Genel

Konkordato iyi yönetilirse herkes kazanır!

EY Türkiye Şirket Ortağı Avukat Mehmet Küçükkaya yaptığı açıklamada "Konkordatoda bir kanun değişikliği olabilir. Caydırıcı maddeler eklenebilir. Durduk yere konkordato ilan edenlere ciddi müeyyideler gelebilir." dedi.

Son zamanlarda çok sayıda şirketin konkordato ilan etmesi, bu müessesenin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve ekonominin içinde bulunduğu durumla ilgili tartışmaları da beraberinde getirdi. Anadolu Ajansı muhabirine konkordato konusunda açıklamalar yapan EY Türkiye Şirket Ortağı Avukat Mehmet Küçükkaya, konkordatonun uzun süredir mevzuatta yer aldığını ve bu yıl şubatta yapılan değişiklikle bugünkü halini aldığını söyledi.

Konkordatonun KHK ile Temmuz 2016 tarihinden beri uygulanmayan iflas ertelemenin yerine getirildiğini söyleyen Küçükkaya, "15 Mart 2018'de iflas erteleme hükümleri kaldırıldı, yerine yeni düzenlemelerle konkordato getirildi. Diğer bir ifadeyle, iflas erteleme konkordatonun yerine geçti." diye konuştu.

Küçükkaya, konkordato ile tanınan imkan ve hakların kötü niyetle kullanılması halinde bunun şirket açısından "kendi idam fermanını hazırlamak" ile eş anlamlı olacağını belirtti.

Ticaretin bir itibar işi olduğunu dile getiren Küçükkaya, "Bugün borçların yeniden yapılandırılması amacıyla konkordatoya başvuran bir şirket, bunu istismar ederse bir daha ticaret sahnesinde yer alması çok zor olacaktır. Bırakın kendisini, aile fertlerini, yöneticilerini de itibar kaybı riskiyle karşı karşıya bırakacaktır. Böylesi bir durum, ticari hayattaki en büyük risktir. Konkordato iyi yönetilirse herkes kazanır." dedi.


"Konkordatoda alacaklı rızası var"


Mehmet Küçükkaya, konkordatonun son dönemde artış göstermesinin şirketlerin art niyetli olup olmadığı tartışmalarını beraberinde getirdiğini dile getirdi.

Dünyada ve Türkiye'de herkesin bir iş yapış şekli ve ticari itibar anlayışı olduğunu söyleyen Küçükkaya, "Hepsi birbirinden farklı. Bunu kanun koyucu da düzenleyemez. Son yıllarda ticaret hacmi çok büyüdü. Bu yapının içerisinde anlayış farklılığı olanlar bulunabilir. Ama bu durum iflas erteleme boyutuna gelmedi. 2016'dan bu yana iflas erteleme yoktu. Yapılandırmanın da maliyetinin yüksek olması nedeniyle ara dönemde hiçbir yöntem yoktu. Bu dönemde bir birikim de söz konusu. Belki iflas erteleme olsaydı şu an konkordatoya başvuranlar iflas erteleme isteyecekti. Tabii son dönem özellikle ağustos ayından sonra döviz kurunda yaşanan ani değişimler de konkordato taleplerinin artmasına sebep olan önemli etkenler arasında değerlendirilebilecektir." diye konuştu.

Küçükkaya, konkordatoya ilişkin düzenlemenin gerekçeleri arasında iflas ertelemenin uygulamada istenilen sonuçları sağlayamaması ve kötü kullanımlara araç olması gibi faktörlerin olduğunu da söyledi. İflas erteleme ile konkordato arasındaki en temel farklara bakıldığında, konkordatonun mahkeme nezdinde süren  bir süreç olduğunu, alacaklı ya da alacaklı grubunun da katıldığını belirten Küçükkaya, "İflas ertelemede böyle bir durum yoktu. İflas ertelemede alacaklının rızası yoktu. Konkordatoda alacaklıların rızası gerekiyor." diye konuştu.


- "Konkordato süresi 29 aya kadar uzayabilir"


Mehmet Küçükkaya, vadesi gelmiş borcun ödenmemesi ya da henüz borcunu ödeyememe durumuna gelmemiş ancak ileriye baktığında ödeyememesi kuvvetle muhtemel tacir ya da gerçek kişilerin konkordato sürecini başlatabileceğini dile getirdi.

İflas ertelemeye sadece sermaye şirketleri ve kooperatiflerin gidebildiğini de dile getiren Küçükkaya, "Bunların da borca batık olması gerekiyordu. Konkordato için erken uyarı sistemi de denilebilir. Şirketler ileride borcunu ödeyemeyeceğini öngörerek de konkordato yoluna gidebilir." şeklinde konuştu. Küçükkaya, konkordato başvurusunda belli şekil şartları ve yükümlülükler bulunduğunu, bu sürecin maliyetli olduğunu söyledi.

İflas ertelemenin 5 seneye kadar uzayabildiğini, konkordato süresinin ise 29 aya kadar uzayabileceğini söyleyen Küçükkaya, konkordatoya borçlu ve alacaklının başvurabildiğini ancak uygulamada alacaklının başvurduğunu görmediklerini belirtti.


- "Konkordatonun özü şirketleri ayakta tutmak"


Avukat Küçükkaya, konkordato sürecinin maliyeti olduğunu ve ilk adımda ortalama 35 bin lira masraf çıktığını söyledi.

Borçlu olarak mahkemeye konkordato başvurusunu yapmak için hazırlanması gereken asgari belgeler olduğunu söyleyen Küçükkaya, "Bu belgeler eksiksiz hazırlanmalı ki, mahkeme geçici mühlet versin. İlk olarak ön proje hazırlanıyor. Nakit akım tabloları, gayrimenkul değerleme raporları, ara dönem mali tabloları, konkordato olursa ya da olmazsa alacaklıların eline geçecek tutarların karşılaştırmalı tabloları, konkordato ön projesi ve ön proje incelemesine dair finansal analiz raporu gibi çok sayıda belge de hazırlanıyor." dedi. Küçükkaya, sistemin özünün borçluları ve özellikle de borçlu şirketleri ayakta tutmaya dayandığını da belirtti.

Doğru iş yapmayan, yanlış konulara giren firmaların da faaliyetlerine devam etmemesi gerektiğini dile getiren Küçükkaya, "Çünkü bu şirketler faydadan çok zarar veriyor. Eğer firmanın ileriye dönük ekonomiye katkı sağlayabilecek nitelikte bir hikayesi varsa, şirketin bugünkü nakit problemini rahatlatmak için süre veriliyor ve sürenin sonunda alacaklının da haklarını koruyarak makul bir çözüm bulunuyor." diye konuştu.


- Konkordatonun mahkeme süreci


Mehmet Küçükkaya, hazırlanan ön projenin bağımsız denetim şirketine onaylatıldığını ve bu projenin mahkemeye sunulduğunu söyledi.

Mahkemenin belgelerin mevcudiyetini inceledikten sonra 3 aylık geçici mühlet verdiğini dile getiren Küçükkaya, bu süre içinde firmanın projesinin takibi için komiser atandığını belirtti.

Küçükkaya, şu şekilde konuştu:

"Konkordato komiserleri 3 aylık geçici mühlet içinde (mahkeme kararıyla 2 ay daha uzatılarak toplam 5 aya çıkarılabiliyor) ön projeyi gerçekleştirilebilir bulursa durumu mahkemeye bildiriyor ve mahkeme durumu değerlendirerek 1 yıllık kesin mühlet verilmesine hükmedebiliyor (kesin mühlette mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde 6 ay daha uzatılıp, toplam 1,5 yıl olarak uygulanabiliyor). Kesin mühlet içerisinde mahkemenin atadığı konkordato komiseri alacaklılar ile masaya oturuyor.

Alacaklılara belli bir oranda alacaklarından vazgeçmeleri ve yeni ödeme planı sunuluyor. Alacaklılar iflas durumunda alacaklarının tamamını alamama riski ile karşı karşıya oldukları için genellikle belli bir oranda alacaktan vazgeçiyor. Bunların sonunda mahkeme tasdik süreci var. Normalde 23 ay içinde bitmesi gerekli. Mahkeme tasdik aşamasında gerekli görürse 6 ay daha ek süre verebiliyor. Toplamda 29 aylık sürenin sonunda karar tasdik edilebilir. Edilmezse konkordato talebi reddedilir, konkordato öncesindeki halin devamına veya iflasına karar verilir"

Küçükkaya, konkordato süresinin ilanından sonra komiser onayı olmadan borçlu şirketin, mallarını rehin edemeyeceğini, taşınmaz mallarını satamayacağını, taşınmaz malları üzerinde mülkiyet hakkını kısıtlayıcı haklar oluşturamayacağını, mallarını bağışlayamayacağını ve rehin veremeyeceğini de sözlerine ekledi.


- Konkordato alacaklılar toplantısı ve alacaklılar kurulu


Avukat Mehmet Küçükkaya, konkordatoda alacaklılar kurulu ve alacaklılar toplantısının da çok önemli olduğunu da belirtti.

Alacaklılar kurulunun, yönetmelik uyarınca kurulması zorunlu hallerde mahkeme kararıyla oluşturulacağını, komiserin faaliyetlerine nezaret ettiğini, komisere tavsiyelerde bulunabildiğini ve kanunun öngördüğü hallerde mahkemeye görüş bildirebildiği söyleyen Küçükkaya, alacaklılar kurulunun her ay en az bir kere toplandığını dile getirdi.

Küçükkaya, alacaklılar kurulunun aylık olağan toplantılarının komiser tarafından belirlenerek bildirilen gün ve yerde yapılacağını söyledi. En az üç alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının 250'yi veya alacak miktarının 100 milyon Türk lirasını aşması halinde alacaklılar kurulunun oluşturulmasının zorunlu olduğunu belirten Küçükkaya, komiserin konkordato projesini müzakere etmek amacıyla alacaklıları ilanla toplanmaya (Alacaklılar Toplantısı’na) davet edeceğini ve başkanlık edeceği toplantıda borçlunun durumu hakkında bir rapor vereceğini söyledi.

Küçükkaya, konkordato projesinin kabulü için alacaklılar toplantısında yeterli çoğunluğu sağlaması gerektiğini de söyledi.

Burada iki ihtimalin söz konusu olduğunu belirten Küçükkaya, "Birinci ihtimal alacaklıların yarısını ve alacak miktarının yarısını aşan imza çoğunluğunun sağlanmasıdır. Yani hem kişi sayısı olarak hem alacak miktarı olarak çoğunluğun kabulü gerekir. İkinci ihtimal ise kaydedilmiş alacaklıların dörtte biri ve alacakların üçte ikisini aşan çoğunluğun sağlanmasıdır. Sonuç itibarıyla bu iki ihtimalden biri sağlanmışsa konkordato projesi kabul edilmiş sayılır." dedi.

- Konkordato komiseri


Mehmet Küçükkaya, konkordato komiseri olarak bir veya üç kişinin görevlendirilebileceğini, üç kişi seçildiği durumda seçilecek komiserlerden birinin hukukçu ve birinin de yeminli mali müşavir olarak tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Uygulamada ise üç kişiden birinin hukukçu, birinin yeminli mali müşavir ve birinin sektörün içinden gelen bir bilirkişi olduğunu söyleyen Küçükkaya, bir kişinin eş zamanlı olarak beşten fazla dosyada geçici komiser ve komiser olarak görev yapamayacağını belirtti. Küçükkaya, konkordato masraflarının 350 bin liraya mertebelerine ulaşabileceğini de sözlerine ekledi.

- "Konkordatoda yeni bir düzenleme yapılabilir"

Konkordatoya ilişkin yeni bir düzenleme yapılabileceğini belirten Küçükkaya, "Konkordatoda bir kanun değişikliği olabilir. Caydırıcı maddeler eklenebilir. Geçici mühlet verilmesi aşamasında denetim ve inceleme artırılması, kesin mühlet süresince mali denetim şartı konulması değerlendirilebilir. Durduk yere konkordato ilan edenlere ciddi müeyyideler gelebilir." şeklinde konuştu.

Küçükkaya, konkordato süreci sonunda vazgeçilen alacak karşılığı oluşan fonun geçmiş yıl zararlarından mahsup edilmesinin gündeme gelebileceğini, ancak alacaklı taraf açısından ÖTV için de şüpheli alacak karşılığı ayrılabilmesi ve konkordato ilan etmiş şirketten alacaklı olanların konkordato süreciyle birlikte şüpheli alacak karşılığı ayırabilmesine ilişkin bir düzenleme yapılmasının faydalı olabileceğini de söyledi.

Konkordatolar ve danışmanlık firmalarında artış!

Konkordato sistemi değişiyor!