Konutta altın çağ yeniden başlayacak!

Konut sektörünün geleceğinde konut yatırımının ön plana çıkacağı tahmin ediliyor. Birikimi olan vatandaşlar 'sigorta' olarak konut alımını tercih edecek...

Ülkede birikimi olan insanlar paralarını nasıl değerlendirecek? Birikim değerlendirme konusunda konut yatırımının ön plana çıkacağı tahmin ediliyor. 

Kocaeli Denge Gazetesi köşe yazarı İlker Akşit, bugünkü yazısında konut sektörünü kaleme aldı. Akşit, 'Bu dönemde konut yatırımı yapılır mı?', 'İlerleyen zamanlarda konut fiyatları ne olur?' gibi konuları ele aldı.

İşte İlker Akşit'in 'Konutun altın çağı yeniden başlayabilir' başlıklı yazısı...

Hem Türkiye’de hem de bu şehirde çok uzun bir süreden beri sorunlardan, krizlerden, hastalıktan bahsediyoruz. 

Memleket ve şehir, kontrollü olarak yavaş yavaş normalleşiyor. Biz de artık yavaş yavaş normal hayattan söz etmeye başlayalım. 

Türkiye’de çok uzun yıllar emlak ve gayrimenkul, altın çağını yaşadı. Müteahhitler en kral dönemlerini gördüler. 

Sonra büyük bir kriz geldi ve emlak sektörü bu işten çok fena etkilendi. 

Faizler korkunç seviyelere geldi, kimse bu faizlerle yeni kredi çekemez oldu. 

Birçok müteahhit zora girdi. 

Konutun bir yatırım aracı olmadığı söylendi, emlak yatırımı adeta şeytanlaştırıldı, “betona para gömmek” gibi sözlerle küçümsendi. 

Sonuçta da inşaat sektörü büyük bir darboğaza girdi. 

Bugünkü gelinen noktada, birileri “ne diyorsun” diyebilir ama ben kısa bir süre içinde konutun yeniden altın çağının başlayacağını düşünüyorum. En azından bu atmosferde, bir süre böyle gidecek. Çünkü bana göre paranın gideceği ve akacağı bir yer kalmadı. 

Daha düne kadar yüzde 30’lara dayanan faizler, bugün yüzde 5-6’lara düştü. Yani beşte bir oranında azaldı. 

4 Mayıs’ta son enflasyon rakamlarını aldık. Bugün “resmi” rakamlara göre ülkemizdeki enflasyon yüzde 10.94’tür. 

Hissedilen enflasyon elbette bunun çok üzerindedir. 

Ama mevduat faizi bile Türkiye’de artık enflasyonun neredeyse yarısı kadar bir getiri veriyor. Bu ne demek? Parasını “faiz” ile değerlendirmek isteyen bir yurttaşın birikimlerinin enflasyon karşısında erimesi demek. 

Türkiye artık bugün “negatif getiri”de zirvede. 

Enflasyon gizli vergidir. Paranızı, gelirinizi, birikiminizi gizli gizli eritir ve bitirir. Bugün birikimini kenara koyup faiz almak isteyen yurttaş, neredeyse yüzde 5 negatif getiri elde ediyor. 

Altın deseniz, bu fiyatlardan dokunulmuyor. 

Döviz deseniz, döviz yatırımı Türkiye’de “şeytanlaştırılmış” durumda. Borsaya maalesef halen kumar gözüyle bakılıyor. 

Peki, bu ülkede birikimi olan insanlar paralarını nasıl değerlendirecek? 

Bana göre, bu atmosferde yine ve yeniden konut yatırımı öne çıkacak. 

İnsanlar hiç değilse, param durduğu yerde erimesin diyerek, yine bir sigorta olarak “konut” almaya başlayacak. 

En azından, bu düşük faiz ortamında konut piyasasının yeniden canlanacağını öngörüyorum. 

Dolar bazında emlak fiyatları zaten birçok şeyde olduğu gibi ucuz kaldı. 

Bir kaç ay sonra, Dolar’ın yükselişinden kar eden ve sermayesinin gücünü arttırmış kesim, emlak piyasasına girebilir. 

Bu fiyatlar böyle kalmayabilir. 

Bu faiz ortamında 120 veya 240 ay TL kredi çekerek alınan bir konutun ödemeleri 5 sene sonra çok komik rakamlara inebilir. 

Belki de kirası taksit öder hale gelebilir. 

İşte bu nedenlerle, emlak piyasasının önümüzdeki dönemde hareketlenmesini bekliyorum haberiniz olsun!

Döviz almak mı, konut almak mı daha mantıklı?

Koronavirüs emlak tercihlerini nasıl etkiledi?

İstanbul’un çevre bölgelerinde ev fiyatları yüzde 20 arttı!