Mortgage

Konut kredisindeki faiz artışı talebi geriletecek!

Konut kredisi faizleri yükselmeye başladı. Bu yükseliş de hemen kredi kullanımının hız kesmesine yol açtı. Bu durum, daha yeni canlanmaya başlayan konut talebinin yeniden gerilemesine neden olacak gibi görüyor.

Mayıs ayından itibaren Türkiye’ye sermaye girişinin azalması ve kurların yükselişe geçmesiyle Merkez Bankası'nın yeniden parasal sıkılaştırmaya gitmek zorunda kalması, diğer kredi faizleriyle birlikte konut kredisi faizlerini de yükseltmeye başladı. Bu yükseliş de hemen kredi kullanımının hız kesmesine yol açtı. Bu durum, daha yeni canlanmaya başlayan konut talebinin yeniden gerilemesine neden olacak gibi görüyor.



Konut kredisi faizlerindeki düşüş, geçen yılın sonlarında hızlanmaya başlamış ve bu faizler haziran ayı başında yüzde 8,3’e kadar inmişti. Bu, daha önce hiç rastlanmamış tarihi düşük bir seviyeydi. Fakat haziran ayı bu seviyeyle geçildikten sonra temmuz ayında yükseliş başladı. Bu yazıyı yazarken elimizde olan son verilere göre, konut kredisi faizleri yıllık bileşik olarak, ağustos ayı başında yüzde 9,5’e

tırmanmış durumdaydı. Böylece mart ayı başındaki seviyeye geri dönülmüştü.


KREDİLER HIZ KESTİ


Faizdeki bu yükselişin kredi kullanımına olumsuz yansıdığını haftalık verilerden açıkça görüyoruz. Konut kredisi hacmi daha önce haftada 500 milyon ile 1 milyar lira arasında yükseliş gösterirken, faizdeki yükselişle birlikte bu miktarın giderek azaldığı ve ağustos ayının ilk haftasında 100 milyon lira civarına kadar indiği dikkati çekiyor. Konut kredisi hacmi böylece 95 milyar liı a civarına ulaşmışken hızını kaybetmiş bulunuyor.


Konut kredisi faizlerinde yükselişe yol açan süreç, mayıs ayı ortalarında, ABD’nin merkez bankası olan Federal Reserve’in (FED) parasal genişlemeye son vermeye hazırlandığı endişesiyle ortaya çıktı. Bu endişe nedeniyle ABD’de faizler yükselirken diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte Türkiye’ye olan sermaye girişi de azalmaya başladı. Bunun sonucu da kurların yükselişe geçmesi ve faiz oranlarında da bir yükselişi

zorlamaya başlaması oldu.


Türkiye'de haziran ayı başında ortaya çıkan Gezi Parkı olayları, tam da bu gelişmelerin üzerine denk geldi ve işleri iyice karıştırdı. Yoğun bir siyasi gerginliğe yol açan bu olaylar da finansal piyasalarda sinirleri gererek kurları ve faizleri olumsuz etkiledi.


Merkez Bankası, kurlardaki yükselişe önce döviz satışlarıyla engel olmaya çalıştı. Fakat bu yeterli olmayınca, temmuz ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında gecelik borç verme faizini 75 baz puan yükseltmek zorunda kaldı. Bu faiz arüşınm sinyali de daha önceden verilmişti. Bunun üzerine kredi faizleri de temmuz ayından itibaren yükselişe geçti.



FAİZDE YÜKSELİŞ SÜREBİLİR


Gezi Parkı olayları artık geride kaldı ama faizlerdeki yükselişin esas tetikleyicisi olan küresel gelişmeler hala sürüyor. ABD’de parasal genişlemenin sonuna gelindiği algısı giderek güçleniyor. Bu durum diğer gelişmekte olan ülkeler gibi Türkiye’ye olan sermaye girişindeki azalmanın da bir süre daha devam edeceğini düşündürüyor. Bu da faizlerdeki yükselişin sürebileceği anlamına geliyor.


2011’in ikinci yarısında faizlerin yükselmesiyle gerileyen konut talebinde, bu yılın ilk yarısında canlanma belirtileri ortaya çıkmaya başlamıştı. Bu canlanmanın belirtisi, inşaat ruhsatı alman daire sayısında ilk çeyrekte görülen yükselişti. Türkiye’de konut satışlarına ilişkin yeterli istatistik olmadığı için talepteki canlanmayı, inşaat firmalarının yeni projelere girişmesiyle yükselişe geçen ruhsatlardaki artışa bakarak görebiliyoruz, inşaat ruhsatlarındaki artış ikinci çeyrekte de sürmüş olabilir. Fakat faizlerin yeniden yükselmeye başlaması yılın ikinci yarısında bu canlanmanın önüne geçeceğe benziyor.


CAPİTAL MORTGAGE