07 / 10 / 2024

Mehmet Habbab: Krizler Levant projesini etkilemez!

Mehmet Habbab: Krizler Levant projesini etkilemez!

Önce Lübnan, ardından Tunus ve Mısır'da yaşanan siyasi krizin ne kadar süreceği ve başka ülkelere yansıyıp yansımayacağı tam olarak bilinmiyor




Önce Lübnan, ardından Tunus ve Mısır'da yaşanan siyasi krizin ne kadar süreceği ve başka ülkelere yansıyıp yansımayacağı tam olarak bilinmiyor. Yaşanan gerilimin, Ortadoğu'da AB benzeri bir örgütlenme modeli olarak öne çıkan Levant Projesi'ne etkileri de merakla bekleniyor. Türkiye Ortadoğu İş Konseyleri Başkanı Mehmet Habbab, projeye ilişkin şimdilik risk görmediğini dile getiriyor.

Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan'ın aralarında olduğu ülkelerle başlayan serbest ticaret sürecinin, Avrupa Birliği benzeri geniş bir ortaklığa dönüşmesi hedefiyle yürütülen Levant Projesi'nin, önümüzdeki 10 yılda 22 Arap ülkesini de kapsaması planlanıyor. Yalnız ilk dört ülke arasında 10 yılda 50 milyar dolarlık bir ticaret hacmini öngörüyor söz konusu proje. Fakat son bir aydır Arap ülkelerinde başlayan kaynama ve bunun Tunus'ta iktidarı devre dışı bırakması, Levant'ın geleceğine ilişkin endişeleri artırdı.

Türkiye'nin büyük önem verdiği Levant'ın geleceğini, bu projenin Türkiye ayağında önemli katkıları olan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Orta Doğu İş Konseyleri ve Türk-Lübnan İş Konseyi Başkanı Mehmet Habbab ile konuştuk.

Ekonomist: Ortadoğu ve Arap ülkeleriyle Türkiye arasındaki artan iletişimin bir ürünü Levant Projesi. Fakat Lübnan ve Tunus'taki olayların ardından Mısır'a da sıçrayan gerilim, projenin geleceğini olumsuz etkileyebilir mi

Mehmet Habbab: Yaşananlar o ülkelerin kendi iç siyasederini ilgilendiriyor. Biz bu ülkelerde istikrarın sağlanmasını temenni ediyoruz. Lübnan ve Tunus'ta bu dengelerin en kısa zamanda sağlamasını istiyoruz. Ancak bu gerilimin şimdilik birliği etkilemeyeceğini düşünüyorum.

Bu oluşum Ortadoğu'da AB gibi bir birliğin oluşumunu sağlayabilir mi

Arap ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerinin Türkiye ile ilişkileri son yıllarda daha da yakınlaştı. Bu arada tabii birbirleriyle de daha iyi geçinmeye başladılar. Bir dönem birbiriyle kavga halinde olan Arap ülkeleri artık aynı masa etrafında buluşabilir noktaya geldi. Buradan hareketle bölgede barış ve refahın tesisi için AB gibi bir oluşuma gidilmesinin önemli olduğunu gördük. Serbest ticaret anlaşmalarıyla başlayan süreci, böyle bir birliğe dönüştürmeyi istedik. 3 yıl önce bu proje üzerinde çalışmaya başladık ve nihayet belli bir noktaya getirdik. Vizelerin kalkması, serbest ticaret anlaşmaları, birliğe giden yolda aülan önemli adımlardır.

şžu an 4 ülkenin yer aldığı bu projede hedef 26 ülke. Fakat İran ve İsrail'i bu hedef ülkeler içinde göremiyoruz. Neden

Evet. Lübnan, Ürdün, Suriye ve Türkiye'nin içinde bulunduğu bu oluşumda hedef 26 Arap ülkesini de bir araya getirmek. Doğrudur bu hedef ülkeler içinde şu an İran ve İsrail yok. Belki ileriki zamanlarda olacaklar. Fakat bugün için zor. Uluslararası arenadaki sıkmtılan nedeniyle istemiyoruz. Eğer zamanla siyasi ortam değişirse onlar da katılabilir tabii ki.

26 üyeli noktaya ne zaman gelinir

Avrupa Birliği'ne bakarsanız çok uzun yıllar almış. 50'li yıllarda başladılar, 80'li yıllarda da yeni üye almaya başladılar. Ama biz 10 yıl gibi bir zamanda önemli bir yol kat etmiş olmak istiyoruz. çadak sesler olacak, fakat önemli olan birliğin korunması.

Birliğin programında neler var

şžam'da şubat ayında bakanlar düzeyinde görüşmeler olacak. Buna. hazırlanıyoruz. Nisan ayında ise İstanbul'da Türk-Arap Ekonomi Zirvesi yapılacak. Siyasi irade ve sektör temsilcileri bir araya geliyor.

Bu birlikten ekonomik anlamda beklentiler neler

Ticaret daha serbest olacak ve mallar ülkeler arası daha rahat gezecek. Prosedürler tek olacak, dolayısıyla ticarete standardizasyon gelecek. 12 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ve 300 milyon nüfusa hitap eden bir alanda, Türkiye de cid ¬di anlamda ihracatını artıracak. Bir de şirketlerin bu ülkelerde şube açmaları daha kolay olacak. Bugün Suriye'de bir banka şube açamıyor. Fakat arük İstan ¬bul'dan yönetebileceği bir şubeleşme ağı kurabilecek bu ülkelerde.

Tepkiler nasıl

Herkes heyecanlı açıkçası. Bu bölgenin kalkınması Batı için de çok önemli. Yaptığımız temaslarda onlar da bu gelişmeyi ilgiyle izlediklerini ifade ediyorlar. çünkü savaş, terörist olayları ve hatta göçler daha az olacaktır. Somali bugün kişi başına geliri 10 bin dolar olsa korsan olayları da biter. Ama adam bugün 500 dolar için korsanlık yapıyor, yapacak da. Dolayısıyla ülkeler güvenlikleri için, ticari malların serbest dolaşımında rahat olabilmek için bu birliğe beklenin aksine iyi bakıyorlar.

Avrupa bugün en büyük ihracat pazarımız, birlik ticaretin yönünü değiştirecek mi

Bugün bu dört ülke arasındaki ticaret hacmi 7 milyar dolar. Bunun 4 milyar doları Türkiye ile yapılıyor. 3 milyar doları ise birbirleri arasında. Bence gelecek 10 yılda 50 milyar dolar olacak. Bu ticaretten çok büyük payı yani yaklaşık 30 milyar doları da Türkiye alacak. Bu da aslında bu birliğin gücünü gösterecek. Yani Avrupa'ya ihracatımızın 47 milyar dolar olduğu düşünülürse, bu ülkeler 10 yıl sonra önde olacaklar, diyebiliriz.
Ekonomist/Sibel ATİK


Geri Dön