Yeni Projeler

Krizi fırsata çevirme yolu krediyle göründü

Konut fiyatları yüzde 20 düşükken tüketicilere kriz öncesi faizle ev sahibi olma imkanı doğdu

Ekonomide diğer faizlere referans olan bono faizindeki yükseliş sürüyor. Bono faiz oranları dün yine 35 puan artarak yüzde 13'ün üzerine çıktı. Oysa Merkez Bankası'nın gecelik faizi yüzde 19.75'ten yüzde 9.25'e çektiği 7 aylık süreçte bono faizleri de yüzde 23'ten 11.5'e kadar gerilemişti.  Bankalar aynı dönemde hem bonodan kar ettikleri hem de batık kredilerin artacağı gerekçesiyle kredide frene basmıştı. Artık dünyada global ekonomik krizin aşılması için ekonomilere enjekte edilen trilyonlarca doların enflasyon yaratacağı korkusuyla yükselen faiz oranları Türkiye'yi de etkilemeye başladı. Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'nin artan kamu harcamaları ve düşen vergi gelirleri nedeniyle bütçe açığının daha fazla büyüyeceği ve Hazine'nin daha fazla borçlanma gereksimi nedeniyle faizin artış trendinin devam edeceği tüm ekonomi aktörleri tarafından seslendirilmeye başlandı. Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılması beklenen anlaşmadan da artık umut kesilmesi ve hükümetin son olarak uygulamaya koyduğu teşvik tedbirlerinin bütçeye olumsuz yansıyacağına dair oluşan inanç bonoda satışları hızlandırdı, faizi tırmandırmaya devam etti.

BONO EL YAKIYOR
Faizin hızlı iniş trendine girdiği geçmiş aylarda ellerindeki portföyü Hazine'ye borç verip faiz indikçe ciddi karlar yazan bankalar ise artık bu sürecin sona ermesiyle elindeki kaynağı bonoya yatırmaktan vazgeçti. Faiz yükseleceği için elindeki bonodan zarar edecek olan bankacılık sektörü satış yaptığı zaman kendi ayağına kurşun sıkacağı için portföyündeki bonoyu satıp elde ettiği parayı kredi vermeye de yanaşmıyor. Böylece geçen haftadan itibaren başlayan yeni trendde bankalar faiz düşerken neredeyse tek haneye çektikleri mevduat faizlerini bir anda yüzde 13'e kadar yükseltti. Mevduat toplayıp kredi verme klasik bankacılık anlayışı tekrar geri geldi.

KREDİ FAİZİNE DOKUNAMIYORLAR
Bankalar faizin yüzde 11.5'e kadar indiği dönemde kredi faizlerini yeterince indirmedikleri için ve artık kredi vermek zorunda oldukları için kredi faizlerini bono ve mevduat faizine paralel artıramıyorlar. Mevduat faizi ile kredi faizi arasında açılan makas da böylece gitgide kapanıyor. Örneğin bir ay öncesinde mevduat faiz 11.5'ken ortalama yüzde 16.5 olan (aylık yüzde 1.32) kredi faizi, mevduat ve bono faizleri yüzde 13'ü geçmesine rağmen hala aynı düzeyde kaldı ve 5 puanlık fark artık 3 puana kadar indi.

FİYATLAR DA FAİZ DE ARTACAK
Uzmanlar, önümüzdeki dönem hem bütçe açığı nedeniyle Hazine'nin daha fazla borçlanmak zorunda kalacağını hem de enflasyon oranının biraz daha gecikmeli de olsa artacağı beklentisinde. Bu ise bir taraftan kredi faizlerini artırırken bir yandan da varlık fiyatlarını tırmandıracak. Oysa yapılan araştırmalar en fazla kredi alınan konutta fiyatların kriz öncesine göre yüzde 20 ile 30 arasında daha ucuz olduğunu ortaya koyuyor. Bu veriler ise şimdi kredi kullanıp borçlanan vatandaşların hem geçmiş döneme göre fiyatlar açısından daha şanslı olduğunu ortaya koyuyor hem de gelecek dönemlere göre hem satın alacağı varlık fiyatının hem de kullanacağı faiz oranının daha yüksek olacağını ortaya koyuyor. Mevduat ile kredi faizi arasındaki fark bir anda 5 puandan 3 puana indi.

BONODAN KAZANMA BİTTİ
Bankalar elindeki parayı Hazine bonosuna yatırıp Merkez Bankası'nın hızlı faiz indirim sürecinden ciddi karlar yazarken, bu süreç artık tersine döndü

FAİZDE ARTIŞ HIZ KESMİYOR 
Enflasyon korkusu ve faizdeki yükseliş trendi bono faizlerini yukarı itmeye devam ediyor. Bono faizi yüzde 11.5'ten 13'ün de üstüne çıktı
 
BANKALAR YİNE MÜŞTERİ PEŞİNDE
Bonodan kazanan banka batma ihtimali olan kredi başvurularını ince elenip sık dokunuyordu, artık bankalar müşteri peşinde koşmaya başladı
 
KREDİ VERMEK İÇİN MEVDUATA YÜKLENDİLER
 Elindeki bono stoğunu satıp bono faizlerini daha da yükseltmekten korkan bankalar, mevduat faizlerini yüzde 11'den 13'e çekti. Yeni trend yine mevduat topla kredi ver

FİYATLAR DAHA YÜKSELMEDİ
Başta konut olmak üzere varlık fiyatları henüz ekonomide belirgin canlanma olmadığı için en az yüzde 20 daha ucuz, ancak faiz oranı aynı
 
KREDİ FAİZİNDE AVANTAJ VAR
Vatandaş fiyatlar ucuz olduğu için hem daha az borçlanılabilecek hem faizin yükseliş trendi henüz krediye yansımadığından düşük faizle borçlanabilecek
 
Reel sektör borçlanmak için artık kredi ihalesi düzenleniyor
 
Büyük şirketler kredi satmak için sürekli aranınca çareyi kredi ihalesi düzenleyip en ucuz krediyi veren bankadan borçlanmakta buldu
 
Bonodana kar etmeyi bırakın zarar etmemek için çırpınan bankacılık sektörü 2 ay öncesinde kredi vermek için ahiret sorgusuna çektiği reel sektörün artık ayağına gidiyor. Bankacılık çevrelerinden edinilen bilgilere göre kredi vermek için birbiriyle yarışa girmek zorunda kalan bankalardan gelen yoğun ilgi üzerine reel sektör firmaları artık kredi almak için bankaları çağırıp ihale düzenliyor ve en ucuz kredi verenden borçlanıyor. Uzmanlar özellikle büyük şirketlerin kısa vadeli borçlanmalarında ihale yöntemini izlemeye başladığını ifade ediyor.

10.5'TEN BORÇLANMA
Bankaların kar edebilmek için mevduatta faiz oranlarını yükselterek başladığı yarışın kredi tarafından büyük firmaların tek tek aranarak özellikle kısa vadeli kredi teklifleri verdiklerini belirten piyasa uzmanları, bir çok bankadan gelen teklifyeri değerlendirmek için şirketlerin de artık 6-7 bankayı birden çağırıp ihale yaptığını ve en uygun krediyi veren bankayı böyle seçtiğini keydediyor. Büşük şirketlerin haftalık ve aylık borçlanmalarını yüzde 10.5'ten yapabildiğine dikkat çekiliyor.  
 
Uzmanlar ne diyor?
Konut kredisi satışı kriz öncesine döndü
 
Fuat Erbil - Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı
Konut kredilerinde diğer kredilerde olmayan bir canlanma var. Rakamlar kriz öncesi 2008'in ilk 4 ayı ile aynı seviyelerde. Hem ikicil el piyasada hem de yeni projelerde fiyatlardaki düşüş ve uygun şartların tüketicileri de farkında. Sadece A gelir grubu değil diğer gelir gruplarından da oturum ve yatırım amaçlı ev aldığı görülüyor. Piyasadaki harekette faizlerdeki düşüşün de etkisi var.
 
Şimdi borçlanma için uygun zaman
 
Recep Atakan-Anadolubank Genel Müdür Yardımcısı
 
Konut fiyatlarının çok düşmüş olmasının getirdiği bir talep canlılığı var. Özellikle nisan ve mayıstaki mortgage kredisi kullandırımları 2007-2008'deki en canlı aylar seviyesine ulaştı. Konut fiyatlarının kriz öncesi seviyesine gelmesi ve faizlerin önümüzdeki dönemde çıkabileceği ihtimali ucuzlamış konut ve işyeri piyasasında uzun vadeli ödeme planlarıyla alım yapmayı
çok cazip kılıyor.
 
Ev fiyatları yüzde 20 ucuz, krediler kriz öncesine döndü
 
Piyasa faizi artıyor ama kredi faizi henüz hareketlenmedi. Konut fiyatlarının kriz öncesi döneme göre yüzde 20 daha ucuz olması krediyle ev alan tüketicilere aylık 488 lira avantaj sağlıyor

Kriz nedeniyle konut fiyatlarının erimesi ve kredi faizlerinin kriz öncesi seviyelere kadar gerilemesi konut piyasasını yeniden hareketlendirdi. Bankaların nisan ve mayıs ayında verdiği konut kredileri 2007 ve 2008'deki en canlı aylar seviyesine ulaştığı belirtiliyor. Öte yandan konut kredisi faizleri kriz öncesi dönemle hemen hemen aynı seviyelerde olmasına rağmen, şimdi konut alan tüketiciler büyük avantaj sağladı. Şöyle ki,  Epos Gayrimenkul'un Reidin.com verilerinden de yararlanarak yaptığı değerlemelere göre Türkiye'de ev fiyatları Haziran 2007'ye göre yüzde 20 daha ucuz. Yani kriz öncesi peşin 100 bin liraya alabileceği bir evi almayıp bekleyen bir tüketici aynı evi şu anda 80 bin liraya alıp, 20 bin lira tasarruf edebiliyor.

5 YILDA 29 BİN AZ ÖDÜYOR
Evi bankadan konut kredisi çekip alan tüketicinin de avantajı, kriz öncesi döneme göre 30 bin lirayı buluyor. Şöyle ki, bankaların aylık konut kredisi faiz oranları ortalama yüzde 1.34 seviyelerinde. Faiz oranını 1.27'ye kadar düşüren bankalar da var. Ancak 1.34'lük faiz oranı  baz alındığı bir örnekte bile, beş yıl vadeyle 100 bin lira kredi alan bir tüketici aylık 2 bin 436 lira taksit ödüyor. Konut fiyatları Haziran 2007'ye göre yüzde 20 düşük olduğu için, o tarihte 100 bin lira kredi kullanacak olan tüketici konut fiyatlarındaki düşüşten dolayı 100 bin lira yerine 80 bin lira krediyle evini alabiliyor. Bankadan beş yıl vadeyle yüzde 1.34 faizden çekilen 80 binlik kredinin aylık ödemesi bin 960 liraya geliyor. Yani tüketicinin aylık taksit tutarı 2007'ye göre aylık 488 lira daha az oluyor. Toplamda maliyeti ise 60 ay için kriz öncesi dönemde 146 bin lirayken 117 bin liraya düşerek 29 bin lira daha az ödemiş oluyor. Bankaların ipotekli evleri satışa çıkarması, satılmayan projelerle birlikte ekstra arz oluşturdu.
Rahim AK- Sefer YÜKSEL /Gazete Habertürk