22 / 12 / 2024

Makine Mühendisleri Odası depremin raporunu çıkardı!

Makine Mühendisleri Odası depremin raporunu çıkardı!

TMMOB Makina Mühendisleri Odası, "Türkiyede Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odasının Önerileri" Raporunda, Marmara Denizindeki olası deprem için tedbir alınmasını istedi



           TMMOB Makina Mühendisleri Odası, "Türkiyede
 Deprem Gerçeği ve TMMOB Makina Mühendisleri Odasının Önerileri" Raporunda,
 Marmara Denizinde, uzmanların "mutlaka olacak" dediği büyük depreme yönelik
 alınması gereken tedbirler konusunda yetkilileri uyararak, önlemler bütünlüğü
 için işbirliğine davet etti.
         Bilim, mühendislik ve akla aykırı uygulamalar ile rant politikaları
 nedeniyle, Türkiyenin bir "deprem ve afet ülkesi" olduğu savunulan raporda,
 GSMHnin her yıl ortalama yüzde 3ü ile yüzde 7sinin afet zararlarını
 karşılamaya harcandığı vurgulandı. Deprem, heyelan, çığ/kaya düşmesi, su baskını
 gibi olaylarının hepsinin birer doğa olayı olduğu hatırlatılan raporda, şunlar
 kaydedildi:

         "Bu doğa olayları bilinçsizce verilmiş yer seçimi kararları, mühendislik
 verilerinden yoksun imar planları, düşük standartlarda ve mühendislik hizmeti
 görmemiş yapı üretimi, kısaca ranta dayalı hızlı, düşük nitelikli, tasarımsız,
 plansız kentleşme ve sosyo-ekonomik politikalar sonucu insani, sosyal ve ekonomik
 yıkımlara dönüşmektedir. Türkiyenin deprem sorunu bu bağlamda ve bir bütünsellik
 içinde ele alınmalıdır.
         Türkiye aktif bir deprem kuşağı üstünde bulunmaktadır. Ülke
 topraklarının, sanayisinin ve barajlarının büyük bir kısmı deprem kuşağı içinde
 yer almaktadır. Ülkemizin 81 ilinin 55inin Birinci Derecede Deprem Bölgesinde
 bulunması, ancak depremlerle birinci dereceden bağı bulunan Yapı Denetim
 Yasası;nın önce yalnızca 19 ili kapsamına alması, diğer illerde ise ancak 1 Ocak
 2011den itibaren geçerli olması, Türkiyedeki deprem önlemlerinin yetersizliğine
 ilişkin ciddi bir ipucu sunmaktadır. Deprem Şurası, Ulusal Deprem Konseyi gibi
 girişimlerin devre dışı bırakıldığı bir coğrafyada deprem öncesi, deprem sırası
 ve deprem sonrası önlemler bütünlüğüne dikkat çekmek sanıldığının ötesinde önem
 taşımaktadır."

         DEPREM SENARYOSUNA GÖRE 50-60 BİN ARASINDA AĞIR HASARLI BİNA OLUŞACAK

         Raporda, uzmanların "mutlaka olacak" dediği büyük çaplı bir Marmara
 Depreminin yaratacağı olası ekonomik, sosyal tahribata da yer verildi.
         SÖz konusu raporda, Marmara Denizindeki olası en az 7 büyüklüğündeki bir
 depremden etkilenmesi beklenen, sanayinin kalbinin attığı İstanbul, Bursa,
 Kocaeli ve Sakaryada, ciddi ve güvenilir envanter bulunmadığı, bu nedenle söz
 konusu olası afetten sanayinin ne kadarının, hangi oranda etkilenebileceği tam
 olarak saptanamasa da bununla ilgili yapılmış araştırmaların bulunduğu
 belirtildi.

         Raporda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Japonya Uluslararası İşbirliği
 Ajansı (JICA) tarafından yapılan çalışmalarda büyüklüğü 7,5 ve 7,7 olan iki ayrı
 deprem senaryosuna göre oluşacak muhtemel kayıp ve hasar durumuna da yer
 verildi.
         Bu senaryoya göre, 50 bin ile 60 bin arasında ağır hasarlı bina, 500 bin
 ile 600 bin arasında evsiz aile, 70 bin ile 90 bin civarında ölü, 120 bin ile 130
 bin civarında ağır yaralı, 400 bin civarında hafif yaralı, bin ile 2 bin noktada
 su sızıntısı, 30 bin doğalgaz servis kutusunda gaz çıkışı, 140 milyon ton enkaz,
 1 milyon kişi için kurtarma operasyonu, 330 bin çadır, 50 milyar dolar civarında
 maddi kayıp oluşacak.

         Depremlere ilişkin üniversiteler, TMMOB ve bağlı meslek odaları ile
 uygulamacı kamu kurumlarının bilgi ve deneyim birikimine dayanarak,
 piyasacı/özelleştirmeci anlayışlardan bağımsız bir önlemler bütünü oluşturması
 gerektiği vurgulanan raporda, "deprem öncesi, deprem sırası ve sonrasında
 yapılacak çalışmalara ilişkin kamu yararı ve ülke çıkarını gözeten ulusal bir
 deprem politikası belirlenmeli, bu çerçevede bir Ulusal Deprem Stratejisi ve
 Türkiye Deprem Master Planı hazırlanması" gerektiğine işaret edildi.
AA


Geri Dön