Kanal İstanbul'la ilgili yalanlar ve gerçekler!
33 bilim dalında 200’e yakın akademisyenin çalışması ile hazırlanan 1590 sayfalık ÇED raporu, ‘Kanal İstanbul’ için ne kadar kapsamlı çalışıldığını ortaya çıkardı. İşte İstanbul’a nefes aldıracak projeyle ilgili gerçek olduğu iddia edilen yalanlar...
Kanal İstanbul Projesi’nin kabul edilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu’na ilişkin görüş alma süreci devam ederken, önceki gün Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, projeye ilişkin tüm eleştirilerin aslında gerçeği yansıtmadığını ÇED raporuyla tek tek açıkladı.
Akşam Gazetesi'nde yer alan habere göre, 33 bilim dalında 200’e yakın akademisyenle çalışılarak hazırlanan 1590 sayfalık ÇED raporu, projeye ilişkin gerçekleri bilimsel desteklerle ortaya koyuyor. İşte en çok ‘susuzluk, yüksek maliyet, deprem riski’ gibi konularla eleştirilen dev projeye yönelik yalanlar ve gerçekler...
34 KAT SU MELEN’DEN GELECEK
YALAN: Kanal İstanbul, şehre susuzluk getirecek. İstanbul yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kaybedecek.
GERÇEK: İstanbul’un yıllık su tüketimi 1 milyar 60 milyon metreküptür.
Kanal güzergâhındaki su rezervi incelendiğinde; proje, Terkos Gölü’nün yakın koruma alanına girmemektedir.
Terkos Gölü’nün mevcut verimi yılda 133.9 milyon metreküptür.
Kanal İstanbul’la gölün verimi yılda 2.7 milyon metreküp düşecektir.
Bunun İstanbul’a etkisi sadece binde 2.5 düzeyindedir.
Sazlıdere Barajı’nın da mevcut verimi yılda 49 milyon metreküptür.
Kanal İstanbul’la birlikte barajın verimi yılda 19 milyon metreküp olacaktır.
Sazlıdere Barajı’nın yüzde 61’i kanal içinde kalacak, ancak kalan yüzde 39’luk kısmı korunacaktır.
Buradaki su kaybının İstanbul’a etkisi ise yüzde 2.8 seviyesindedir.
Kanalın toplam su rezervine etkisi yüzde 3 seviyesindedir.
İstanbul’u geleceğe taşıyacak esas kaynak olan Melen Barajı projesi tamamlandığında İstanbul’a yılda toplam
1.1 milyar metreküp su gelecektir. Bu değer, Kanal İstanbul sebebiyle oluşacak farkın tam 34 katıdır. İstanbul’un ihtiyacı olan yıllık rezervden bile daha fazlası oluşturulacaktır.
GEMİLERE AVANTAJ SAĞLAYACAK: BOĞAZ’DA KAZA RİSKİ, BEKLEME SÜRESİ VE MALİYETLER CİDDİ AZALACAK
YALAN: Gemiler, İstanbul Boğazı’ndan bedavaya geçerken, neden para vererek Kanal İstanbul’dan geçsin?
GERÇEK: Boğaz’dan geçen gemiler fener, tahlisiye ve sağlık rüsumlarıyla römorkör ve kılavuzluk hizmetleri için ücret ödemektedir. Ücretsiz geçiş söz konusu değildir.
Gemilerin, bekleme süreleri dikkate alındığında Boğaz yerine Kanal İstanbul’un tercih edilmesi gemiler için önemli bir avantaj sağlayacaktır.
Gemiler, Boğaz’da bu yılın ortalamasında, her geçiş için yaklaşık 14 saat bekliyor.
Tanker gibi tehlikeli yük taşıyan gemilerde ortalama süre 30 saate ulaşıyor.
2017 yılı verilerine göre, Boğaz’daki tankerlerin maruz kaldıkları beklemelerden kaynaklanan ekonomik kayıp milyonlarca doları buluyor.
Boyu 200 metre üstü tankerlerin günlük kiralama kaybı ortalama 120 bin dolara ulaşıyor.
Boğaz’dan 200 metre üzerinde uzunluğa sahip gemi, uygun şartlarda yaklaşık 1.5 saatte geçiyor.
Bekleme süreleriyle de geçiş maliyetlerinde ciddi bir artış söz konusu oluyor. Bu da gemilerin Kanal İstanbul’u tercih etmesini sağlayacaktır.
ANTİK KENTLE İLGİSİ YOK
YALAN: Küçükçekmece Gölü kıyısında yer alan Bathenoa Antik Kenti, Yarımburgaz Mağaraları proje tarafından yutulacak.
GERÇEK: Kanal İstanbul’un, Bathenoa Antik Kenti ve Yarımburgaz Mağaraları’yla bir ilgisi yoktur. Bathenoa Antik Kenti, çalışma alanının dışındadır. Yarımburgaz Mağaraları, Kanal inşaat çalışma alanının yine dışındadır.
DEPREM TESTLERi YAPILDI
YALAN: Kanal İstanbul depremi tetikleyecek.
GERÇEK: 21 metre derinliğinde bir kanalın, 20 kilometre derinlikteki bir fay hattını tetikleyeceğini iddia etmek, bilimsellikten uzak bir söylemdir.
ÇED sürecinde sadece deprem değil tsunami riskine dair raporlar hazırlanmıştır.
Her türlü felaket senaryosuna uygun yapılaşma standartları getirilmiştir.
Tam 2.475 yıldır tekrarlanan depremleri baz alarak testler gerçekleştirilmiştir.
Ayrıca Türkiye Diri Fay Haritası’na bakıldığında proje güzergâhında depreme neden olacak diri fay bulunmamaktadır.
HAFRİYAT ŞEHİRİÇİNE GİRMEYECEK
YALAN: İnşaatın hafriyatı 2 milyar metreküpe ulaşacak
GERÇEK: İnşaattan çıkacak hafriyat miktarı 1.15 milyar metreküptür.
Bunun depolanacağı yerler İstanbul’un hafriyat döküm sahaları değildir.
Kent içinde yapılacak diğer hafriyat alanlarıyla bir ilişkisi bulunmayacaktır.
Hafriyat kamyonları kanalın iki yanından yüklerini alacak ve Karadeniz kıyısında belirlenen alana dökümlerini yapacaktır. İstanbul’a giriş çıkış yapmayacaktır.
YENİ FİNANSMAN MODELLERİ VAR
YALAN: 82 milyonun sırtına 110 milyar liralık yeni vergi yükü bindirilecek.
GERÇEK: Proje İstanbulluların emniyeti, güvenliği ve ülkemizin menfaati içindir.
Kamu kaynakları etkin, verimli ve yerinde kullanılacaktır.
Projenin bedeli 110 milyar değil, 75 milyar liradır.
Devletimiz daha önce birçok finansman modelini hayata geçirmiştir. Yap işlet, yap kirala, kâr ortaklığı gibi birçok yöntem projelerde kullanılmıştır.
Daha önce uygulanan birçok model vardır. Hepsi birlikte değerlendirilecektir.
Finansman modelinde hepsi çalışılacak en başarılı sonuç hangisi olursa ona karar verilecektir.
BALIKÇILIK İÇİN RİSK TAŞIMIYOR
YALAN: Karadeniz’in tuzlu su miktarı artacak ve doğal dengesi bozulacak. Balık ve balıkçılık yok olacak.
GERÇEK: Bilimsel çalışmalarla yaz ve kış ayları için, simülasyonlar ve hesaplamalar gerçekleştirilmiştir.
Yılın hiçbir döneminde kanal sebebiyle; çözünmüş oksijenin canlı yaşam için gerekli sınırın altına düşmediği görülmüştür.
Yani Marmara ve Karadeniz’de doğal yaşam koşulları sürekliliğini muhafaza edecektir.
MALİYETİ 10 MİLYARI GEÇMİYOR
YALAN: İBB’nin sırtına 23-35 milyar liralık lüzumsuz bir maliyet yüklenecek.
GERÇEK: İddia edildiği gibi 23-35 milyar liralık maliyet ifadesi tamamen abartıdır.
Kanalla birlikte yapılması gereken İBB’ye ait altyapı tesislerin yeniden yapım maliyetleri toplam 10 milyar lirayı bulmamaktadır.
Bu konudaki maliyet çalışmaları İBB’nin ilgili kuruluşlarıyla yapılmıştır.
MAKSİMUM NÜFUS 500 BİN KİŞİ
YALAN: İstanbul’a 1.2 milyonluk yeni nüfus gelecek.
GERÇEK: Bölgede müsaade edilecek maksimum nüfus 500 bin kişidir.
Kanal İstanbul’un iki yakasında kurulacak şehir; akıllı mahalle, akıllı şehir konseptine göre dizayn edilecektir.
Kanal İstanbul projesiyle İstanbul’a trafik, sosyal donatı ve yeşil alanlarıyla nefes aldıracak örnek iki akıllı şehir armağan edilecektir.
İNSAATTA YOLLARA SIKI TAKİP
YALAN: İnşaatla TEM ve E-5, sık sık trafiğe kapatılacak.
GERÇEK: Proje kapsamındaki kazıdan çıkan malzemeler depolama alanlarına çalışma alanı içerisinde teşkil edilecek yollar kullanılarak nakledilecektir. Şehir içi yollar ve çevre yolları kullanılmayacaktır.
ÇED’de bu konuda bir nüans ortaya konulmuştur:
Trafikle ilgili proje kurallarına uyulmaması durumunda ortaya çıkabilecek risklerin önlenmesi için hem yatırımcı firma bir takip yapacak hem de bu yatırımcı anlık olarak izlenecektir.
‘SİT ALANI’ KORUNACAK
YALAN: Kanal çevresindeki yapılaşma, sıcaklık-nem rüzgâr rejimini değiştirerek İstanbul’u bir ısı adasına çevirecek.
GERÇEK: Küçükçekmece Gölü sahillerinde inşaat yok ve bu alan Doğal Sit Alanı statüsüyle korunmaya devam edecektir.
Habitatların, doğal hayatın sürekliliği sağlanacaktır.
Meral Akşener, Kanal İstanbul Projesi ÇED Raporu'na itiraz dilekçesi verdi!
İsteseniz de istemeseniz de Kanal İstanbul yapılacaktır!