Kanal İstanbul'la ilgili merak edilen her şey!
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Kanal İstanbul Raporu'na göre projenin 75 milyar Türk Lirası'na mal olması öngörülüyor. Kanal İstanbul projesiyle 70 bin kişiye istihdam sunulacak, kanalı tercih eden şirketler de zaman ve ekonomik kazanç sağlayacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Kanal İstanbul Raporu'na göre projenin 75 milyar Türk Lirası'na mal olması öngörülüyor. Anadolu Ajansı'ndan Mücahit Türetken'in haberine göre; Kanal İstanbul projesiyle 70 bin kişiye istihdam sunulacak, kanalı tercih eden şirketler de zaman ve ekonomik kazanç sağlayacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ilk kez 2011 yılında açıklanan Karadeniz'i Marmara Denizi'ne bağlayacak Kanal İstanbul projesine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, kamuoyunda merak edilen sorulara ve konulara ilişkin 34 ayrı başlık bulunan bir rapor yayınladı.
Rapordan alınan verilere göre, projeyle İstanbul'un küresel-bölgesel finans ve turizm merkezi olma kapasitesinin yükseltileceği, etrafındaki sanayi kuşaklarının küresel üretim ve dağıtım sistemiyle bütün hale gelmesi kolaylaşacağı belirtildi.
Raporda, Kanal İstanbul'un amacıyla ilgili olarak, "Kanal İstanbul Projesi'nin amacı, İstanbul Boğazı'nın doğal ve kültürel yapısının uluslararası deniz taşımacılığının olumsuz etkisinden korunması, deniz trafiği güvenliğinin sağlanması, diğer taraftan zaman-mekan-maliyet bağlamında güvenli bir su yolu oluşturulmasıdır. İstanbul bağlamında, merkezine çevreyi koyduğumuz dünyaya örnek bir şehircilik projesi üretmek, oluşturulacak yeni şehir deprem rezerv alanıyla çevre ilçelerdeki sağlıksız konut stokunu tamamen bitirmektir. Turizm, finans ve hizmet sektörü odaklı olarak ulusal kalkınmaya ve ekonomimize katkı sağlamak ve istihdamı artırmaktır" açıklaması yapıldı.
Dünya deniz ticaretinde yapay kanallar ve stratejik rolleriyle ilgili de bilgilerin verildiği raporda, Kanal İstanbul'un hem küresel ekonomiden pay alabilme rekabetinde hem de bölgesel siyasal stratejilerde söz sahibi olabilme açısından milli kalkınmaya katkıda bulunacak proje şeklinde ifade edildiği söylendi.
Raporda, günümüz inşaat yöntem ve teknolojisiyle kanal güzergah morfolojisi dikkate alındığında Kanal İstanbul Projesi'nin yaklaşık 50 kilometrelik uzunluğuyla Süveyş ve Panama kanallarına göre uygulanabilirliğinin daha kolay olacağı belirtildi.
- "Türkiye'nin dünya ticaretinden alacağı pay önemli oranda artacak"
Kanal İstanbul projesinin dünya ekonomisi ve deniz ticaretindeki önemine dikkat çekilen raporda, 15 trilyon dolar olan dünya ticaret hacminin yüzde 60'lık kesiminin deniz yolu taşımacılığından kazanıldığı ifade edildi.
Panama Kanalı'nın senelik 3 milyar dolar, Süveyş Kanalı'nın ise 5 milyar dolar kazanç sağladığı vurgulanan raporda, şu bilgilere yer verildi:
"Bu kanallardaki gemi yoğunluğu ile Türkiye boğazlarındaki gemi yoğunluğu karşılaştırılırsa, Türkiye boğazlarından 4-5 kat daha fazla gemi geçmekle birlikte, elde edilen gelir son derece düşük düzeyde kalmaktadır. Kanal İstanbul Projesi'nin gerçekleşmesi durumunda, Türkiye'nin limanlar ve demir-karayolu ağları ile bütünleşen lojistik alt yapısı ile dünya ticaretinden alacağı pay önemli oranda artacaktır. Avrupa ve Uzak Doğu ülkeleri arasında kurulacak kesintisiz ulaşım bağlantısı ile ekonomik iş birliğinin daha da gelişeceği açıktır. Diğer taraftan, Kanal İstanbul Projesi kapsamında oluşacak lojistik alt yapı bağlamında liman ve demir yolu ile hava yolu sistemlerinin kurulması, yeni sanayi ve hizmet merkezlerinin oluşmasıyla Türkiye'nin küresel lojistik sektöründen aldığı payı artıracaktır. Tekirdağ ve İstanbul limanlarının, Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'deki yabancı limanlar arasında öne çıkacağı ve rekabet gücünün artacağı da öngörülmektedir."
- Her kesimin katkılarıyla hazırlanan ÇED raporu 16 bin sayfa
Kanal İstanbul projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinin çevre hassasiyetinin en üst düzeyde tutularak sürdürüldüğüne dikkat çekilen raporda, İstanbul'un havasına, suyuna, ormanlarına, toprağına, göllerine, her 2 denizine ve ekolojik dengesinin tamamıyla koruma amaçlı bir bakışla yaklaşılarak raporun hazırlandığına dikkat çekildi.
ÇED raporunun ekleriyle birlikte 16 bin sayfadan oluştuğu bilgisine yer verilen raporun hazırlanması sürecine 56 kurum ve kuruluşun yanı sıra, belediyeler, üniversiteler ile 204 bilim insanı ile vatandaşların görüş ve fikirleriyle katıldığı ifade edildi.
İstanbul ilinde olması öngörülen depremin olası etkilerinin minimum seviyeye indirgenmesi için proje bölgesinde 32 bin 932 hektarlık alanın "Yenişehir rezerv yapı alanı" ilan edildiğine vurgu yapılan raporda, alandaki planlamaya ilişkin şunlar söylendi:
"Yenişehir Rezerv Alanı toplam 7 etaptan oluşmaktadır. Öncelikle Kanal İstanbul güzergahının açılmasını sağlayacak, ilk 3 etabın planlama süreci tamamlanmıştır. Bölgedeki konut, ticaret, turizm alanı büyüklüğü 55 milyon 702 bin 630 metrekaredir. Kanal alanı, eğitim, sağlık, kültürel tesis, yol, yeşil alan büyüklüğü 68 milyon 550 bin 957 metrekaredir. Bakanlık oluruyla onayladığımız imar planlarında, proje alanının yüzde 55'i donatı alanı olarak planlanmıştır. Yine Kanal İstanbul Proje alanında 2 liman, 1 yat limanı, 1 rekreasyon alanı ve 1 lojistik merkezi yapılacaktır."
- Yeni nüfus gelmeyecek
Projede, akıllı şehir modelinin görüldüğü bir kentsel tasarım ve planlama sürecinin sürdürüldüğünün altı çizilen raporda, "sıfır atık" prensiplerine dayanan sürdürülebilir bir şehir modeli tasarlandığına da dikkat çekildi.
Raporda, "Şehirlerdeki nüfus maksimum 500 bin olacaktır. Buraya yeni nüfus gelmeyecek, kentsel alan büyük oranda deprem dönüşüm kapsamında kullanılacaktır. Yine İstanbul'un nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerdeki vatandaşlar burada ikamet edecektir" ifadeleri kullanıldı.
Raporda, imar planlarında lojistik merkezi şeklinde planlaması yapılan Yeniköy'ün ve fuar alanıyla teknoloji bölgesi şeklinde nitelendirilen Tayakadın ile Baklalı köylerinin imarlarının bölge halkından gelen istek kapsamında tekrar düzenlendiği ve başka bölgelere kaydırıldığı belirtildi.
- Proje alanında yabancıların aldığı arazi oranı yüzde 0,35
Proje alanının büyük oranda yabancı, gerçek ve tüzel kişilere satıldığının iddialarına da yanıt verilen raporda, "Proje alanında toplam 41 bin 586 parsel vardır. Nisan 2021 itibarıyla 294 milyon 263 bin 748 metrekarelik proje alanı içerisinde Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) kayıtlarına göre aktif olarak kayıtlı bulunan gerçek kişi ve yabancı sermayeli şirketlere ilişkin toplam 1 milyon 15 bin 772 metrekarelik ana taşınmaz alanı mevcuttur. Bu miktar proje alanında yüzde 0,35'lik orana karşılık gelmektedir. Yani iddiaların tamamı gerçek dışı ve asılsızdır" ifadelerine yer verildi.
Kanal İstanbul projesinin 7 senede hizmete sunulacağı, maliyetin 75 milyar Türk Lirası şeklinde belirlendiği ifade edilenraporda, proje sebebiyle vatandaşlara ek bir vergi yükünün gelmeyeceğine dikkat çekildi.
- İstihdama katkısı
Kanal İstanbul projesinin ekonomiye yalnızca su yolu geçişleriyle katkıda bulunmayacağını, bunun yanı sıra limanlar, araştırma, lojistik merkezler ve endüstriyel alanlarda yüksek katma değer sağlayacağı belirtilen raporda, "Projenin hazırlık ve inşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişi çalışacak. İşletme aşamasında yine 10 bin kişi çalışacak. Bunun yanı sıra kurulacak yeni işletme ve tesislerde de yaklaşık 50 bin vatandaş istihdam edilecek" ifadelerine yer verildi.
Tek yönlü işletmenin gerçekleştirileceği Kanal İstanbul projesinde kazalara karşı İstanbul Boğazı'ndan 13 kat daha güvenli olduğuna vurgu yapılan raporda, acil durumlarda 2 römorkör, 2 demirleme alanı, 7 acil bağlama bölgesinin haricinde 30 römorkörün sürekli hazır duracağı söylendi.
İstanbul Boğazı'ndan ücretsiz geçiş sağlayan şirketlerin Kanal İstanbul projesini neden tercih edeceklerine ilgili sorunun da cevaplandığı raporda, şu bilgilere yer verildi:
"Boğaz'dan ücretsiz geçiş yoktur. Geçen gemiler aldıkları bazı hizmetler nedeniyle ücret ödüyorlar. Fakat gemiler tek geçiş için 15 saat beklemektedir. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı verilerine göre bazı tanker gemileri 30 saat, hatta 4 gün beklemektedir. 2017'de gemilerin bekleme süreleri nedeniyle yaşadığı kayıp milyonlarca dolar olmuştur. 200 metreden uzun tankerler günlük ortalama 120 bin dolar kaybetmektedir. Tüm bu nedenlerle Kanal İstanbul firmalar için son derece hayati önem taşıyacak, büyük ekonomik avantaj sağlayacaktır."
Kanal İstanbul'da büyük gün yarın!
Ahmet Akın'dan Kanal İstanbul'un finansmanına ilişkin açıklama! |