Mehmet Muş'tan Kanal İstanbul açıklaması!
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, son zamanlarda sürekli gündeme gelen Kanal İstanbul projesi tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Bakanlık Konferans Salonu'nda gerçekleştirdiği basın toplantısı kapsamında Haziran ayına ilişkin dış ticaret rakamlarını duyurdu.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; Mehmet Muş, son zamanlarda sürekli gündeme gelen Kanal İstanbul projesi tartışmalarıyla ilgili, bazı siyasi çevrelerceTürk iş dünyasına, yerli ve yabancı yatırımcılara ilişkin "Bu projeye girenlerin Türkiye'de yatırım yapmasının önünü keseceğiz", "Burnunuzdan fitil fitil getireceğiz", "Bu projeye finans sağlayanlar da unutsun kendini" gibi bazı tehditlerde bulunulduğunu dile getirdi.
Muş, "Bu tehditleri kınadığımızı buradan özellikle ifade etmek istiyorum. Bir yandan 'Sermayeye hukuki güvence', 'Hukukun üstünlüğü' diyeceksiniz, öte yandan Türkiye'ye yatırım yapmayı planlayan iş çevrelerini hukuksuzca tehdit edeceksiniz. Bu tam anlamıyla samimiyetsizliktir. Ayrıca kanunlarımıza göre de açık bir suçtur" açıklamasında bulundu.
Söz konusu açıklamalarda bulunanların dertlerinin ülke menfaati olmadığına, tam tersine birtakım siyasi saiklerle, sırf karalama kampanyası amaçlı bu tip söylemlere girdiklerine dikkat çekti ve "Bugüne kadar Türkiye'nin hayrına hiçbir iş yapmayanların, ülkemizin lehine olan projelere destek vermelerini beklemek elbette hayal kırıklığı olacaktır. Türkiye'ye yabancı yatırımcı gelmesin diye çaba harcayanların, lobi yapanların, Türkiye'nin her başarısında üzülenlerin, bu ülkeye yapılacak her hayırlı işin önünde takoz olmaları kendi tabiatlarının gereğidir" diye konuştu.
Muş, söz konusu çevrelerin "Güçlü Türkiye"den rahatsızlık duyduklarına vurguyaptı ve şunları söyledi:
"Gümrüklerde Ticaret Bakanlığı personeli tarafından yakalanan uyuşturucuyla ilgili bile 'Bu uyuşturucuyu piyasaya sürecekler' deme rezaletini göstermişlerdir. Gümrüklerde yakalanan uyuşturucu olayıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 6 kişinin tutuklanmasına rağmen hukuken hiçbir işlem yapılmadığını ima etmişlerdir. Bir siyasi parti genel başkanının kendi devletine bu haksız suçlamaları yapması, elbette akıl ve izanla değil ancak gaflet ya da kötü niyetle açıklanabilecek bir durumdur."