Genel

Life Fitness'ı Türkiye'ye getiren EKS Dış Ticaret, hızla gelişiyor

Türkiye'de spor salonlarının oteller dışında olmadığını görüp, 1989 yılında ABD'li kondisyon cihazları markası Life Fitness'ı Türkiye'ye getiren EKS Dış Ticaret, hızla büyüyor

Özellikle sağlıklı yaşam trendinin gelişmeye başladığı Türkiye'de sayıca artan spor salonları, bu pazarı da büyütüyor. EKS'nin Türkiye'de yakaladığı büyüme hızından etkilenen ABD merkez de, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'ı Türkiye'ye bağladı.

Türkiye'de son dönemin en popüler kavramlarından biri olan sağlıklı yaşam konusunda bilinç her geçen gün artıyor. Sağlıklı yaşamın en önemli parçalarından biri olan sporda ise bu bilincin geliştiği, artan spor merkezi yatırımlarıyla kendini ispatlıyor. Spor merkezleri artık lüks konutların satışında önemli bir faktör. Mahalle aralarında da spor merkezi yatırımlarında bir patlama yaşanıyor. Yerli yabancı pek çok girişimci bu alana yatırım yapmanın yollarını arıyor. Oysa Türkiye'de 1995-1996 yıllarına kadar sadece burada faaliyet gösteren uluslararası otellerin fitness center'ından başka hiçbir yerde rastlanmıyordu spor salonlarına. Bugün Türkiye'de 'health club' olarak tanımlanan cardiyosu, ağırlık aletleri, eğitmenlerinin bulunduğu merkezlerin sayısı 100'e ulaşmış bulunuyor. Bu rakama otellerin fitness center'ları dahil değil. Dolayısıyla bu merkezlerin artışına paralel, buralarda kullanılan spor aletlerinin de önemi büyük. Türkiye'ye ilk defa 1989 yılında ünlü ABD'li marka Life Fitness'i getiren EKS Dış Ticaret'in gelişim öyküsü aslında Türkiye'deki tabloyu anlatıyor. 1995 yılına kadar sadece otellere satış yapan EKS, bugün pekçok healt club'ın yanı sıra iş yerlerine de alet satıyor. EKS'nin yönetim kurulu başkanı Kemal Özdeş ile Life Fitness'ı, EKS'yi ve bu alanda marka olmanın gücünü konuştuk.

Bize öncelikle EKS Dış Ticaret'ten bahseder misiniz

Ben 1980'lerin sonunda bu sektörün çok bakir olduğunu farkettim. O dönem yurtdışına çok sık seyahat ediyordum. Gittiğim otellerde hep 'health club' görüyordum. Ama bir tane bile İstanbul'da yoktu. Oradan böyle bir fikir doğdu. Araştırmaya başladım bu sektörün en iyi markası ne diye. O zaman daha hiçbir markanın Türkiye'de distribütörlüğü yoktu. Bu sektörle ilgili yurtdışındaki fuarlara gittim. Rakip olan şirketlerle görüştüm. Baktım ki hem en ciddisi, hem en büyüğü Life Fitness. Life Fitness ile çalışmaya karar verdim. 1989'a dayanan bir birlikteliğimiz var.

Biraz da Life Fitness'ı anlatır mısınız

Life Fitness, hem ev tipi hem de ticari kullanım amaçlı bilgisayarlı cardiovascular cihazların üretiminde ihtisaslaşmış ileri teknoloji kullanarak son derece fonksiyonel ve dayanıklı kondisyon cihazları üreten bir Amerikan şirketi. Şirket, Mercury deniz motorları, Bayliner, Sea Ray ve Baja sürat tekneleri, Brunswick bowling sistemleri ve bilardo masaları, Zebco ve Quantum balık avcılığı cihazları, Remington ve Americam Camper kamp malzemeleri, Ride Hard, Roadmaster ve Mongosee şehir ve dağ bisikletleri, Igloo soğutucu ve soğuk tutucu gibi her biri kendi alanında zirvede olan çeşitli markaları bünyesinde barındıran BRUNSWICK grubuna dahil. 1995 yılından beri üstün teknolojisini kas geliştirici fitness cihazlarının üretimine de yansıtmış ve bu sahada da lider konuma yükselmiştir. Şirketin genel merkezi Amerika'da Chicago yakınlarında ve ürünleri tüm dünyada 120'den fazla ülkede yıllardır pazarlanıyor.

Peki sizin pazardaki ilk yıllarınız nasıl geçti

Tabii ki ilk yıllar çok zorlu geçti. Otellerden başladık işe. Daha hiçbir health club yokken Türkiye'de uluslararası otellerde fitness center'lar vardı. İlk 4-5 yıl ciromuzun büyük bir çoğunluğunu otellerden elde ettik. Çünkü 5 yıldızlı oteller açılıyordu Türkiye'de 90'lı yılların başlarında. Özellikle yabancı oteller Uzakdoğulu ürünleri tercih etmiyorlardı.
 
O, bize ivme verdi. Sonra yavaş yavaş spor salonları açılmaya başlandı. Dolayısıyla bizim 1990 yılından itibaren her geçen yıl satışlarımız artıyor. Arada bir tek 2007-2008 satışları eşit oldu.

Bu sektörde marka olmanın gücü işlerinizi nasıl şekillendiriyor

Life Fitness bu sektörün öncüsü. Tabii rakipleri de var. Rakipsiz hiçbir iş kolu yok dünyada. Fakat bizim markamızın çok artıları var. Her şeyden önce çok değerli bir ismi var. En önem verdiği şeylerden bir tanesi cihazlarının ömrü. Kullanım süreleri bütün diğer markalara göre çok daha uzun. Ürünler ABD'de üretiliyor. 3 fabrika var ABD'de. 4 yıl önce AB'de olabilmek için Macaristan'da da fabrika kurdular.

ABD merkez Türkiye'ye nasıl bakıyor

Biz tabii ilk yıllarda çok zayıftık. Satış potansiyelimiz çok azdı. Şu anda 28 kişilik bir ekibimiz var. Tama¬men bu işe odaklıyız. Türkiye'de bu sektörün çok bakir olmasının avantajını yaşadık, çok hızlı bir büyüme gösterdik. Life Fitness merkez de bunu çok beğendi. 1996 yılında ilk defa yılın distribütörü ödülleri verilmeye başlandı. İlk ödülü biz aldık. 4 kez en iyi distribütör seçildik. Almanya'nın, Japonya'nın cirosu bizden fazla olmasına rağmen, en hızlı büyümeyi biz yakaladık. Örneğin, Almanya'da 5 binin üzerinde bağımsız health club var oteller dışında. Bu bizde 100 civarında.

Bu sektörde yeni marka yaratmak zor mu üretici açısından

Oldukça zor. Çünkü artık bu saatten sonra dünya çapında bir markadan söz ediyorsak çok zor. Pazarın en büyük şirketleri ABD menşeli İtalyan bir şirket de var rakipler arasında. Bizim aletlerimiz iki gruba ayrılıyor. Biri ticari, diğeri de ev tipi dediklerimiz. Biz ticaride öndeyiz.

Satış adetleriniz nedir

Biz kurulduğumuzdan bu yana 300'den fazla otelin health club'ını döşedik. Her sene 30 tane otele hizmet veriyoruz. Bir otel aletlerini 5-6 yılda da yenileyebilir, 10-15 yılda da yenileyebilir. Bizim eski müşterilerimizden biri örneğin Dedeman Antalya idi. 1993 yılında bizden alet almıştı. Bu yıl aletlerini yenilediler. Biz 18 yıl önce Dedeman'a verdiğimiz aletleri para vererek geri aldık. Çünkü ikinci el piyasası para eden tek marka biziz. Çok uzun ve çok dayanıklı ürünlerimiz var. Bize her gün iki üç telefon geliyor ikinci eliniz var mı diye...

Peki marka gücünü artırma konusunda nasıl çalışmalar yapılacak

Artık bu sektör sadece fitness olmaktan çıkıyor. İçine bilgisayar, TV girdi. Artık siz bir koşu bandının üstüne çıktığınızda İphone'nuzu takabilirsiniz, içindeki bütün aplikasyonları bu ekranlarda görebilirsiniz. Teknolojinin bu kadar hızlı gelişmesiyle birlikte kim bilir daha neler göreceğiz. Life Fitness, sektörde mutlaka bu öncülükleri yapıyor. İlk İphone'u bir kondisyon cihazına entegre eden de Life Fitness. Bizim aletlerimizde 10 binde 1.2'dir bozuk çıkma oranı.

Life Fitness ar-ge'ye ne kadarlık bir yatırım yapıyor

Şirket, yılda 15 milyon dolardan fazla yatırım yapıyor bu alana.600 milyon dolar da cirosu var.

Böyle büyük bir marka size neler katıyor

İşimiz  kolaylaşıyor.   Dünyada iyi bir bilinirliği var. Sektörde yeni bir ülke olmamız dolayısıyla satışlarımız artıyor. Örneğin ABD'de fitness sektörü artık yıllardır aynı. Fitness'in gelişmediği ülkelerde birçok handikaplar var tabii, insanlar işin ucuzuna kaçıyor. Ev tipi sektörde pazar payımız Asya malı ürünler karşısında problem yaşıyor. Halkın ortalama gelir seviyesi henüz daha bizi almaya yeterli değil, A ve A plus müşteri seviyesi bizi alıyor. Ticari sektörde biraz araştırma yapan bizi tercih ediyor.

Peki kaç tane ürün var

Ürün çeşitliliğinde dünya lideri. Hem kardiyo hem ağırlık aletlerinde 400'den fazla modeli var. Başka hiçbir şirkette yok. Teknik servis bu konuda çok önemli. Biz Türkiye'de bu alanda da ödül aldık ABD'den.
Ekonomist/Özge Yavuz