Konut alırken tam ihtiyaç belirlenmeli!
Tüketici Uzmanı ve Onursal TÜDER Başkanı Engin Başaran, konut alıcılarına tavsiyelerde buldu. Başaran, inşaat üretiminin "tüketici ve çevre" odaklı olması gerektiğini savundu.
Merhaba Sevgili Konut Alıcıları (Tüketiciler)...
Ne diyordu anne ve babalarımız: "Dünyada mekân, ahirette iman!" Bizler bu anlayışıyla büyümedik mi ve bizler de "Çocuklarımızın hatta torunlarımızın başını sokacak bir damı olsun" istemiyor muyuz? Belki de konut alımma ve konut yatırımına düşkünlük göstermemizin bir nedeni de bu! Hiç de haksız değiliz; çünkü koskoca dünya arsasında "Yalnızca kendimize özel" tapusu olan, kapısına kilit vurduğumuz; istediğimiz zaman açıp istemediğimiz zaman kapadığımız, kendimizle, ailemizle veya dostlarımızla baş başa kaldığımız, içerisine kokumuzun sindiği, tüm anılarımızın saklandığı, kişiliğimizin yansıdığı mekânımız olsun, evlerimiz olsun istemekteyiz. Ev sahibi olmak, barınmak; her şeyden önce bir insan hakkı ve temel bir tüketici ihtiyacı/ hakkıdır. Bu nedenle tüketicilerin yaşamında en önemli ve en zor kararlardan biridir konut satın almak; çünkü her şeyden önce barınmak diğer temel ihtiyaçlar gibi (yeme, içme vb.) kolay erişilebilir değildir ve konut çoğu kez insan yaşamında ancak bir kez alınabilecek kadar pahalıdır.
Günümüzde üretim/tüketim kalıplarında olduğu gibi, tüketicilerin konut istek ve ihtiyaçları da günün koşullarına göre sürekli değişmekte, tüm sektörlerde olduğu gibi inşaat sektörü de bu değişikliklerden yeniliklerden yeteri kadar nasibini almaktadır. Bu kapsamda arz talebi etkilerken talep de arzı etkilemekte, ülkemizde yaşanan son süreç içinde Başkan talep arza daha çok etki etmekte ve tüketicinin sosyo/ekonomik koşulları yeni konut inşaatında daha belirleyici olmaktadır.
Ülkemizde özellikle İstanbul'da dağa, taşa, betona -denetim sorunlu- yatırım gayretleri(î) gayrimenkul sektöründe büyük hareketliliğe neden olmakta, "konut alım/satımı" tümüyle ticari mal alışverişine dönüşmekte -pazarlama koşullarına uyularak- belirlenen hedef kitlenin gelir düzeyi, kültür farklılığı, sosyal ve hatta siyasi tercihine göre konutlar üretilmekte ve reklamın alabildiğince etkili kullanıldığı, fmansal ödeme biçimlerinin oldukça çeşitlendiği bir dönem gözlenmektedir. Ve bugün/günümüzde sosyo/ekonomik özelliklerine göre konut talep eden tüketiciler için bir yanda kent dışında, daha çok katlı, daha az metrekareli, daha ucuz malzeme ile konutlar üretilirken bir yandan da lüks, ultra lüks konutlar, rezidanslar üretilmekte ve gayrimenkul sektöründe büyük hareketlilik yaşanmaktadır. Ancak "konut sahibi" olmak hiç kolay olmadığı gibi, devasa çevre ve tüketici sorunlarını da içinde barındırmaktadır.
Bu bağlamda, üzülerek söylemeliyim ki gayrimenkul sektöründe genellikle "tüketici ve çevre" odaklı olması gereken inşaat üretimi; Evrensel Tüketici Hakları Beyannamesine aykırı olarak tümüyle "kar" odaklı olmakta; bir yandan çevre yağmalanmakta, şehir planlaması alt-üst edilmekte, çarpık kentleşmeye yol açılmakta ve doğal, kültürel, kentsel miras yok edilmekte; bir yandan da kimi inşaatlarda standartlara uymayan yapılaşma ve yapı malzemeleri ile tüketicinin can ve mal sağlığı ve güvenliği risk altına sokulmaktadır. Finansal olarak kredi alımı ve ödeme koşulları ve iyi niyet taşımayan satışlarla da tüketicinin ekonomik çıkarları konusunda çok ciddi sorunlar yaşanabilmektedir. Bunlara ek olarak tüketicinin piyasada zayıf ve örgütsüz olması, konut tüketicisi olarak haklarından bihaber olması ve bilinçli alım davranışından mahrumiyeti sorunların katlanarak artması sonucunu doğurmaktadır.
Evrensel tüketici haklarından olan "tüketicilerin sağlıklı çevrede yaşama" hakları konusunda da "çevre koruma kazanımları" bu kapsamda ne yazık ki hiçe sayılmakta; 2B Yasası, Kentsel Dönüşüm uygulamaları, HES'ler vb. çevre ve o çevrede yaşayan halk üzerinde çok büyük oranda tahribat yapmakta; nükleer santral yapımı ve büyük inşaatlar, denizle karanın arasına duvar ören rant inşaatları bu alandaki haksız hukuksuz uygulamaları da göz önüne sermektedir.
Bu nedenle; konut almadan önce çok iyi düşünülerek tam ihtiyacın çok doğru olarak belirlenmesi, belirlenen ihtiyaçların tâm karşılanması için çok iyi araştırılması, mevcutların kalite-fiyat karşılaştırmasının iyi yapılması ve sorun yaşanmaması, yaşanması durumunda yasal hakların öğrenilmesi büyük önem taşımaktadır! Gelecek sayılarda tek tek bu konulara değinilecektir. Bir sonraki yazıda buluşmak üzere... Tüketirken Tükenmeyin.
Dünya Ek