Konut

Krizden bunalan klimacının imdadına sıcaklar yetişti

Türkiye'de bir dönem lüks olarak görülen klimalar son yıllarda yaygınlaştı. Sektörün büyüklüğü otel ve iş merkezlerinde 650-700 milyon dolar, ev tipi klimalarda ise 350-400 milyon dolara ulaştı

1 milyar doları aşan pazardaki pasta, klima üreticileri arasındaki rekabeti de yoğunlaştırdı. Ekonomik krizle birlikte yılın ilk 5 ayında klima satışları yüzde 50'ye yakın oranda küçülmesine rağmen yaz dönemindeki taleple geçen yılki rakamlara ulaşılması bekleniyor.

Yerli ve yabancı firmalar arasında yaşanan rekabetin etkisiyle fiyatların önemli ölçüde gerilemesi talep patlamasına sebep oldu. Öyle ki Türkiye'de yılda satılan klima sayısı 1 milyonu buldu. Bunlardan bir kısmını Uzakdoğu'dan getirilen ithal ürünler oluşturuyor. Klima alırken satış sonrası hizmetlerin de dikkate alınması tavsiye ediliyor. Üretici firmalar, klima alacakları, özellikle ucuz olsun diye piyasada bir görünüp kaybolan firmaların cazip fiyatlarına aldanılmaması konusunda uyarıyor.

Alarko Carrier Bireysel ve Ticari Klimalar Ürün Yöneticisi Koray Fedar, Türkiye soğutma pazarında yaklaşık yüzde 12 paya sahip olduklarını belirterek, amaçlarının fiyat kalite oranı en iyi olan ürünleri pazara sunmak olduğunu söylüyor. Yılın ilk 5 ayında Türkiye klima pazarının yüzde 50 küçüldüğünü ifade eden Fedar, klimanın iç ortam hava kalitesi ile ilgili fonksiyonları da yerine getirmesi gerektiğini söylüyor. Klimalarda filtre adetlerinin arttığını, yeni ve teknolojik filtreleme sistemleri kullanılmaya başlandığını kaydeden Fedar şunları söylüyor: "Klimalı ortama girip de orada istenmeyen bir koku alınmamalı, hasta olunmamalı. Bu nedenle enerji tasarrufunu ve iç ortam hava kalitesini ön planda tutan klimaları pazara sunduk. Eksi 15 derecede ısıtma, 46 derecede soğutma yapabilen Carrier klimalar iç ortamların yaz-kış iklimlendirilebilmesini sağlıyor."

Vestel Pazarlama Genel Müdürü Timur Tuncer de Türkiye'de yılda 1 milyon adetlik klima pazarı bulunduğunu dile getiriyor. Klima alırken kullanılacağı ortamın büyüklüğü ve ortamdaki ısı kaybının dikkate alınmasını öneren Tuncer, düşük kapasiteli klimadan istenen verimin alınamayacağını ifade ediyor.
Abdullah Özyurt/Zaman