Kanal İstanbul ile gelecek nüfus artışı kenti yaşanılamaz kılacak!
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ali İpek, “Deprem riskine karşı önlem alınması gereken bu ortamda Kanal İstanbul gibi bir projenin konuşulmaması gerekiyor. Nüfus artıracak yeni bir kent projesinin İstanbul’u yaşanılmaz bir kent haline getireceği aşikar” dedi.
RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali programında Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Başkanı Ali İpek, Kanal İstanbul projesinin kentte sebep olacağı nüfus ve altyapı sorunlarını ve şehirlerde geomatik mühendislerinin istihdamındaki azlıktan kaynaklanan zorluklara ilişkin konuştu.
Sputnik N ews'ten Ali Çağatay'ın haberine göre; İpek “Şu anda kentsel dönüşüm ve depreme karşı alınması gereken önlemler ön planda olmalı. Deprem riskinin ve alınması gereken önlemlerin olduğu böyle bir ortamda Kanal İstanbul projesi ve bu projenin getireceği şehirleşmenin konuşulmaması gerekiyor” diye konuştu.
‘Kanal İstanbul’dan çok daha acil sorunlarımız var’
İpek, Kanal İstanbul projesinin şehirde nüfus artırıcı bir sonuca sebep olacağını ve şehrin sınırlı sayıda olan kaynaklarını kullanılamaz kılacağını dile getirdi. İpek, İstanbul’un depreme karşı önlem alınması gibi çok daha hayati sorunlarının olduğuna dikkat çekti. İpek, şunları kaydetti:
“Aslında bunu konuşmamak bile gerekiyor, bunun birçok boyutu var. Kanal istanbul’a dair yeni planlar ve Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne bağlı odalar olarak bu planların iptaline yönelik açtığımız bir takım davalar var. Şu günlerde depremi konuşuyoruz. Depremle ilgili son zamanlarda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bir araştırma komisyonu kuruldu. Şu ortamda gerçekten İstanbul’a yönelik bir planın, özellikle Kanal İstanbul’un ve üzerine kurulacak yeni bir şehirleşmenin konuşulmaması gerekiyor. Kentsel dönüşüm, depreme karşı alınması gereken bir numaralı önlem. 16 milyon nüfuslu bir megakente bu planlarla 1 milyonun üzerinde nüfus arttıracak yeni bir kent projesi oluşturmak trafikten katı atığa zaten sınırlı sayıda olan kaynakların hepten kullanılamaz hatta yaşanılamaz bir kentin ortaya çıkmasına neden olacağı aşikardır. Çok daha acil ve hayati sorunlarımız var” dedi.
‘Kamu kurumları ihtiyaç olmasına rağmen geomatik mühendisi alamıyor’
Kamu kuruluşlarında geomatik mühendisliğinin alım eksikliğinin şehir gelişiminine olumsuz yönde etki ettiğine vurgu yapan İpek, “Bizim mesleğimiz özelinde Türkiye’de şu an yaklaşık 20 bin tane üyemiz olan harita ve kadastro mühendisi, yeni adıyla geomatik mühendisi var. Aslında mühendislikler arasında biz işsizlik noktasında çok gerilerde sorun yaşamayan bir meslektik. Son yıllarda KPSS ile yapılan kamuya atamalarda ciddi bir düşüş söz konusu. Birçok kamu kurumunda geomatik mühendisine ihtiyaç olmasına rağmen alım yapılamadığı için kamu kurumlarındaki işleyişte ciddi sorunlar yaşanıyor. Özel sektörün durumu zaten ortada, özel sektörden ümidi kesip kamu için çalışan ve sayıları bini bulan ama alım yapılmadığı için mağduriyet yaşayan arkadaşların talebini dile getiriyoruz aslında.
‘2018’de 111 geomatik mühendisi alımı geçmiş yılların oldukça gerisinde’
2018 yılında yapılan KPSS ile merkezi alımla 111 harita mühendisi alımı yapılmış, bu geçmiş yıllardaki sayıların oldukça gerisinde. Şimdi geomatik mühendislerinden yeterince yararlanılamaması durumu altyapıdan kentleşmeye özellikle deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda kalan ülkemizde istenmeyen sorunlara neden oluyor. Kamu kurumlarıyla ve işsiz arkadaşlarımızla görüşüyoruz. Aldığımız cevap ‘gerçekten çok ihtiyacımız var ama genel bütçeden pay alamadık ya da talep etik yukarıdan onay gelmedi’ gibi gerekçelerle kurumlara bu alımlar yapılamıyor” şeklinde konuştu.
‘Mühendis ve mimarlardan daha fazla yararlanılması gerekiyor’
İpek, mühendis ve mimarları değerlendirmenin depreme karşı oldukça önem arz ettiğini söyledi ve “Bu ülkenin kalkınması için teknik insanlara her zaman ihtiyaç var. Daha yaşanabilir bir gelecek kurmamız için başta harita mühendisleri olmak üzere tüm mühendislerin, mimarların uzmanlık alanlarından deprem kuşağındaki ülkemizde çok daha fazla yararlanılması gerekiyor. TBMM’de de bu konuyu dile getirdik. Araştırma komisyonuna davet edilmiştik. Kamuoyu oluşturulması lazım, bunun yardımcı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul’un yapılmasına karşı duracağız!
Kanal İstanbul projesi tam gaz! Tapu sınırları belirleniyor!
Kanal İstanbul: Cumhuriyet tarihinin en büyük dönüşüm projesinin adımları atılıyor!