Konutlarda jeotermal enerji kullanımı çevreyi daha az kirletiyor!
Türkiyede, konut ve sera ısıtmacılığı, termal turizm, elektrik ve kuru buz üretiminde jeotermal enerji kullanımı fosil yakıt rezervlerinin azaldığı bu çağda, temiz ve güvenli bir alternatif enerji niteliği taşımasıyla ön plana çıkıyor
Jeotermal kaynaklar açısından dünyanın ilk 10 ülkesi arasında bulunan Türkiyede, konut ve sera ısıtmacılığı, termal turizm, elektrik ve kuru buz üretiminde kullanılan jeotermal enerji, fosil yakıt rezervlerinin giderek azaldığı bu çağda, temiz ve güvenli bir alternatif enerji niteliği taşımasıyla ön plana çıkıyor.
Fosil yakıtların tüketimi hızla artarken, aynı ölçüde bulunmayan rezervlerin sınırlı sayıda olması, çok da uzak olmayan gelecekte fosil yakıtların yerini alternatif enerji kaynaklarına bırakacağını ortaya koyuyor.
Uzmanlar, petrol rezervinin 40-45 yıl, doğalgaz rezervinin 60-67 yıl, kömür rezervinin 240-250 yıl gibi bir sürede tükeneceğini tahmin ediyor. Alternatif enerji kaynakları arasında yer alan jeotermal enerjinin en önemli özelliği, uygun koşullarda işletilmesi durumunda sonsuz ömre sahip olması.
Jeotermal enerji; petrol, kömür, doğalgaz gibi fosil yakıt kullanımı olmadığı için bulunduğu ortamın oksijenini tüketmiyor, atmosfere kükürtdioksit vermediği için asit yağmurlarına neden olmuyor, sera gazı etkisi de bulunmuyor. Yangın, patlama, zehirleme ve elektrik çarpması riskini barındırmayan jeotermal enerji, bu özellikleriyle de güvenilirliğini ortaya koyuyor. 100 metrekarelik bir konutun, fosil yakıt yerine jeotermal enerjiyle ısıtılması, çevre kirliliği etkisi bakımından 6 aracın trafikten men edilmesiyle eşdeğer.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK JEOTERMAL KAYNAKLI BÖLGE ISITMA SİSTEMİ
Türkiyenin en büyük jeotermal kaynaklı bölge ısıtma sistemlerinden biri olarak nitelendirilen Balçova-Narlıdere jeotermal sahasını işleten İzmir Jeotermal AŞ Genel Müdürü Levent Arslan, jeotermal enerjinin önemi ve doğru kullanımına ilişkin bir açıklama yaptı. Arslan, maksimum fayda için kaynağın kullanıldığı yerin sosyoekonomik açıdan değerlendirilmesinin önemini vurguladı.
Balçova-Narlıdere jeotermal sahasını örnek veren Arslan, yerleşim yoğunlaşması yaşandıktan sonra gelişen bu sahada, jeotermal kaynağın özellikleri enerji yatırımına veya seracılığa daha yararlı olabilecekken konut alanında kaldığı için zorunlu olarak konut ısıtmacılığının öne çıktığını anlattı.
Arslan, Batı Anadoluda jeotermalda bölge geliştirmelerin konut ısıtmacılığı alanında yaygınlaştığını dile getirerek, bunun biraz da yerel yönetimlerin kolaycılığa kaçarak, halka en kolay hizmeti üretme yöntemini seçmesinden kaynaklandığını söyledi. Arslan, "Bu, aslında bence olmaması gereken bir uygulamaydı, özellikle de Batı Anadoluda. Çünkü Batı Anadolunun iklim koşulları dikkate alındığında jeotermal ısıtma cazip bir uygulama alanı değil" görüşünü dile getirdi.
"REKABET DEĞİL PAYLAŞIM ÖNEMLİ"
Jeotermal projelerin yürütülmesinde bilgi paylaşımının önemine işaret eden Arslan, jeotermalde rekabet değil, paylaşımın önemli olduğunu vurguladı. Arslan, İzmir Jeotermal olarak geçmişte yapılan yanlışlıkları, benzer projeler üretenlerle paylaşarak o yanlışlıkların bir daha yapılmamasına ve kaynak israfının önlenmesine çalıştıklarını belirterek, bu anlamda şirketin birçok yeniliğe de açık olduğunu söyledi.
Balçova-Narlıdere sahasındaki jeotermal kaynağın, tüm İzmiri ısıtmasının mümkün olmadığını dile getiren Arslan, Balçova-Narlıdere dışında Seferihisar veya başka yerden İzmiri ısıtmak için kaynak getirmenin de doğru bir yaklaşım, mantıklı bir yatırım olmadığını dile getirdi.
Arslan, şu görüşleri ifade etti: "Özellikle ısıtma yatırımları karlılıktan öte, toplumsal faydayı emreden yatırımlar. Siz halka doğrudan bir hizmet sunuyorsunuz ve yerli kaynak kullanıyorsunuz. Onun için burada karlılık kriteri ve maliyet pozisyonunun çok da
öncelikli olmaması gerekiyor. Ama en azından satılabilir bir rakam olması lazım ki halk bunu ödeyebilsin."
Sahanın performans ve verimliğini artırıcı her türlü faaliyeti gerçekleştirdiklerini kaydeden Arslan, önümüzdeki yıllarda işletmenin çok daha verimli hale geleceğini söyledi. Arslan, İzmirde bireysel abone dışında hastane, fakülte, üniversite, termal otel, yurt ve sera alanlarının da jeotermalle ısıtıldığını, önümüzdeki dönemde Seferihisardaki sahada yeni yatırımları hayata geçireceklerini bildirdi.
AA