Kentsel dönüşüm deprem riskini artırıyor mu?
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı olan Gila Benmayor bugünkü yazısında depremin uyarılarında bulundu. Benmayor Kadıköy'ün deprem riski taşıdığını söyledi.
Dün yine sancılı bir Türkiye'ye uyandık. Van ardından Elazığ saldırıları, darbe girişimiyle ilgili tutuklamalar derken, 17 Ağustos’un yıldönümü nedeniyle İstanbul ile ilgili deprem uyarıları.
17 bin 480 kişinin hayatına mal olan depremin 17. yıldönümünde İstanbul’u bekleyen büyük tehlikeye hazır olmadığımızı bir
kez daha okuduk.
Twitter’da izlediğim İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu bir deve fotoğrafı paylaşmış.
Fotoğrafın altına şunları yazmış:
“Her yıl deprem için uzun uzun yazdım, adımı Mike bile yaptım ama anlatamadım. Bu yılki basın bildirim bu”.
Basın bildirisi niyetiyle deve fotoğrafı koymasının nedeni, depreme ancak “devenin kulağı” kadar hazır olmamız.
Peki Kadıoğlu adını neden Mike yapmış?
Bıkmadan, usanmadan deprem uyarısı yapmasına rağmen özellikle devlet yetkililerinden hiçbir tepki almayınca Prof. Mike Judgeson diye yabancı birini uydurup riskleri onun ağzından yazmış. Prof. Mike Judgeson, gazetelere haber olduğu gibi, devlet yetkilileri Profesör Kadıoğlu’nu arayıp deprem uzmanı Mike Judgeson’a nasıl ulaşabileceklerini sormuşlar. Kendi uzmanına değil, yabancı söylerse inanacak!
FRANSIZLARIN RAPORU
Peki madem öyle acaba devlet yetkilileri Marmara Denizi’nde geçen yıl fay hattı ile ilgili ilk çalışmayı yapan Fransız Le Suroit gemisinin raporunu dikkate aldılar mı? Le Suroit gemisinin raporu geçen temmuz ayında Fransa’nın uluslararası bilimsel dergisi Elsevier’da yayınlanmış durumda.
Prof.Xavier Le Pichon başkanlığında yürütülen, Türkiye’den de çok sayıda bilim insanının katıldığı çalışma sonucu yayınlanan rapora göre, Marmara’da tek hat halinde iki fay görünüyor. Deprem ya tek ya iki kırılma şeklinde gerçekleşecek. Tek kırılma durumunda Richter ölçeğine göre 8’e yakın, iki parçada kırılması durumunda ise en az 7 ya da 7’den büyük deprem olacak.
Depreme hazır olma meselesine geri dönersek, en korkunç gerçeği tekrarlıyayım. 2001 yılında İstanbul Valiliği Afet Yönetim Merkezi tarafından belirlenen 493 afet toplanma, çadır kurma yerinden 300 kadarı imara açılmış.
SIĞINACAK YERDE GÖKDELEN
Kadıköy, Göztepe’de örneğin afet toplanma yeri olarak belirlenmiş olan eski Meteoroloji Bölge Müdürlüğü’nün yerinde tam dört tane devasa gökdelen yükseliyor.
Zaten korkunç depremi yaşadığımız 1999 yılından bu yana Kadıköy tanınmaz bir durumda.
Deprem riskine karşı başlatılan kentsel dönüşüm öylesine vahşi, öylesine çığırından çıkmış durumda ki Kadıköy sanki depremi her gün yaşıyor.
Uzmanların “eli kulağında, 56 yılı var” dedikleri depreme mutlaka 15 yıl daha süreceği söylenen kentsel dönüşümün göbeğinde yakalanacağız.
Oturduğum mahallede aynı anda yirmiden fazla devasa inşaat sürüyor. Ana caddede, ara yollarda inşaat kamyonlarından, beton mikserlerinden geçilmiyor.
Deprem illa gece, ya da sabaha karşı kapımızı çalacak diye bir şey yok. Gündüz vakti, bu beton mikserleri yolları kapatmışken deprem olursa nasıl bir kaos yaşanacağını tahmin edebiliyor musunuz? Sığınacak yer yok, kaçacak yol da yok.
MARMARA İÇİN 10 KRİTİK UYARI
Öte yandan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin dün Hürriyet’teki söyleşisinde dikkat çektiği gibi, rant peşinde koşanlar nedeniyle inşaat yoğunluğu iki misliye çıkarken alt yapıyı, trafiği kimse aklına getirmemiş. Bakan Özhaseki, “o inşaatlar cinayettir” demiş haklı olarak. Cinayetlerin yaşandığı yerde oturan biri olarak kaç kez yazdım. Bizim sakin sokaktaki dört katlı evler 11 katlı binalara dönüşmüş durumda.
Alt yapı kaldırır mı kaldırmaz mı kimsenin umurunda olmamış. Şimdi böyle hesapsız kitapsız devreye giren alt yapı deprem durumunda düşünün nasıl çökecek? 17 Ağustos’un yıldönümünde, herkesin ama özellikle kamunun Prof. Kadıoğlu’nun “Prof. Judgeson’a kulak verin. Marmara için 10 kritik uyarı” yazısına göz atmasını öneririm.
Gila BENMAYOR/Hürriyet