İstanbul, coğrafi olarak dünyanın en güzel yerleşim alanlarından biri. Ama gel gelelim, hor kullanılmış, yıpratılmış bir güzellik bu.
Ne yazık ki şimdiye dek hep popülizmin ve rant hırsının kurbanı oldu. Kent merkezlerinde yaşayanlar belediyelere öyle baskılar yaptılar ki sonuçta isteklerine uygun imar planları yapılıp yeşil alanlar gözden çıkarılarak, bazen tarihi yapılar kaşla göz arasında tarumar edilerek beton yapılar yükseldiğinde bundan en çok kendileri pişman oldular.
Şişli'de, Fatih'te, Kadıköy'de, Beşiktaş'ta, Bakırköy'de, boğaz kıyılarında yükselen sıra sıra apartmanları Batılı ve modern yüzümüz sananlar gerçeği fark ettiğinde iş işten geçmişti.
Bu yüzden de ilk talanı yapanlar, geriye kalan her yeşil alanın yerine defalarca gerçekleştirilen imar değişiklikleriyle yeni binalar dikilmesine karşı durmaya başladılar. Ama yeni gelenler de eskilere "buralarda eskiden dutluklar meyve bahçeleri vardı, siz neden bu betonları diktiniz?" diyorlardı. Böylece bir de baktık ki içinde yaşamaktan hiç de mutlu olmayacağınız bir yerleşim alanının tam ortasında kalmışız.
Bu yüzden artık daha fazla geç olmadan, İstanbul'un eski yerleşim alanı korunarak ve hatta eski doğal ve tarihi güzellikleri ortaya çıkarılarak şehrin gelecek nesillere taşınması sağlanmalı.
Öte yandan İstanbul'un yaşanabilir bir metropol olabilmesi için artan nüfusu dikkate alınarak gelecek planları da yapılmalı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 2011 seçimlerinden önce vaat ettiği iki kent projesi üzerineydi. İstanbul Metropoliten Planlama Merkezi bünyesinde dünyaca ünlü planlama uzmanı mimar, Urban Green Global yöneticisi Sidney Rasekh başkanlığındaki ekibin 5 ay süren çalışmaları sonucunda yeni kurulacak şehrin plan ve proje çalışmalarının tamamlandığını öğreniyorduk Sabah gazetesindeki haberden.
Avrupa yakasında, Karadeniz kıyısında kurulacak yeni şehir 1 milyon nüfusa göre planlanmış. Yenişehir, İstanbul'un Avrupa yakasında, Karadeniz kıyısındaki eski maden ve taşocağı alanlarının bulunduğu bölgede gerçekleşecek. Böylece elden çıkmış tabiat alanları yeniden işlevsel olarak geri kazandırılmış ve İstanbul nüfusunun deprem kuşağından uzakta olan bölgelere taşınmasının ilk adımı da atılmış olacak.
İstanbul İkamet ettiğimiz binanın arsa tapusu var. 30 yıllık binamızda; 12 daire,1 dükkân ve 1 sığınak var.Tapuda arsa olan binamızın yıkılıp yeniden yapılmasında hak sahipliliğimiz nasıl olacaktır? Kentsel dönüşüme itiraz edenler ne olacaktır?
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa, arazileri ve rezerv yapı alanlarını kapsamakta. Yasaya göre bu yapıların dönüştürülmesi ile ilgili usul ve esaslar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanacak yönetmelikler ile yürütülecek.
Binanız riskli yapı ise tespitini, bu usul ve esaslar çerçevesinde bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlar yapacak. Maliklerin anlaşmaları ise yasaya göre esas. Parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir.
Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır.
Nüsa Uğur/Sabah