Makine Mühendisleri Odası depremin raporunu çıkardı!
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, "Türkiyede Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odasının Önerileri" Raporunda, Marmara Denizindeki olası deprem için tedbir alınmasını istedi
TMMOB Makina Mühendisleri Odası, "Türkiyede
Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odasının Önerileri" Raporunda,
Marmara Denizinde, uzmanların "mutlaka olacak" dediği büyük depreme yönelik
alınması gereken tedbirler konusunda yetkilileri uyararak, önlemler bütünlüğü
için işbirliğine davet etti.
Bilim, mühendislik ve akla aykırı uygulamalar ile rant politikaları
nedeniyle, Türkiyenin bir "deprem ve afet ülkesi" olduğu savunulan raporda,
GSMHnin her yıl ortalama yüzde 3ü ile yüzde 7sinin afet zararlarını
karşılamaya harcandığı vurgulandı. Deprem, heyelan, çığ/kaya düşmesi, su baskını
gibi olaylarının hepsinin birer doğa olayı olduğu hatırlatılan raporda, şunlar
kaydedildi:
"Bu doğa olayları bilinçsizce verilmiş yer seçimi kararları, mühendislik
verilerinden yoksun imar planları, düşük standartlarda ve mühendislik hizmeti
görmemiş yapı üretimi, kısaca ranta dayalı hızlı, düşük nitelikli, tasarımsız,
plansız kentleşme ve sosyo-ekonomik politikalar sonucu insani, sosyal ve ekonomik
yıkımlara dönüşmektedir. Türkiyenin deprem sorunu bu bağlamda ve bir bütünsellik
içinde ele alınmalıdır.
Türkiye aktif bir deprem kuşağı üstünde bulunmaktadır. Ülke
topraklarının, sanayisinin ve barajlarının büyük bir kısmı deprem kuşağı içinde
yer almaktadır. Ülkemizin 81 ilinin 55inin Birinci Derecede Deprem Bölgesinde
bulunması, ancak depremlerle birinci dereceden bağı bulunan Yapı Denetim
Yasası;nın önce yalnızca 19 ili kapsamına alması, diğer illerde ise ancak 1 Ocak
2011den itibaren geçerli olması, Türkiyedeki deprem önlemlerinin yetersizliğine
ilişkin ciddi bir ipucu sunmaktadır. Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi
girişimlerin devre dışı bırakıldığı bir coğrafyada deprem öncesi, deprem sırası
ve deprem sonrası önlemler bütünlüğüne dikkat çekmek sanıldığının ötesinde önem
taşımaktadır."
DEPREM SENARYOSUNA GÖRE 50-60 BİN ARASINDA AĞIR HASARLI BİNA OLUŞACAK
Raporda, uzmanların "mutlaka olacak" dediği büyük çaplı bir Marmara
Depreminin yaratacağı olası ekonomik, sosyal tahribata da yer verildi.
SÖz konusu raporda, Marmara Denizindeki olası en az 7 büyüklüğündeki bir
depremden etkilenmesi beklenen, sanayinin kalbinin attığı İstanbul, Bursa,
Kocaeli ve Sakaryada, ciddi ve güvenilir envanter bulunmadığı, bu nedenle söz
konusu olası afetten sanayinin ne kadarının, hangi oranda etkilenebileceği tam
olarak saptanamasa da bununla ilgili yapılmış araştırmaların bulunduğu
belirtildi.
Raporda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japonya Uluslararası İşbirliği
Ajansı (JICA) tarafından yapılan çalışmalarda büyüklüğü 7,5 ve 7,7 olan iki ayrı
deprem senaryosuna göre oluşacak muhtemel kayıp ve hasar durumuna da yer
verildi.
Bu senaryoya göre, 50 bin ile 60 bin arasında ağır hasarlı bina, 500 bin
ile 600 bin arasında evsiz aile, 70 bin ile 90 bin civarında ölü, 120 bin ile 130
bin civarında ağır yaralı, 400 bin civarında hafif yaralı, bin ile 2 bin noktada
su sızıntısı, 30 bin doğalgaz servis kutusunda gaz çıkışı, 140 milyon ton enkaz,
1 milyon kişi için kurtarma operasyonu, 330 bin çadır, 50 milyar dolar civarında
maddi kayıp oluşacak.
Depremlere ilişkin üniversiteler, TMMOB ve bağlı meslek odaları ile
uygulamacı kamu kurumlarının bilgi ve deneyim birikimine dayanarak,
piyasacı/özelleştirmeci anlayışlardan bağımsız bir önlemler bütünü oluşturması
gerektiği vurgulanan raporda, "deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında
yapılacak çalışmalara ilişkin kamu yararı ve ülke çıkarını gözeten ulusal bir
deprem politikası belirlenmeli, bu çerçevede bir Ulusal Deprem Stratejisi ve
Türkiye Deprem Master Planı hazırlanması" gerektiğine işaret edildi.
AA