Kartal'da çöken Yeşilyurt Apartmanı davasında belediye görevlileri hakim karşısına çıktı!
Kartal’da, 2019'da Yeşilyurt Apartmanı’nın çökmesine ilişkin binanın ruhsatının alındığı tarihten çöktüğü güne kadar belediyede çalışan görevliler ilk defa hakim karşısına çıktı. Sanıklar çeşitli sebeplerle olaydan sorumlu olmadıklarını dile getirdi ve suçlamaları kabul etmedi.
İstanbul Kartal'da, 6 Şubat 2019'da Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesi sonucu 21 kişinin yaşamını yitirdiği, 17 kişinin de yaralandığı olayla ilgili mimar Suzan Çayır, Uğur Mısırlıoğlu ile inşaat teknikeri Arzu Keleş Baran'ın yargılandığı dava ile binanın ruhsatının alındığı tarihten çöktüğü güne kadar Kartal Belediyesi'nde çalışan 31 görevli hakkında açılan dava birleştirildi.
Sözcü'den Sevim Begüm Yavuz'un haberine göre; binanın yapı ruhsatının alındığı 1992'dençöktüğü tarih olan 6 Şubat 2019'a kadar Kartal Belediyesi'nde çalışan sanıklar ilk kez hakim karşısınaydı. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis istemiyle yargılanan tutuksuz 26 sanık ve müştekiler ile taraf avukatları geldi.
‘İNŞAATTAN SORUMLU OLMAM MÜMKÜN DEĞİL' DEDİ
Binanın inşaatına kendisi göreve gelmeden 6 yıl önce başlandığını ifade eden eski belediye başkan yardımcısı sanık Abdi K., “1999 mahalli idareler seçiminde meclis üyesi olarak seçildim ve Mayıs ayında da belediye başkan yardımcısı oldum. Soruşturma iznimi İçişleri Bakanlığı'nın vermesi gerekirken Kartal Kaymakamlığı vermiştir. Dolayısıyla bu hukuksuzdur.
Kamu davasının durmasına karar verilmesini ve benim hakkımdaki soruşturma izninin kanunda belirtilen birimlerce, soruşturma izninin İçişleri Bakanlığı'na gönderilmesini istiyorum. Bina 1992 yılında ruhsat almıştır. Ben 1999 yılında belediye meclis üyeliğine seçildim. Aralık 2003 tarihinde görevden ayrıldım. Ben göreve gelmeden 6 yıl önce inşaatına başlanmış olan bu inşaattan sorumlu olmam mümkün değildir” diye konuştu.
‘BİNANIN BULUNDUĞU MINTIKADA GÖREV YAPMADIM'
İnşaat mühendisi sanık Ahmet K., “1987-1999 Ağustos ayına kadar Kartal Belediyesi'nde görev yaptım ancak davaya konu binanın bulunduğu mıntıkada hiç görev yapmadım. Sadece o bölgeye bakan mühendisin izinli olması nedeniyle henüz arsa halindeyken inşaata başlamadan önce başlatma ruhsatında benim imzam vardır. Herhanhi bir sorumluluğum yoktur” ifadelerini kullandı.
‘BEN 12 YAŞINDAYKEN YAPILAN BİNADAN SORUMLU OLAMAM'
Kartal Belediyesi'nde 2010'da inşaat mühendisi olarak göreve başladığını belirten sanık Aydın K.Y., “Binanın bölgesinde 2012 ve 2014 yılları arasında görevlendirildim. 1992 yılında başlayan bina ile ilgili olarak öncelikle zamanaşımı itirazım vardır. Ben 12 yaşında olduğum dönemde yapılan binadan sorumlu tutulmam söz konusu olamaz” dedi ve suçlamaları kabul etmedi. Diğer sanıklar da kendilerine ihbar yapılmadığını ifade ederek suçlamaları kabul etmedi.
İMAR BARIŞI HATIRLATMASI
Sanık İsmail Ö., 2009'dan 2013'e kadar İmar Müdürü olarak görev yaptığına dikkat çekerek, “Görev yaptığım süre içerisinde tarafıma herhangi bir şikayet gelmemiştir. Bu nedenle bina ile ilgili İmar Kanunu ile ilgili maddeler gereğince işlem yapmamız ve sorumlu olmam söz konusu olmamıştır.
2017 tarihinden önce yapılan yapılar İmar Kanunu'nun geçici maddesi ile imar barışı kapsamında verilmiş yıkım kararları ve para cezaları iptal edilmiştir. Maddede ‘yapının dayanıklılık hususu malikin sorumluluğundadır' yazmaktadır” dşeklinde konuştu.
‘3 GÜN SONRA ENKAZ ALTINDAN ÇIKARILDI'
Binanın çökmesi sonucunda babasının hayatını kaybettiğini dile getiren müşteki Hakan Balta “Babam Volkan Balta yıkılan binanın giriş katındaki dükkanın kırılan camlarını değiştirmeye gitmişti. 3 gün sonra cansız bedeni enkazın altından çıkarıldı” dedi ve şikayetçi oldu.
Müşteki avukatı Ferda Aksu Ersin, “Sanıkların eylemlerinin olası kastla adam öldürme suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuşarak sanıkların tutuklanmasını talebinde bulundu.
TUTUKLAMA TALEBİNİ REDDETTİ
Mahkeme heyeti, duruşmaya gelmeyen 4 sanığın zorla getirilmesi kararını verdi. Sanık Abdi K. hakkında soruşturma izni verip vermeme yetkisinin İçişleri Bakanlığı'na ait olduğunun anlaşıldığını tespit ederek, sanık hakkında açılan davanın durmasına karar veren mahkeme, soruşturma izni istenmesi için İçişleri Bakanlığı'na yazı yazılmasını belirtti.
Sanıkların tutuklanmasına ilişkin talebi reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
Çöken Yağcıoğlu Sitesi ile ilgili şok iddia: Tabutun içinde yaşıyormuşuz!
İstanbul'da riskli bina sayısı 150 bin! Yenilenmesi için süre yetmeyebilir!