28 / 04 / 2024

Konut satışlarında kampanyaların etkisi büyük!

Konut satışlarında kampanyaların etkisi büyük!

3. Göz Danışmanlık CEO’su ekonomist Hikmet Baydar, konut satışlarının beklentinin üzerinde olmasında kampanyaların büyük etkisi olduğunu ifade etti.



Merkez Bankası beklentiler çerçevesinde faize dokunmadı. Politika faizini yüzde 8’de, marjinal fonlama oranını yüzde 9.25’te sabit tuttu. Makro veriler büyüme beklentilerinin daha iyimser olmasına yol açacak şekilde gelmeye devam ediyor...

 

Para Dergisi'nden Hülya Genç Sertkaya'nın haberine göre; Merkez Bankası, beklendiği üzere faizlerde değişikliğe gitmedi. Enflasyonun bulunduğu yüksek seviyeler ve çekirdek enflasyon görünümüne ilişkin gelişmelerin fiyatlama davranışlarına dair risk oluşturmaya devam ettiğine dikkat çeken Merkez Bankası, sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürüleceğinin altım çizdi.

 

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), 26 Ekim’de gerçekleştirdiği toplantıda faizlere dokunmadı. Politika faizini yüzde 8’de, faiz koridorunun alt bandı olan gecelik borç alma faizini yüzde 7.25’te, koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini yüzde 9.25’te sabit tutan Merkez Bankası, son dönemde ana para politikası enstrümanı olarak kullanmakta olduğu geç likidite penceresi (GLP) faizini de yüzde 12.25 seviyesinde bıraktı. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğinin altını çizen Merkez Bankası, ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabileceğini kaydetti.


"YERİNDE BİR KARAR OLDU"

 

Konut satışlarında kampanyaların etkisi büyük!


Gedikportföy Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, Merkez Bankası’nm açıklamalarına “kararlılık” kelimesi ekleyerek sıkı duruşun korunacağını teyit ettiğini vurguladı. Ağırlıklı beklentinin bu yönde olduğunu dile getiren Karayazıcı, şunları kaydetti:
“Kur hareketlenince ‘Merkez sembolik de olsa bir şey yapar mı’ diyen bir kesim vardı. Bana göre Merkez Bankası’mn bunu yapmasına gerek yoktu. Kurların yukarı gidişinin sebebi Türkiye’nin uyguladığı faizin düşük kalması değil. Elbette bu bir ağrı kesici gibi katkı sağlardı. Ancak yan etkisi olurdu. Merkez de böyle bir yan etkiyi almak istemedi haklı olarak. Bence yerinde bir karar oldu. Şu an fiyatlama dünyaya paralel devam ediyor.”

 

KAPASİTE KULLANIMI ARTTI


Bu arada geçen hafta ekonomide yeni rekorlar konuşulmaya başlandı. Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye ekonomisinde 2017 üçüncü çeyreğinde çift haneli büyümenin sürpriz olmayacağını vurgulayarak, “Yılsonu büyüme yüzde 7 olursa yine şaşırmayın” dedi. Öncü göstergeler de 2017 yılında güçlü büyümenin işaretlerini verdi. Ekonomik büyümeyle uyumlu bir eğilim sergileyen imalat sanayi kapasite kullanım oranı, ekimde son dokuz yılın rekorunu kırdı. Merkez Bankası’nm imalat sanayinde faaliyet gösteren 2 bin 119 katılımcıdan aldığı yanıtları ağırlıklı olarak toplulaştırmasıyla elde ettiği “İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı” ekimde bir önceki aya göre 0.7 puan artarak yüzde 79.7 oldu. Piyasa beklentilerinin üzerinde artan kapasite kullanım oranı bu düzeyi ile 2008 Ağustostan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. İmalat sanayi genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı ise aylık 0.8 puan artışla yüzde 79.4 oldu.


TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Cahit Sönmez, kapasite kullanım oranının büyümenin öncü göstergelerinden olduğunu vurguladı. Ekimde imalat sanayi kapasite kullanım oranında kriz öncesi ortalamanın yakalanabildiğini belirten Sönmez, “Detaylardan iki sonuç çıkarabiliriz; birincisi üçüncü çeyrek büyüme hızı yine yüzde 5’in üzerinde olacak, İkincisi ise ihracatımızın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturan motorlu taşıt ve tekstil sektörlerinde kapasite kullanım oranlarının 86’lara çıkması. Ekim ayı ihracatı yükselecek” dedi.

 

REEL KESİMİN GÜVENİ


Ekim ayında güven endekslerinde yavaşlama dikkat çekti. İyimserlik sınırının üzerinde olan reel sektör güven endeksi ekimde bir önceki aya kıyasla 2.1 puan gerileyerek 109.5 oldu. Sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkiledi. Mevsimsellik-ten arındırılmış reel kesim güven endeksi ekimde bir önceki aya göre 1 puan artarak 112.2 puan seviyesinde gerçekleşti.


Tüketici güveni de dödüncü çeyreğe düşüşle başladı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen Tüketici Eğilim Anketi sonuçlarından hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, ekimde bir önceki aya göre yüzde 2 oranında azalarak, 67.3 oldu. Böylece tüketici güveni üç ay üst üste gerilemiş oldu. Tüketici güven endeksinin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.


Ekimde, sektörel güven endeksleri hizmet ve perakende ticaret sektöründe gerilerken, inşaatta yükseldi. TÜlK’in sektörel güven endeksi verilerine göre, mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi bir önceki aya göre ÜİHHm ekimde yüzde 2.2 oranında azalarak 101.1 değerine düştü.


Perakende ticaret sektörü güven endeksi ekimde yüzde 1.9 oranında azalarak 104 değerine geriledi. Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 83.5 iken, ekim ayında yüzde 0.9 oranında artarak 84.2 değerine yükseldi.

 

"BÜYÜME SÜRECEK"


Reel kesim güven endeksinin üretim yapan reel kesim temsilcilerinin geride bıraktıkları üç ayı ve önlerindeki üç aya yönelik beklentilerini dikkate alarak ekonomiye kendi pencerelerinden baktıklarında ne kadar güven duyduklarını gösteren bir parametre olduğuna dikkat çeken Dr. Cahit Sönmez, endekse göre reel kesim temsilcilerinin bir önceki aya nazaran güvenlerinde bir gerileme görüldüğünü vurguladı. Reel sektörün iyimser olduğu önemli bir faktörün sabit sermaye yatırımları olduğunu dile getiren Sönmez, “Sabit sermaye yatırımları gayrisafi yurtiçi hasılanın önemli bir bileşeni... Son endekste bu kalemin hafif yukarı geldiğini görüyoruz. Bu da büyümenin süreceğini destekleyen bir gösterge” diye S, konuştu. Sönmez, bazı siyasi gelişmeler ve artan jeopolitik risklerin yarattığı belirsizlikle tüketicilerin ve üreticilerin temkinli olmaktan yana tavır belirlediklerini kaydetti.

 

KONUT SATIŞLAR11 MİLYONU AŞTI


Konut satışlarındaki artış eylülde de devam etti. TÜİK’in konut satış istatistiklerine göre, Türkiye genelinde konut satışları eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 28.8 artarak 140 bin 298’e yükselirken, yılın ilk dokuz ayında yüzde 10.1 artışla 1 milyon 30.7 bini aştı. Eylülde ipotekli konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.7 azalış göstererek 40 bin 534 olurken, toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 28.9 olarak gerçekleşti.


Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 37.4 artarak 70 bin 19 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 49.9 düzeyinde gerçekleşti. Yabancılara yapılan konut satışları eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 75.2 artarak 2 bin 236 oldu. Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı Irak vatandaşlarına yapıldı.


"KAMPANYALAR ETKİLİ"


Konut satışlarının beklentilerin üzerinde gerçekleştiğini vurgulayan 3. Göz Danışmanlık CEO’su ekonomist Hikmet Baydar, bunda satış için yapılan kampanyaların büyük etkisi olduğunu vurguladı. Baydar, “Yabancı alıcılara bakarsak konu daha da ilginç oluyor. İlk sırada Irak, sonra Suudi Arabistan, arkasından Kuveyt ve Rusya geliyor. Burada Rusların tekrar gelmeye başladıklarını da görüyoruz. Bu satışlar önümüzdeki dönemde üretimin de rahatlamasını sağlayabilecek etki yapacaktır” dedi.


Konut sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğu ve büyüme hızında önemli rol oynadığını ifade eden Dr. Sönmez ise, “Yine gelenek bozulmadı. Kredi zorluklarının aşılması ile konut satışlarında yeniden bir canlanma söz konusu oldu. Hem büyüme açısından hem de konut sektörü temsilcilerinin mali sıkıntıları açısından sektörün canlı olması hayati önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

 

YÜZDE 77'Sİ AB ÜLKELERİ KAYNAKLI


2017 Ağustosta 838 milyon dolar, yılın ilk sekiz ayında ise 6.5 milyar dolar doğrudan yatırım için geldi. Ekonomi Bakanlığı’nm Uluslararası Doğrudan Yatırım Verileri Bülteni’ne göre, ağustosta sermaye girişi ise ağustosta 339 milyon dolar oldu. 339 milyon dolar nakit sermaye girişinin, 198 milyon dolarlık bölümünün AB ülkeleri kaynaklı olduğu belirlendi. Yılın ilk sekiz ayında gerçekleşen 6.5 milyar dolarlık net doğrudan uluslararası yatırım girişi kaleminde yer alan sermaye girişi toplam 4.9 milyar dolar oldu. Bunun 1.4 milyar doları mali aracı kuruluşların faaliyetleri sektöründen, 972 milyon doları enerji ve 762 milyon doları imalat sektörlerinden kaynaklandı. Sekiz aylık döneminde nakit sermaye girişinin yüzde 77’sinin AB ülkeleri kaynaklı olduğu belirlendi.


Ekonomist Baydar, AB ve ABD ile yaşanan gerilimin, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta var olduğunu hissettirmesinin bile yatırımcıları ürkütmediğini vurgulayarak, “Bu veri yabancı yatırımcılar arasında elini taşın altına koyabilecek ve uzun vadeli bakan kişilerin Türkiye’ye güvenmeğe devam ettiğinin bir göstergesidir” dedi.

 

 

Konut satışlarında kampanyaların etkisi büyük!

 

Konut satışlarında kampanyaların etkisi büyük!

 


Geri Dön