26 / 12 / 2024

Klimalarda sezonsal verimlilik kriterleri ile enerji sınıfları değişti!

Klimalarda sezonsal verimlilik kriterleri ile enerji sınıfları değişti!

Avrupa Birliği, 2013 yılı başında klimalar için Sezonsal (Mevsimsel) Verimlilik kriterlerini uygulamaya başladı. Artık İstanbul için A sınıfı olan bir klima, Antalya için A sınıfı olmayabilir.



Enerji tüketimini ve karbondioksit emisyonunu 2020 yılına kadar yüzde 20 azaltmak ve yenilenebilir enerji kullanımını yüzde 20 artırmak amacıyla bir dizi önlem alan Avrupa Birliği, 2013 yılı başında klimalar için Sezonsal (Mevsimsel) Verimlilik kriterlerini uygulamaya başladı. Aynı yolda ilerleyen Türkiye de 2014 yılının Ocak ayı itibariyle klimalarda Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre belirlenmiş yeni enerji sınıflarına geçiş yaptı. Peki, yeni düzenleme ile neler değişiyor?


Klimaların performansı gerçeğe en yakın şekilde sınıflandırılıyor


Kapasitesi 12 kilovatın altında olan klimalar için performans ölçüm metotları değişti ve Sezonsal Verimlilik kriterleri tanımlandı. Daha önce geçerli olan Nominal Verimlilik değerleri yani ısıtma ve soğutma için belirlenen standart birer değer ile cihazların kullanıldığı iç ve dış dizayn şartlarına göre saha performansları arasında ciddi farklar oluşabiliyordu. Çünkü gerçek hayatta yaşadığımız ortamın ısısı her zaman değişebiliyor ve bizler farklı sıcaklık derecelerine ihtiyaç duyuyoruz. Oysaki bir önceki verimlilik hesapları ısıtma için sadece +7°C; soğutma için +35°C sabit dış hava sıcaklığı kabul edilerek hesaplanıyordu. Yeni hesaplama yönteminde ise ısıtma modu için -7°C, +2°C, +7°C, +12°C sıcaklıktaki tüketim değerleri, soğutma modu için +20°C, +25°C, +30°C, +35°C sıcaklıklarındaki tüketim değerleri de hesaba dahil ediliyor.


Dolayısıyla önceden geçerli olan nominal değerler cihazların verimliliğini ölçmede yetersiz kalırken, Sezonsal Verimlilik değerleri ürünün performansını gerçeğe en yakın şekilde sınıflandırıyor. Böylece klimalar tüm ısıtma ve soğutma sezonu boyunca farklı hava sıcaklıklarında da tasarruflu ve performanslı çalışacak şekilde geliştiriliyor.


3 farklı iklim bölgesine göre klimaların enerji performans sınıfları belirlenecek


Yeni düzenleme ile Türkiye, ısıtma sezonu için iklim haritası çıkarılarak 3 farklı iklim bölgesine ayrıldı. Yeni sınıflandırma sistemine göre örneğin, İstanbul için A sınıfı olan bir klima Antalya için A sınıfı olmayabilir. Bu nedenle tüketiciler klima alırken bulundukları bölgenin iklim şartlarına uygun özellikteki klimaları tercih ettikleri zaman hem maksimum verim elde ediyor hem de enerji tasarrufu sağlıyor.


Kapalı ve bekleme konumundaki enerji tüketimi de hesaplanıyor


Sezonsal Verimlilik cihazın kapalı konumda veya bekleme konumunda tükettiği enerjiyi de dikkate alıyor. Küçük olduğu düşünülerek göz ardı edilen bu miktar aslında tüm sezon düşünüldüğü zaman enerji verimliliğine katkı sağlıyor. 


 


A+++ enerji verimliliğinin en üst sınıfını ifade ediyor


Enerji sınıfları ölçeği, A, A+, A++, A+++ gibi yeni ölçüm kriterlerine göre yeniden düzenlendi. Pazarda en üst enerji sınıfında yer alan mevcut bir ürün ile yeni sistemin en üst sınıfı A+++ kategorisine giren bir ürün arasında enerji tüketimi ve dolayısıyla kullanıcının masrafları açısından büyük farklar oluşabiliyor. Yeni nesil tüm Mitsubishi Electric klimalar da Sezonsal Verimlilik kriterlerine göre A, A+, A++ ve A+++ enerji sınıflarında yer alıyor.


Enerji verimliliği yüksek inverter klimalar öne çıkıyor


Yeni düzenleme ile inverter klimalara olan talep artıyor. Bunun sebebini şöyle açıklayabiliriz; Bir önceki tebliğde, A sınıfı iki klimadan inverter olan ile olmayan arasında bir elektrik tüketim farkı olduğu halde, tüketici bu farkı cihazı kullanmadan bilmiyordu. Dolayısı ile tüketici “Enerji verimli bir cihaz aldım, hem de fiyatı düşük” diyerek inverter olmayan bir klimayı tercih edebiliyordu. Ancak benzer koşullarda komşusunun inverter kliması ile mukayese ettiğinde farkı kullanımda görüyor ve daha fazla enerji gideri ödediğini fark ediyordu. Şimdi bu durum doğrudan etiketlemeye yansıyor. Çünkü yeni kriterler ürün performanslarının daha iyi ayrışmasını sağlıyor. Böylece yeni tebliğ ile düşük enerji verimlilik sınıfında yer alan ürünlerin pazara sürülmesi engellenmiş olacak.


 


INVERTER KLİMA NEDİR, NASIL ÇALIŞIR, NEDEN TASARRUFLU VE KONFORLUDUR?


Inverter kontrol, tüm yıl boyunca ekonomik kullanım ve maksimum konfor sağlayan bir kontrol teknolojisi. Bir klimanın inverter özellikte olması, iç ortamda değişen ısıtma veya soğutma ihtiyaçlarını karşılamak için inverter kompresörün devir hızını otomatik olarak azaltıp arttırması anlamına geliyor. Bu sayede klima, sadece ihtiyaç duyulan ısıtma veya soğutma yüklerini karşılayacak kadar enerji tüketmiş oluyor.


Geleneksel klimaya göre daha az enerji tüketen inverter klima, durma-çalışma sayısını minimuma indiriyor


Inverter klimalar ile soğutma ya da ısıtma yapmak inverter özelliği olmayan klimalara göre daha tasarruflu. Geleneksel (on/off ya da sabit hızlı) klimalarda, ortam sıcaklığı ayarlanan sıcaklığa geldiğinde klima çalışmasını durduruyor. Ortam sıcaklığında, ayar sıcaklığından sapmalar meydana geldiğinde ise klima yeniden çalışmaya başlıyor. Bu sırada ortam sıcaklığı sürekli değişiyor ve bu da konforsuz bir ortama neden oluyor. Ayrıca klimaların ilk çalışması sırasında tükettikleri enerji, sürekli çalışmaları sırasında tükettikleri enerjiden çok daha fazla. Durma-çalışma (on/off) sayısı arttıkça, klimanın enerji tüketimi de artıyor. Inverter klimalar, ortam sıcaklığı ayar sıcaklığına yaklaştıkça kapasitesini otomatik olarak kısmaya başlıyor, tam tersi durumda yani ayar sıcaklığından uzaklaştıkça ise kapasitesini arttırıyor. Bu sistem durma-çalışma sayısını minimuma indiriyor.


Aşırı ısıtma ve soğutmanın önüne geçiyor, istenen sıcaklığa daha hızlı ulaşıyor, ortam sıcaklığını sabitliyor


Tüm bunlara ek olarak inverter klimalar, geleneksel (on/off ya da sabit hızlı) klimalarla karşılaştırıldığında istenen sıcaklığa daha hızlı ulaşıyor. Aynı zamanda oda içindeki sıcaklık dalgalanmaları engellenerek ortam sıcaklığının sabit kalması sağlanıyor.


Aşırı ısıtma ve soğutmanın önüne geçilebilmesi, sürekli çalışma sırasındaki enerji tüketimlerinin daha az olması ve durma-çalışma sayısını minimuma indirebilmesinden dolayı inverter klimalar, geleneksel on/off klimalara göre çok daha tasarruflu.


Inverter klima alırken nelere dikkat edilmeli?


Inverter bir klima alırken, sezonsal verim değerlerinin yüksek, yıllık enerji tüketimi değerlerinin düşük olmasına dikkat etmek gerekiyor. Bu değerler, ürün kataloglarında yer alıyor.


Klimaların ısıtma ve soğutma verimlerinden söz ederken, dış hava sıcaklığı, iç ortam ayar sıcaklığı ve ortam sıcaklığı gibi bazı kriterleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Çünkü verim değeri bu kriterlere göre değişkenlik gösterebiliyor. Klimalarda verim dediğimiz değer, ortama verdiğimiz kW cinsinden ısı miktarının, yine kW cinsinden tüketilen elektrik enerjisine oranı. Bu değer ne kadar büyük olursa, klimanızın o kadar verimli olduğu anlamına geliyor.


DOĞRU KLİMA NASIL SEÇİLİR, MEKANA UYGUN KAPASİTE


NASIL BELİRLENİR?


Maalesef ülkemizde tüketiciler ya da bazı satış personelleri basit hesaplama yöntemleri ile BTU hesabı yaparak klima kapasitelerini belirlemeye çalışıyor. Oysa klima seçiminde ön planda tutulması gereken unsur yapının ısıl ihtiyaçları. Isıl ihtiyaçlar ile kastedilen, yapının bir saat içerisinde ne kadar ısı enerjisi kaybettiği ve ne kadar ısı enerjisi kazandığı. Klima seçilirken ürün ve kapasite, bu ısıl ihtiyaçları karşılayabilecek nitelikte olmalı.


Mekana uygun ürün, kapasite tespiti ve montaj uzmanlar tarafından yapılmalı


Klima seçerken ve kapasitesini belirlerken öncelikle mekanın soğutma ve ısıtma ihtiyacı tayin edilmeli. Mekanın büyüklüğüne, içeride bulunacak insan sayısına ve aktivitelerine, binanın ve pencerelerin yalıtım durumuna, ısı kayıplarının ne kadar olduğuna, binanın yönüne, cam ve kapı ölçüleri ve yönlerine, ısı yayan elektronik eşya adetleri ile aydınlatma alternatiflerine ve diğer bazı değişkenlere göre hangi model ve kapasitede klimanın kullanılması gerektiği belirlenmeli.


Sadece oda metrekaresinin bazı çarpanlar ile genişletilerek kullanıldığı basit hesap yöntemleri, ısıl ihtiyaçları etkileyen faktörleri göz ardı ettiği için gerçek ihtiyaçtan farklı sonuçların bulunmasına neden oluyor. Örneğin, Antalya’da bulunan bir oda için seçilecek klima kapasitesi, İstanbul’da bulunan aynı metrekaredeki bir oda ile farklılık gösteriyor. Oysa basit hesap metotlarında, bölgesel farklılıklar göz ardı edildiği için her iki ilde de aynı kapasiteye ulaşılıyor ve bu hatalı bir seçime neden oluyor. Sonuç olarak ise tüketiciler satın aldıkları üründen memnun kalmıyor, yüksek elektrik faturası ödeyebiliyor ve konforsuz bir ortama maruz kalıyor.


Bu nedenle mekana uygun klima ve kapasitesinin belirlenmesi, klimanın kurulacağı yerin seçimi ve montajı mutlaka uzmanlar tarafından yapılmalı.


Enerji tasarruflu ve düşük ses seviyeli klimalar seçilmeli


Klimalar, artık 12 ay boyunca konfor ihtiyacımızı sağlayan cihazlar haline geldi. Dolayısıyla konforlu ve sağlıklı mekânlar için yüksek enerji verimliliği sağlayan klimalar seçilmesi çok önemli. Klasik tip (on-off çalışan) klimalar yerine çok daha tasarruflu inverter klimalar tercih edilmeli. Isıtma, klima ile yapılacaksa istenen dış ortam şartlarında ısıtma yapabilen ısı pompalı (heat-pump) modeller seçilmeli. Konfor için verimliliğin yanı sıra özellikle yatak odalarında ve çocuk odalarında sessiz ortamlar aranır. Düşük ses seviyeli cihazlar bu konuda avantaj sağlar.


Sağlıklı ortamlar için doğru filtre çok önemli


Temiz hava, insanlar için sağlıklı alanlar oluşturulmasında önemli bir rol oynuyor. Bunun için klima filtrelerinin bakteri, virüs, alerjen ve tozları nötralize eden özellikte olmasına özen göstermek gerekiyor. En yeni teknolojiler ile geliştirilmiş filtreler; bakteri, virüs, toz ve alerjenlerden arınmış sağlıklı ortamları mümkün kılıyor. Gelişmiş filtre sistemleri, alerjik reaksiyonları da önlemeye yardımcı oluyor.


Klima spreyi kullanmayın, yılda iki kez bakım yaptırın


Klimaların uzun yıllar, performans kaybetmeden çalışmasını sağlamak için bakımının uzman ekiplerce yapılması gerekiyor. Uzmanlar da klima bakımlarının periyodik olarak yılda iki kez yapılmasını tavsiye ediyor. Klimaların yanı sıra filtrelerin de düzenli olarak temizlenmesi önemli. Çünkü hava filtreleri düzenli olarak temizlenmezse klimanın ısıtma ve soğutma kapasitesi düşüyor ve gereksiz elektrik sarfiyatı oluyor. Filtrenin temizliği kadar değiştirilme periyodunun takibi de oldukça önemli. Eğer klimanız hava temizleme filtresi ve/veya anti alerjik enzim filtresi ile donatılmışsa bu filtrelerin düzenli olarak bakımının yapılmış olması ve değiştirilmesi gerekiyor. Klima spreylerinin ise klimanın iç parçalarına zarar verebileceği ihtimaline karşı kullanımı önerilmiyor.


 


TEKNOLOJİK KEŞİF HİZMETİMİZ İLE


KEŞFİ STANDARTLAŞTIRIYORUZ


Klima seçiminde yaşanan sorunlardan yola çıkarak keşif hizmetini standartlaştırmak amacıyla bir hizmet başlattık. Bu sayede Türkiye’nin her yerinde kusursuz, standart ve güvenilir keşif hizmeti sunabiliyoruz. Bu hizmet kapsamında; sadece keşfe giden kişinin uzmanlığı ve tecrübesine dayanan geleneksel keşif yönteminin yerine, klima kapasitesinin hesaplanmasında ve klima seçiminde daha doğru çözüm sunan bir yazılım geliştirdik.


Yazılımda, mekanın ısıl ihtiyaçlarını göz önünde tutan daha doğru bir hesaplamayı kullandık. Isıl ihtiyaçların belirlenmesinde, mekan boyutları, cephe gibi hesabı etkileyen unsurlara ilaveten dış ortam sıcaklığı, komşu mahal sıcaklık farklılıkları, kullanılan duvar ve yalıtım malzemesinin ısıl iletim katsayıları, mekanda bulunan kişi sayısı ve ısı yayan elektronik cihaz tipleri ve adetleri gibi unsurlar da hesaba dahil edildi.


Termal görüntüleme ile mekândaki ısı kayıp noktaları belirleniyor


Hesaplamanın sonunda ihtiyacı karşılayabilecek klimaların, dış hava sıcaklığına bağlı kapasite düşümlerinin de dahil edildiği bir sınamadan geçirildikten sonra müşterilerimize önerilmesi sağlanıyor. Böylece, Antalya’da aynı metrekare için önerilen klima ile İstanbul için önerilen klima kapasitesi arasındaki fark dikkate alınıyor. Ayrıca termal görüntüleme ile keşif yapılan mahaldeki yalıtım hataları, ısı köprüleri, dış duvarlardaki ve kapılardaki, panjur muhafazalarındaki enerji kayıp noktaları tespit edilerek önerilen klimadan tam verim alınabilmesi için müşterilerimizi yönlendiriyoruz.


Artırılmış Gerçeklik uygulaması klimayı mekândaymış gibi gösteriyor


Keşfimizde, mekâna uygun klimanın yanı sıra seçilen klimanın konumlanması gereken ideal yeri de belirliyoruz. Gerçek dünya ile dijital dünya arasında bağlantı sağlayan ve yeni bir yazılım teknolojisi olan Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) uygulaması sayesinde, müşteriler keşif sırasında ihtiyaçlarına uygun olan klimanın mekanlarında nasıl görüneceğini deneyimleyebiliyor.


Bu hizmetimiz ile tüketiciler doğru kapasitede klima seçimi ve doğru yere konumlandırma konusunda satın alma kararından önce ayrıntılı şekilde bilinçlendiriliyor, böylece tasarruflu, konforlu, sağlıklı bir mekana sahip oluyor ve hayal kırıklığı yaşamıyor.



Geri Dön