27 / 12 / 2024

Kentsel dönüşümü yıllar önce başlattı!

 Kentsel dönüşümü yıllar önce başlattı!

Nişantaşı'nın mimarı olarak bilinen Keten İnşaat, ekonomik güçlüklerin yarattığı gerçek bir başarı öyküsü



İnşaat sektöründe yer alan büyük şirketlerin yanı sıra küçük şirketlerden de ilginç başarı öyküleri çıkabiliyor. Bunlardan biri de yaklaşık 20 yıldan bu yana sadece İstanbul’un değil, dünyanın gözde alışveriş ve eğlence merkezine dönüşen Nişantaşı’nın eski binalarını yenileyerek ‘Nişantaşı’nın mimarı olarak adlandırılmaya başlanan Keten İnşaat. Nişantaşı’nda uzun yıllardan bu yana bir nevi kentsel yenileme yapan Keten İnşaat, Ali Keten’in öncülüğünde kuzenleri Kemal ve Veysel Keten ile kardeşi Veli Keten tarafından kuruldu.

Başlangıçta ellerindeki 100 bin marklık sermayeyle Nişantaşı’nda ara sokaklardaki eski binaları kimi zaman satın alıp, kimi zaman sahipleriyle kat karşılığı anlaşma usulüyle yenileyen Keten kuzenler, işlerini her geçen gün büyüttü.

Şirket zaman içinde evrilerek, ortaklık yapısını değiştirip bugün Ali Keten’in oğlu Ferhat Keten’in dümende olduğu daha profesyonel işler yapan şirket haline gelmiş durumda. Öyle ki geçmişte Nişantaşı’nın mahalle aralarında küçük inşaatlar yapan şirketin yıllık cirosu yaklaşık 75 milyon TL’ye ulaşırken son beş yıllık süreçteki büyüme oranı yüzde 37’lere ulaşmış.


10 PROJE 210 MİLYON TL

Keten înşaat’ın bugün ikinci ku-şaktan temsilcisi ve yönetim kurulu başkanı olan Ferhat Keten. "Keten İnşaat’m her geçen yıl büyüyor. Ni-şantaşı’nın yanı sıra Etiler. Cihangir gibi İstanbul’un öne çıkan semleriy¬le ilgileniyoruz. Devam eden l projemizin toplam proje değeri 21 mil yon TL’yi buluyor. 12 yeni projenin başlamasının planlıyoruz. 8 adet de rezerv projemiz var” diyor.

Birinci kuşak klasik anlamda inşaat işleri yaparken ikinci kuşak olan oğul Ferhat Keten, inşaat sektöründe bir ilki gerçekleştirerek ‘yatırımcı sepeti’ uygulaması ile bir nevi yatırım fonu yaratmış durumda. Keten, dost ve ahbap çevrelerinden yola çıkarak yatırım yapmak isteyen ancak karlı bir alan arayan insanları bu sepette topladıklarını söylüyor.

Yatırımcı sepetinde yer alan banka üst düzey yöneticilerinden ve İstanbul Erkek Lisesi mezunlarından oluşan 13 kişi Keten İnşaat’ın projelerine finansman desteği vererek projelerden elde edilen kazanca ortak oluyor.


AŞKALE’DEN ALMANYA’YA

Keten înşaat’ın kurucusu olan baba Ali Keten, zorlukları başararak bugünlere geldiklerini, bugün şantiyelerinin başında durarak oğlu Ferhat’a destek olduğunu söylüyor.

1944 yılında Erzurum Aşkale’den ailesini ve 8 kardeşini geçindirmek üzere 12 yaşındayken ayrılıp Ankara’ya giden Ali Keten, Nuh’un  Ankara  Makarnası’nda işçi olarak çalışmaya başlamış. Bir yıl sonra İstanbul’a gelip inşaat işçiliği yapan Keten, 1966 yılında Almanya’ya inşaat işçisi olarak gitmiş. Almanya’da Hollbaum adlı inşaat şirketinde izolasyon işleri yaparak inşaat sektörüne devam eden Ali Keten, Almancayı bir yıl gibi kısa bir sürede öğrenmiş.

Türkiye’de okuma-yazmayı askerlikte öğrendiğine dikkat çeken Keten, “Almanya’da bir Türk’ün işinde ilerleyebilmesi için yabancı dilin önemini fark ettim. Bunun için de Almancayı kısa sürede öğrenip her geçen gün biraz daha ilerlettim” diyor.


100 BİN MARK SERMAYE

18 yıl aynı şirkette çalışıp himayesinde birçok Türk’ü ve kardeşi Veli Keten’i çalıştıran Ali Keten, şirketteki 11 ’inci yılında bir Alman bankasından 100 bin mark kredi alarak kardeşini İstanbul’a, kuzenleri Kemal ve Veysel ile birlikte inşaat şirketi kurmaya göndermiş.

1977’de çocuklarını ve eşini yanına Almanya’ya alan baba Keten, 1982 yılında Birgül ve Bayram’ı, 1984’te de Ferhat’ı eğitimleri için İstanbul’a göndermiş.

ITÜ Mimarlık Fakültesi’nde okuyan oğul Ferhat mezuniyetinin ardından babasının işlerinin başına geçerken, abla Birgül diş hekimi olarak kendi işini yapıyor. Ağabey Bayram Keten, makine mühendisiliği okudu ve Keten iplik şirketinin başında duruyor.


MİMARLIĞI BİRİNCİLİKLE BİTİRDİ


1999’dan beri ikinci nesil olarak Keten inşaat A.Ş'nin yönetim kurulu başkanı olan Ferhat Keten, 1974 yılında Aşkale’de doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olup ÖSS sınavında ilk 100’e girerek birincilikle girdiği İTÜ Mimarlık Fakültesi'nde üniversite eğitimini tamamladı. Keten, yüksek lisansını İngiltere Nottingham Trent Üniversitesi, İrlanda VVaterford Teknoloji Enstitüsü ve Almanya Karlsruhe FHTH’da; 'Yapım yönetim alanında uluslararası projelerde Ekonomik ve Politik Risklerin Yönetimi, Çin Yapı Sektörü'nün Analizi" konulu tez çalışmasıyla tamamladı.

Tarihi Yerleşmelerde Değişen Kentsel Yaşam konulu çalışmasıyla Körber Foundation bursunu kazanan Ferhat Keten, Almanya'nın ikinci büyük inşaat firması Walter Group-Dywidag'da şantiye ve proje yönetiminde bulundu.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir Bölge Planlama Bölümü'nde doktorasını sürdüren Ferhat Keten, İTÜ ve Kültür Üniversiteleri’nde ders verdi.


YOLLAR AYRILDI

Kemal, Veysel, Veli ve Ali Keten’in ortaklığında kurulan ilk Keten İnşaat firması, 1986’da kuzenlerin ayrılmasından sonra Veli ve Ali Keten, Keten Kardeşler şirketini kurdu. Veli Keten’in 2002’de vefatı ile şirketi tasfiye eden Ali Keten, tek başına Keten înşaat A.Ş’yi kurdu ve oğlu Ferhat ile birlikte yönetmeye devam etti.

Merkez ofisinde 20, şantiyelerinde ise 400 kişi istihdam eden şirket bugüne kadar 10 bin civarında kişiyi ev sahibi yaptı.

Nişantaşı, Altunizade, Bağdat Caddesi gibi İstanbul’un önde gelen semtlerinde projeler ürettiklerine dikkat çeken Ferhat Keten, “Biz kredi almadan öz kaynaklarımız ile çalışıyoruz. Şirketin tek kredisi şirket adına olan kredi kartı” diyor.

Kentsel dönüşüm konusunda İstanbul’un çeşitli semtlerinden ve özellikle Fikirtepe’den dört adada 1.4 milyar dolarlık varlık geliştirme konusunda teklif aldıklarını ancak reddettiklerini belirten Keten şunları söylüyor:

“Yatırımcı sepeti ile bu konuyu değerlendirdik ancak bölgede 20 milyar dolarlık arz oluşturulacağı gerçeği bizi ürküttü. Türkiye’de 7 yılda bir kriz dalgalanması oluyor. Bu projenin iki krize denk gelme olasılığını düşününce temkinli davranmayı tercih ettik. Çünkü 50-100 bin dolarlık borçlar yüzünden koca koca firmalar batıyor.”

Ekonomist Dergisi


Geri Dön