Genel

Konut alımında neler etken oluyor

Türkiye'nin 60 şehrinde gerçekleştirilen araştırmaya göre, prestijli bir proje ya da marka değil, ulaşılabilir bir bölgede olan konutu istiyoruz. Yüzbinlerce dolar harcanarak yapılan sosyal donatılar ise market ve çocuk parkı gibi ihtiyaçların önüne geçem

Piramit Danışmanlık 'ın 60 şehirde gerçekleştirdiği ‘Konut Satın Alma Eğilimleri Araştırması ' ezber bozacak sonuçlar kadar, klasik yaklaşımların da halen korunduğunu ortaya koydu. Prestijli bir marka ya da projeyi ulaşılabilir bir bölgeyle karşılaştırıldığında tercih etmeyen, yüzbinlerce dolarlık sosyal donatıları önemsemeyen Türk halkının yüzde 53'ü ev satın almak istiyor. İstanbul,   Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Gaziantep Eskişehir, Adana   ve Samsun ağırlıklı olmak üzere toplam 60 ilde, 500 kişi ile online anket yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmaya katılanların yüzde 40 'ı bugüne dek hiç ev almadığını ve almak istediğini dile getiriyor. Yüzde 13 'lük bir kesimin hedefi ise ikinci bir evin daha sahip olmak.

Araştırmada son 1.5 yıl içinde ev aldığı için artık ev almayı düşünmeyenlerin oranı yüzde 18 olarak karşımıza çıkarken   hiç ev almayı düşünmeyenlerin oranı yüzde 28 'lerde kalıyor.   Bu sonuçlar, 2008 'in son çeyreğinde ortaya çıkan küresel ekonomik krizin etkilerini üzerinden atıp, oldukça hareketli bir döneme giren konut sektörünün önümüzdeki yıllarda daha da verimli bir dönem geçireceğinin kanıtı olarak değerlendiriliyor.

EV ALMAK İSTEYENLER MORTGAGE'A GÜVENİYOR

  ‘Konut Satın Alma Eğilimleri Araştırması 'na göre ev almak isteyenlerin yüzde 50 'si kendileri için en uygun ödeme şeklinin banka kredisi olduğunu düşünüyor. İnşaat şirketlerinin özel ödeme planları çerçevesinde uyguladıkları taksitli satışlar ise yüzde 30 'luk bir kesimin ev alırken tercih ettiği ödeme şekli olarak öne çıkıyor. Peşin parayla ev alabileceğini belirtenlerin oranı ise sadece yüzde 20.

200 BİN TL'LİK EV ULAşžILABİLİR GÖRÜNÜYOR

Araştırmaya katılanların yüzde 65 'i 100 bin - 200 bin TL aralığındaki evlerin kendisi için uygun olduğunu ifade ediyor. 200 - 300 bin TL aralığındaki evlere talip olanların oranı ise yüzde 10. Daha önce açıklanan başka araştırmalarda ise Türk insanının ortalama olarak 135 bin TL civarında bir konuta sahip olmak istediğini orya koymuştu. ‘100 bin TL 'nin altında bir ev satın alabilirim ' diyenlerin oranının yüzde 24 olması Türkiye 'de uygun fiyatlı evlere olan ihtiyacı ortaya koyarken, 300 bin TL 'nin üzerindeki ev alabileceğini söyleyenlerin yüzde 1 'de kalması lüks konuta olan talebin ileriki yıllarda çok da fazla olmayacağını gösteriyor.

1+1'LERE ALIşžAMADIK

Türk insanının en çok tercih ettiği konut tipi yüzde 66 'lık bir oranla 3+1 evler. Konut tipleri içinde 2+1 'lerin tercih oranı yüzde 13, 4+1 ve üstü büyüklükteki evlerin tercih oranı yüzde 12 olurken, yüzde 8 'lik bir kesimin villa veya müstakil bahçeli ev almak istediği görülüyor. Son yıllarda çokça inşa edilen 1+1 dairelerin terci oranının yüzde 1 'lerde kalması ise küçük konut tipinin Türkiye 'de hala benimsenmediği görüşünü güçlendiriyor.
Diğer yandan, iyi birer yatırım aracı olarak gösterilen 1+1 'lerin Türk insanı tarafından iyi bir yatırım aracı olarak görülmemesi ise araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri … Araştırmaya katılanlar yatırım için en uygun konutun yüzde 62 ile 3+1, yüzde 21 ile 2+1 olduğunu belirtirken, ‘1+1 konutlar yatırım için en iyi konutlardır ' diyenlerin oranı sadece yüzde 7 'de kaldı.

EN GÖZDE YATIRIM ARACI HALEN KONUT

Araştırma, gayrimenkulün Türkiye 'de hala en çok güvenilen yatırım aracı olma özelliğini koruduğunu da gösteriyor. En iyi yatırım araçları sıralamasında yüzde 53 ile konut birinci, yüzde 50 ile altın ikinci, yüzde 47 ile arsa üçüncü sırada yer alıyor. Hisse senedi ve tahvil araştırmaya katılanların yüzde 11 'i tarafından iyi bir yatırım aracı olarak görülürken dövize yatırım yapanların oranı yüzde 6 'da kalıyor.
Konutun Türk halkı gözündeki yatırım değeri, ‘Hangi ihtiyaç için konut alıyorsunuz ' sorusuna verilen yanıtlarla bir kez daha ortaya konuyor. Bu soruya ‘Yatırım için ' cevabını verenlerin oranı yüzde 27, ‘Kendim oturmak için alıyorum ' diye cevap verenlerin oranı yüzde 67, ‘Ailemden birinin oturması için ' diye cevaplayanların oranı ise yüzde 6 olduğu görülüyor.
Oturmak için ev almak isteyen yüzde 67 'lik grubu oluşturanların yüzde 35 'lik bölümünü hiç ilk kez ev alacak olanlar oluştururken yüzde 33 'lik bölümünü ise evini yenilemek isteyenler oluşturuyor.

YA GÜVENLİKLİ SİTE YA VİLLA

Araştırmaya katılanlar yaşamaya/oturmaya en uygun konutların şehir merkezindeki daireler veya güvenlikli siteler olduğunu düşünüyor. Bu soruya ‘Güvenlikli sitede daire ya da villa ' diyenlerin oranı yüzde 55, ‘şžehir içinde yeni apartman dairesi ya da villa ' diyenlerin oranı yüzde 34 olurken, ‘şžehir içinde ikinci el apartman dairesi veya villa ' diyenlerin oranı ise yüzde 2 'de kaldı. Rezidans daireler de sadece yüzde 2 'lik bir kesim tarafından tercih edildi.

GÖSTERİşžLİ SOSYAL DONATI, SATIN ALMAYI ETKİLEMİYOR

Son yılların konut trendlerini belirleyen marka konutların ve bu konutların prestijini ortaya koyan gösterişli sosyal ve sportif tesislerin aslında konut alma eğilimlerini çok da fazla etkilemediğini ortaya çıkardı. Araştırmaya katılanlar, almak istedikleri evde mutlaka bulunması gereken sosyal tesis ve donatıları sıralarken yeşil alanları yüzde 87 ile en ön sıraya koydu. Yeşil alanları yüzde 78 ile güvenlik, yüzde 76 ile çocuk parkı takip ederken yüzde 51 'lik market ve yüzde 33 'lük kesimin alışveriş merkezini tercih etmesi, günlük ihtiyaçların karşılanmasının konut tercihini belirlemede ne kadar etkili olduğunu gözler önüne serdi.
Buna karşılık marka konutların hemen hemen hepsinde bulunan yüzme havuzu yüzde 27, gösterişli peyzaj düzenlemesi yüzde 26, fitnes salonu yüzde 13, tenis kortu yüzde 13, restoran/cafe yüzde 11 'lik bir kesim tarafından tercih edildi. Basketbol/voleybol/futbol sahasının yüzde 33 'lük bir kesim tarafından ‘olmazsa olmaz ' olarak görülmesi, ev almak isteyenlerin daha yaygın sporlar yapmak istediklerini gösterdi.

ÖNEMLİ OLAN MARKA DEĞİL, LOKASYON

Araştırmaya katılanların almak istedikleri evin özelliklerini sıralarken ‘Prestijli/marka bir site ' şıkkının yüzde 12 ile en son sıraya koyması da hayli çarpıcı. Bu sıralamaya göre, Türk tüketicisi alacağı evin en önemli özelliğinin yüzde 88 ile bulunduğu semt- mahallesi yani lokasyonu olduğunu düşünüyor. Bunu, yüzde 74 ile fiyatın uygunluğu, yüzde 73 ile deprem yönetmeliğine uygun olması, yüzde 59 ile evin büyüklüğü ve yine yüzde 59 ile yeni binada olması geliyor.
Evin prim potansiyeli taşıması ise yüzde 56 ile ilk beşe giremiyor ama hala önemini koruduğu gözleniyor. Evin toplu taşıma araçlarına yakınlığı ve ulaşım güzergahı üzerinde bulunması da yüzde 51 ile önemli bulunan özellikler içinde yerini alıyor.

Konut alımında neler etken oluyor

Yapılan araştırmada konut     almak isteyenlerin tercihlerini ilk etkileyen faktör yüzde 88 ile lokasyon olurken, yüzde 74 ile fiyat etkeni ikinci sırayı , binanın deprem yönetmeliğine uygun yapılmış olması üçüncü sırayı aldı. Batıdakinin aksine geleneksel aile tipini tercih eden Türkler, konutların geniş olmasını istemelerinin oranı yüzde 59 olarak sonuçlara yansıdı. Arsanın gelecekte değer kazanması yüzde 56 ile sıralamada altıncı olurken konutun güvenlikli bir sitede yer alması ise yüzde 52 ile tercihlerdeki 7'nci etken oldu.

Kullanımda en çok tercih edilenler
 
Tip  Oran
3+1  66
2+1  13
4+1 ve üstü  12
Villa  8
1+1  1

Yatırımda en çok tercih edilenler

Tip  Oran
3+1  62
2+1  21
Diğer  10
1+1  7

Araştırma sonuçları ezber bozdu

Piramit Danışmanlık Genel Müdürü Berrin Kuleli, Konut Satın Alma Eğilimleri Araştırması 'na göre, Türkiye 'de yüzde 53 'lük bir kesimin ev alma planı yapmasının ve yatırım niyetiyle ev almak isteyenlerin oranının da yüzde 27 'lerde dolaşmasının konut sektörünün potansiyelini ortaya koymak açısından çok önemli veriler olduğunu söyledi.   Araştırmanın en çarpıcı verilerinden birinin ise yüzde 50 'lik bir grubun ev almak için kendisine en uygun ödeme şeklini banka kredisi olarak görmesi olduğunu belirten Kuleli, “Özellikle   inşaat aşamasındaki projeden konut   almak isteyen tüketicilerin   projeyi gerçekleştiren inşaat firmasının taksitli   bir ödeme planı sunması beklentisinin yüzde 30   oranında olduğunu görmekteyiz. Bunu da bankalardan mortgage kredisi tal ep edecek tüketici potansiyeli yüzde 80 olduğu şeklinde yorumlayabiliriz ” dedi. Önceki yıllarda çeşitli kuruluşlarca yapılan araştırmaların sonuçlarıyla karşılaştırıldığında peşin ödeme ile ev satın alacakların oranının düştüğünü de kaydeden Berrin Kuleli, “Öyle görülüyor ki Türkiye 'de artık servet yoluyla ev sahibi olma devri kapanıyor ” yorumunu yaptı.

Araştırmanın konut sektörünün ezberini bozacak verileri de ortaya koyduğunu ifade eden Berrin Kuleli şunları söyledi: “Alınacak konutun özellikleri içinde marka konut tercihinin alt sıralarda kalması havuz, fitness salonu, tenis kortu, restoran-kafe gibi tesis ve donatılara duyulan yeşil alan, güvenlik çocuk parkı, alışveriş ve ulaşım imkanları gibi ihtiyaçların karşılanması yanında çok da önemli olmadığının görülmesi bu ezber bozan veriler içinde yer alıyor. Ayrıca geliştirici firmalar tarafından iyi birer yatırım aracı olarak gösterilen 1+1 'lerin Türk insanı tarafından hala yatırım aracı olarak görülmediğini belirledik. Türk insanı   oturmak için uygun gördüğü 3+1 evleri, yatırım için de uygun görüyor. Bu da araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuçlardan biri … ”