Kovid-19'da karantina evi nasıl olmalı?
Koronavirüs salgını sebebiyle 'Evde kal' çağrıları doğrultusunda ve vatandaşların izole yaşam sürmeleri, evlerde yapılan değişiklikleri artırdı. Mimar ve tasarımcılar, karantina evlerine ilişkin konuştu...
Çoğumuzun evden hiç çıkmadan günlerce film izleyip, yemek yapıp, sakin sakin geçireceği günlere dair hayali vardı. Ve bu umulmadık şekilde gerçek oldu. Ama şartlar değişti. Peki bu süreci nasıl bir evde geçirmeyi tercih ederdiniz?
Para Dergisi'nden Gülderen Tumba'nın haberine göre; profesyoneller anlattı, çizdikleri tasarımlarda ilham oldu. İşte mimar ve tasarımcıların hayallerindeki karantina evleri...
Belgin Açıkalın/ İç Mimar/ Studio PlanB
Karantina günleri bize çok şey öğretti, en önemlilerinden biri de doğaya olan ihtiyacımız. Ben de buradan yola çıkarak, doğaya zarar vermeyen, kendi içinde bir bitki örtüsü de barındıran, denizin kenarında konumlanmış, terasında bir bahçesi ve yürüyüş alanı olan bir ev hayal ettim.
Murat Dede/ İç Mimar/ Urbanjobs
İtalyanca 40 demek olan quaranta'dan türeyen karantina kelimesi, başka bir salgin zamanında yabancıların İtalya'ya girişlerde 40 gün bekletilmesi sonucu ortaya çıkmış. Bana da karantina eviniz nasıl olurdu diye sorulunca, 40 günümü nasıl geçirmek isterdim diye düşündüm. Farklı kotlarda, farklı farklı teraslan olan ve kendi kendine yeten bir ev olmaliydi, her yerinden bitki fışkıran, bol kitap ve bol çalışma alanına sahip dev bir botanik merpen...
Banu Altay/ Mimar/ Sia Moore Architecture Interior Design
"Dogodan loita" başlıklı proje; dogay, doğanın tüm tonların iç mekana adaple ettiğimiz asma kati endüstriyel bir yaşam alom olarak ortaya çıkıyor. Tasarım Temel olarak pandemi nedeniyle değişip dönüşen çalışma ve yaşama rutinlerimiz etrafında şekilleniyor. İki kişilik çekirdek aile için tasarlanan proje, yaşam alanını mekanın merkezine yerleştirirken kullanıcılara hobi ve çalışma ihtiyaçları için de ayrı mekanlar sağlıyor. Giriş katında yer alan salon, kütüphane ve yemek / mutfak alanlar açık planda bir arada sağlanıyor. Yüksek tavan ve genis pencere uygulamalan orociliğiyle doğal sikten maksimum yararlanılıyor; havuz ve iç mekan bitkilerinin yerleşimiyle ise huzurlu, aydinlik, nefes alan ve canlı bir yaşam alanı yarahliyor. Brüt beton kolon ve kirişlerin soğuk mekan algısını kırmak ve samimi bir tasarım algısı yaratmak adına dekorasyonda ahşap tercih ediliyor. Spiral merpen ile çıkılan asma kat üzerinde çok amaçlı bir stüdyo / ofis alanı bulunuyor. Asma kat, kullanıcıların birbirlerinden izole olabilecekleri, dış dünyayla bireysel olarak iletişim kurabilecekleri ve en önemlisi kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir çalışma ve hobi mekanı olarak tasarlanıyor. Dış mekandaki doğa unsurunu, geniş camion, alan boşluklan ve ahşap mobilyalar ile iç mekana taşıyan "Dogodan loft'a", kullanıcılarına aydinlik ve doğayla iç içe, mikro düzeyde bir yaşam aloni sunmayı hedefliyor.
Emir Polat | Tasarımcı Emir Polat Studio
Elbette, hayalimdeki karantina evi istif ve stok telaşından uzak, olabildiğince sessiz, sadece kendi düşüncelerimle baş başa kalabildiğim, henüz otuzlu yaşlarında bir limon ağacına komşu, Ege'nin dinlendirici maviliğini görebilen, yeşili bol, yüksek tavanlarına kadar uzanan geniş pencereleri olan ve bu pencerelerinden içeri her sabah yabani dağ kekiği kokusu dolan, ferah renklerin kullanıldığı ve karantina kavramına dair göze hiçbir şeyin takılmadığı bir yer.