Kanal İstanbul istimlak bedelleri beklenenin en az 20’de 1’i!
İstanbul ’da 3. havalimanı ve Kanal İstanbul projelerinin yapılacağı köylerdeki arazi sahiplerine TOKİ ’den istimlak yazıları gönderilmeye başlandı. istimlak bedelleri beklenenin en az 20’de 1’i...
Çılgın' proje Kanal İstanbul'da istimlak süreci başladı; ancak bedel, beklenenin 20'de 1'i kadar. Bölge sakinleri mahkemeye gidecek.
Havalimanı ve kanal projesinin duyulmasının ardından, projenin yapılacağı Karadeniz kıyısında arsa fiyatları fırlamış, arazi sahipleri metrekare başına 450-500 lira ister olmuştu. Bölgede bir emlakçının verdiği bilgilere göre, 500 liraya bir satış olmamıştı ancak son satılan arsanın metrekaresi 300 liraya yakın bir fiyata alıcı bulmuştu.
Metrekaresi 22-55 lira
Kanal İstanbul ve 3. havalimanının yanı sıra yeni ‘kent’ler de planlanan bölgedeki Yeniköy, Akpınar, Ağaçlı, Tayakadın ve İhsaniye köylerine kamulaştırma ile ilgili TOKİ’den yazılar gönderildi. Yazıda, 6 Mayıs 2013’te Başbakanlık’ça sahibi oldukları araziler hakkında kamulaştırma kararı verildiği hatırlatılarak, pazarlık için TOKİ’ye gitmeleri istendi. Bazı köylüler TOKİ’ye gitti. Ancak arazilerine metrekaresi 22 ila 55 lira değer biçildiğini öğrenince teklifi geri çevirdiler.
‘Mübadeleyle geldik’
Bölgedeki köylerden en fazla Yeniköy sakinlerine bu yazılardan gönderildi. Muhtar Timur Çevik’in verdiği bilgilere göre, yaklaşık 250 vatandaşa çağrı gitti. Hiç kimse yapılan teklifi kabul etmedi. Köylüler haklarını mahkemelerde arayacak. Çevik, “Burada toprak çok önemli. İnsanlar hayvanlarından, topraklarından olacak. Buradan gittiklerinde nerede ve nasıl yaşayacaklar?” dedi.
Kenan Koyuncu da emekli olup köyüne döndüğünü ancak burada da huzurun kaçtığını anlattı.
Yeniköy’de adını vermek istemeyen bir bir kahvehanenin sahibi ise “Buradaki insanlar 1923’te mübadele ile Yunanistan ’dan geldi. Atatürk buranın topraklarını dedelerimize verdi. Biz de yıllardır ektik, biçtik. Şimdi yok pahasına bunları elimizden geri alıyorlar. Bu haksızlık” dedi.
Kahvehanelerin başlıca sohbet konusu kamulaştırma. İnsanlar yüksek bedel verilmesini değil köylerinde kalmak istiyor. Ancak uzun vadede o bölgede tutunamayacaklarının da farkındalar. Bu nedenle başka bir yere yerleşebilmek için daha adil bir fiyat belirlenmesini talep ediyorlar. Elmas Gökkurt, arazisini sigara parasına satın almak istediklerini söylüyor:
“Köylüyü batırıyorlar. Güvendiğimiz Başbakan bize bunu yapıyor. 15 gün de süre koymuşlar.”
Erem Koyuncu da elindeki kâğıdı tutarak, “TOKİ’ye gittik. Bizimle dalga geçer gibi birkaç genç çocuğu koymuşlar. Metrekaresine 20 lira teklif ediyorlar. Olur mu öyle şey? Bizim dedelerimizden yadigâr bu yerler. İnsan Hakları Mahkemesi’ne gider, mücadele veririz” diyor.
‘Bizden ucuza alıp pahalıya mı satacaklar?’
Akpınar Köyü Muhtarı Ali Genç ise kendi köylerine henüz kamulaştırma yazısı gelmediğini anlatıyor:
“Diğer köylerdeki gibi ucuz bir fiyat teklif edeceklerse hiç etmesinler. Havaalanına karşı değiliz ancak insanları mağdur etmesinler. Bizden üç kuruşa alıp birilerine daha yüksek fiyatlara satacaklarsa buna razı değiliz. Biz köylüyüz. Buraya havaalanı ile birlikte modern yerleşim yerleri kurarlar, biz artık buralarda yaşayamayız. Buraların geleceği parlak olabilir ancak bizim buradaki geleceğimiz parlak değil.”
Önce 30 lira dediler, sonra 175’e çıktılar
Kamulaştırma kararları bölgede madencilik faaliyetleri sürdüren bazı işadamlarına da gönderildi. Ozon Madencilik’in sahibi Oruç Uzun’un da bölgede 9 dönüm yeri bulunuyor. Uzun, şehir hayatından kaçıp Akpınar’da ev yaptırmış:
“Arazide şantiyem var. Ancak evim de var. Arazimin bulunduğu noktada havaalanı ve Kanal İstanbul yok. TOKİ gelip teklifte bulundu. Buraya binalar yapılacağını söylediler. Önce 30 lira teklif ettiler. Sonradan rakam 175 liraya kadar çıktı. Bedel arttırımı ve iptal davası açtım. Tapulu mülkümü neden vereyim? 50 yıl çalıştım, artık huzur bulduğum bir yerde yaşamak istiyorum. Şehir hayatını sevmiyorum, ben insanları, hayvanları, bitkileri seviyorum. Arazim tapulu malım. 300-400 tane ağaç var. 200’e yakını meyve ağacı. Babamdan kalan tapulu malım benim burası. Rahat edelim dedik ancak edemiyoruz.”
Radikal