Louis Vuitton, New Bond Street'te mağaza açtı

Bin beş yüz yirmi metrekarelik üç katlı binayı ünlü mimar Peter Marino tasarladı.
 
Geçen haftalarda gittiğim Londra'dan, Louis Vuitton'un yeni mağazasından ve Tate Modern Müzesi'ndeki ‘Voyeurism, Surveillance and the Camera' (Röntgencilik ve Kamera) başlığını taşıyan sergiden etkilenmiş olarak döndüm.

‘La Maison New Bond Street' olarak adlandırılan 1520 metrekarelik üç katlı Louis Vuitton mağazasının görkemi, Paris Champs Eliysees Caddesi'ndeki dev mağazayı bile geride bırakmış görünüyor. New York'un star mimarlarından Peter Morino'nun imzasını taşıyan süper lüks atmosferde markanın kadın, erkek, aksesuar gibi tüm koleksiyonlarını en hacimli şekilde görmek mümkün.

Louis Vuitton'un dünyanın değişik şehirlerindeki mağazalarını tasarlamış olan Morino, kültür, sanat ve moda merkezi Londra'nın ruhu ile prestijli markanın kimliğini harmanlamış. Ünlü mimar "Lüks ve görkemli olduğu kadar insanları içeri girmeye iten ve rahat ettiren bir konseptten yola çıktık" sözleri ile duygularını ifade ediyor. Mağazanın Louis Vuitton tarafından "New Bond Street'teki Ev" olarak adlandırılmasının nedeni ise Morino'nun mağazayı ‘bir sanat koleksiyoncusunun evi' olarak yorumlamış olmasından ileri geliyor. Binanın dış cephesini kaplayan beyaz Portland taşı ve dore logo aristokrat ve minimalist ihtişamı sergilerken Louis Vuitton'un lüks bavulları değerli birer sanat eseriymiş gibi vitrini süslüyor.

Mağazaya girdiğinizde ilk olarak gözünüze çarpan ileri teknoloji video yansımaları ile kaplanmış cam merdiven oluyor. 10 metreyi aşan sağ duvarlarda Louis Vuitton'un çıkış noktası olan valiz koleksiyonu, retrospektif bir yorumla tavandan asılmış olarak sergileniyor.

Aksesuar ve deri ürünlerinden oluşan giriş katında Takashi Murakami'nin heykeli örneğinde olduğu gibi bazı sanatçıların yapıtları dekor olarak kullanılmış. Louis Vuitton imzalı mücevher koleksiyonu ise mağazanın özel bir bölümünde satışa sunuluyor.

Cam merdivenden erkek ve kadın giyim koleksiyonlarının sunulduğu ilk kata çıkarken yaratılmış olan atmosferden etkilenmemek elde değil. Taş, egzotik tahta ve altın rengi LV logosunun materyal olarak kullanıldığı mağazada, tüm ihtişamı ve lüks anlayışına rağmen Morino'nun vurguladığı gibi kendinizi rahat hissediyorsunuz. Hayatımda gördüğüm en hacimli soyunma odaları da bu mağazada.

Özel müşteriler için tasarlanmış son kat ise tam bir ev havası taşıyor. Şömine, oryantal halılar ve Hartung, Jeff Koons gibi sanatçıların yapıtları ve özel bir süit dairesi bu ‘çok özel' müşterileri bekliyor. İngiliz edebiyatının eşsiz yapıtlarından oluşan kütüphane ise Avrupalıların modaya olan entelektüel yaklaşımını vurguluyor.
Referans/Alex Akimoğlu