Kira veren ve alanlar dikkat!
Star gazetesinden Şakir Dorukkaya Kira veren ve alanları köşesine taşıdı
Hepimizin bildiği gibi insanlarımızın çoğu kiralık konutlarda oturmakta, iş hayatında da işyeri kiralayıp ticari, mesleki faaliyette bulunmaktadırlar. Şüphesiz ki, şirketlerimizin de ille de kendi malikleri olduğu bir işyerinde faaliyette bulunması gibi bir zorunluluk yoktur. Yani şirketlerin bir çoğu da bir işyeri kiralayıp burada faaliyet yapmaktadır.
Hal böyle olunca, kiralık konutta oturan vatandaşlarımızın (işçi, memur, esnaf vb.), ev sahibine kira ödemeleri gereği doğar. Aynı şekilde, işyeri kiralayarak faaliyetlerini sürdüren kişilerin ve şirketlerin de, işyeri sahiplerine kira ödemeleri gerekir.
Her ne kadar mal sahibi-kiracı arasında "kirayı ödedim-ödemedin" şeklinde çıkan ihtilaflar doğrudan vergi hukukunu ilgilendirmeyip bir özel hukuk sorunu ise de, Maliye Bakanlığı da Gelir Vergisi Kanunu hükümleri uyarınca kira gelirlerinden bazı şartlarla gelir vergisi almakta ancak kimin, nereyi, kime, kaç liraya kiraya verdiğini tam olarak yakalamakta zorluk çekmektedir. Maliye, kiraya verilen konutların ve işyerlerinin kira gelirlerini tam tespit etmek için de çeşitli denetim yöntemleri geliştirmektedir. Örneğin, sitelerde, yöneticilerden, mal sahiplerinin kimler olduğunu, kiraya verilmişse kiracıların kimler olduğunu öğrenerek kira bedellerini ve bunların gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilip edilmediğini tespit etmekte, beyanname vermemiş olanlardan cezalı vergiler istemektedir.
Ayrıca, yine Maliye Bakanlığı bu kira gelirleri elde edenleri yakalayabilmek için, kiracılara ve mal sahiplerine, kira ödemelerini banka ya da PTT tarafından düzenlenen belgelerle ispat etme mecburiyeti ve bu mecburiyete uymayanlara da cezalar getirmiştir. Bu mecburiyet 1 Kasım 2008 den bu yana yürürlüktedir. Bu sistemin uygulanışı da şöyledir.
Eğer kiralanan gayrimenkul, bir işyeri ise, hem kiracı hem de, mal sahibi, kira bedeli ne olursa olsun (örneğin aylık 200TL bile olsa), bu kira ödemesi mutlaka ya banka ya da PTT tarafından düzenlenen belgeyle tevsik edilmek zorundadır.
Eğer kiralanan yer işyeri değil de bir konut ise, bu kira ödemesinin ille de banka veya PTT tarafından düzenlenen belgeyle tevsik edilmeli mecburiyeti olması için, kira bedelinin 500 TL ve üzerinde olması gerekir. Yani aylık 450 TL (500 TL'nin altında bir tutar) kira gelirinin banka veya PTT aracılığıyla ödenmesi şartı yoktur. Ayrıca konutlarda banka veya PTT aracılığıyla kira gelirini ispat etme mecburiyetinin sadece mal sahibini (kiraya vereni) kapsadığını, kiracıya böyle bir mecburiyet getirilmiş olmadığını, dolayısıyla bu mecburiyete uyulmamış olması halinde, cezanın muhatabının mal sahibi (kiraya veren) olduğunu da belirtelim.
Kira gelirleri tahsilatı, eğer yukarıdaki şekilde yapılmazsa, ciddi özel usulsüzlük cezaları ile karşılaşmak ihtimali vardır. Bu cezalar, her bir işlem için, bu işleme konu kira tutarının %5'idir. Eğer %5 oranındaki ceza, aşağıdaki tablodaki rakamların altında kalırsa, ceza tablodaki rakama yükseltilir.
2009 yılı için TL / 2010 yılı için TL
Birinci sınıf tacirler ile serbest meslek erbabı hakkında 1.600 1.000
İkinci sınıf tacirler, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 760 500
Yukarıda yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 350 250
Kiralık konutu olanların veya kiralık işyerinde faaliyette bulunanların kira ödemeleri ve tahsil etmelerinde cezalarla karşılaşmamaları açısından ödeme ve tahsilatlarını banka ya da PTT tarafından düzenlenen belgelerle ispat konusunda dikkatli olmalarını, yapılan düzenlemelerin sonuç itibariyle kendi lehlerine de olacağını bilmelerini isteriz.
Şakir Dorukkaya / Star