Kentsel dönüşümde çelişkileri ortadan kaldıralım!
Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili ve ANTMÜTDER Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, kentsel dönüşüm ile ilgili konuştu. Karataş, kentsel dönüşümün devlet meselesi olduğunu belirtti.
Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Antalya İnşaat Müteahhitleri Derneği (ANTMÜTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Karataş, kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu.
6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun Tasarısının, 16 Mayıs 2012 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştığını belirten Karataş, aradan geçen 5 yıl üç aya rağmen hedeflenen 7 milyon konut, 25 milyon kişi olan kentsel dönüşüm rakamına ulaşılamadığını ve sistemin yavaş ilerlediğini söyledi.
Karataş "Hele ki yasanın çıkış noktası olan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminden sonra Marmara Denizi’ndeki fay hatlarını ölçümleyen bilimsel çevreler, 30 yıl içinde Marmara’da 7-7,5 şiddetinde bir deprem olabileceğini söylemişlerdi. 18 yılı geçti, kaldı 12 yıl. Kentsel dönüşüm ile hem deprem sebebiyle can ve mal güvenliğini sağlanmalı ve hem de çarpık kentleşmeyi önümüzdeki 12 yılda bitirmeli, turizm ve yabancı sermaye girişi için marka şehirler oluşturmalıyız. Hala birinci derece riskli alanların bile yapılarının sorunlarını bitiremedik. Kaldı ki; çarpık kentleşmenin önüne geçebilelim. Öncelikle, çarpık kentleşme ve deprem bu ülkenin savaşması gereken iki önemli konudur ve kentsel dönüşüm bir siyasi partinin değil ülkenin sorunudur. Hükümet değil, devlet meselesidir. Kırmızı çizgidir. Hükümetler, bilhassa seçim öncelerinde, özellikle geçmiş dönemlerde, tapusuz hazine arazileri üzerine yapılan kaçak yapılara yani gecekondulara göz yummuş. Şimdi ise bu arazilerin işgalcileri fakir ve kentsel dönüşümde de bir şekilde evi olan bu vatandaşlara bedava bir daire verilmiyor. Maliyetine veriliyor. Projeler de genelde site tarzı olduğu için ortalama 100 metrekare bir daire için 100-150 bin lira ile bir de üstüne en az 200-300 TL aidat isteniyor. İyi-kötü başını sokmuş bir evi olan vatandaşın da; ne böyle bir alım ve ödeme gücü var, ne de orada ki arsadan kaynaklanan hakkı var" açıklamalarında bulundu.
İmar, toplam inşaat alanını aşan, fazla yapılan kaçak yapılardan da bahseden Karataş, alırken ucuz olsun diye küçük olmasına kanaat edildiğini ama kullanırken, kimsenin küçük daireye razı olmadığı belirtti.
"Alırken düşünmemiş, şimdi düşünüyor" diyen Karataş, "En önemlisi, arsa sahibi-müteahhit uzlaşmazlıkları var. Öte yandan bu dönüşüm için ne devletin ne de belediyenin bir bütçesi yok, hal böyle olunca da bunu vatandaşın kendisi yapmak zorunda kalıyor. Ama vatandaşın da arsalarını bir araya getirerek, yanındaki arsa sahibiyle ya da hissedarlarla birleşip, ada bazlı kentsel dönüşüm olmalı dediğimiz süreci gerçekleştirmesi bugünkü şartlarda pek mümkün görünmüyor. Çünkü en başta ihtiyaç olan bilgi; binaenaleyh insan bilmediği şeyden korkar" şeklinde konuştu.
Kentsel dönüşümdeki problemlerin çözümünün çok da zor olmadığını söyleyen Karataş, kanunların hayatın akışına uygun ve ilgili 3194 sayılı İmar Kanunu, 4708 Yapı Denetim Kanunu, 6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu ve 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’nun birbiriyle uyumlu olması gerektiğini, öncelikle çelişkileri ortadan kaldırarak, harekete geçilmesi gerektiğini söyledi.
Milliyet