili olarak el konulması sebebiyle açılan tazminat davalarında öncelikle uzlaşma şartı getirildiği belirtildi.
Sazlıdere Barajı göl alanında kalan toplam 2 bin 435 adet parselden 735 adet parselin tapusunun DSİ adına alındığı, 150 adet parselin bedellerinin ödendiği ve tescil davaları açılacağı bildirildi. 100 adet parselin de kamulaştırmasız el atma davasının devam ettiği belirtildi.
KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA DAVALARI AÇILIR
Geri kalan parsellerden bazıları için taşınmaz sahipleri ile uzlaşma görüşmelerinin sürdüğü, söz konusu taşınmazların bulunduğu alanların rezerv yapı (yeni konut) alanı olarak açılması durumunda uzlaşma görüşmesi için başvuran fakat DSİ Genel Müdürlüğü tarafından bedelde anlaşılamaması sebebiyle ilgili mahkemelerde kamulaştırmasız el atma davası açılabilecek 1.450 adet dava ile karşılaşılma durumunun olabileceği belirtildi.
BEDEL ARTAR
Kamulaştırmasız el atma davalarında, taşınmazların niteliği dava tarihindeki niteliğine göre değerlendirildiği için imar değişikliği sebebiyle bahsi geçen parsellerin kamulaştırma bedellerinin mahkeme bilirkişileri tarafından dava tarihindeki niteliğine göre değerlendirileceği ve emsal satışlar esas alınarak arsa olarak değerlendirilmesi durumunda da kamulaştırma bedellerinin çok artabileceği uyarısı yapıldı.
