Kent Haberleri

Mehmet Özhaseki: Yüzbinlerce bağımsız konut risk altında!

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye'de yüzbinlerce bağımsız birim ve konut risk altında. İşte bunları zamanında yapanlar niye hiç suçu üzerine almıyorlar? İstanbul'a ihanet ederken acaba kendileri hiç suçluluk hissetmiyorlar mı?" dedi.

 

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Bakanlık'ta gerçekleştirilen 2017 yılı değerlendirme toplantısında basın mensuplarının sorularını cevapladı.


Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'da yatay mimarinin uygulanması noktasındaki talimatları hatırlatılarak, bu konuda yürütülen çalışmalara yönelik gelen soru üzerine Özhaseki, şehirlerde özellikle gayrimenkuller ve konutlarla ilgili dönüşümün, en zor dönüşüm şekli olduğunu belirtti.


Bakan Mehmet Özhaseki, bir yerin planlarının yapılmasının, uygulamaya geçilmesinin ve inşaatına başlanmasının senelerce sürdüğünü belirterek, şöyle konuştu: "1980'li, 1985'li yıllarda yapılmış planlar var. Müktesep hak haline gelmiş, hiçbirini iptal edemiyorsunuz. Vatandaş geliyor, hakkını kullanıyor. Benim istediğim bir mimari tarz, yükselti değil, arzu ettiğim bir imar planlaması değil ama eskiden kazandığı hakkı da devam ettiriyor." 


Kentlerde eskiden yapılmış planlar üzerinden haklar oluştuğunu, iyi niyetli alım satımlar geliştiğini ve bunları birdenbire geriye doğru çekemediklerini belirten Bakan Özhaseki, "Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız da bu kötü gidişi gördüğü için ısrarla bundan sonra eğer yeni bir planlama yapılıyorsa, hele hele kamu eliyle yapılıyorsa 5 katı asla geçmesin. Belediyeler yeni alan açıyorsa 5 katı geçmesin, yeni bir imar adası ortaya çıkmışsa, yeni bir planlama varsa ve bir takım hukuki sonuçlar doğurmuyorsa, hukuki sonuç doğuracaklara çok ilişilemiyor, yine orada '5 katı geçmesin.' emri var. Doğrusu bizim de çok hoşumuza giden bir emir. Hepimiz yerine getirmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

 

Özhaseki, "Devam eden inşaatlar neden durdurulmuyor?" konusunun merak konusu olduğunu dile getirerek, bunu engellemeye çalıştıklarını ama hukuki olarak da müktesebi olan vatandaşın önünü kesemediklerini belirtti. Bu noktada kararlılığın çok önemli olduğunu belirten Özhaseki, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da direktifleriyle bundan sonra Türkiye'de daha yatay bir mimariye geçişin örneklerini hep birlikte göreceğiz." dedi.

- "Yüksek katlılar herkesi nobran hale getirdi" 

Kentsel dönüşümde bir şey yapamama durumunun söz konusu olmadığını, sadece yapılan çalışmaların zaman alacağını anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Özhaseki, planlarda bundan sonra yatay mimariye, doğayla iç içe bir ortama ve mahalle dokusunun inşasına önem vereceklerini dile getirdi.

 Bakan Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:

"Birbirini tanımaz robot adamlar ortaya çıktı. Asansörlerde selam bile vermiyorlar. O yüksek katlılar bu hale getirdi herkesi, nobran bir hale getirdi. Şimdi oralardan vazgeçilip mahalle dokusuna dönüşme, yeniden sokak dizaynı, komşuluk ilişkisi, alçak yapıların ortaya çıkması dönemi başlıyor. Bu biraz zaman alacak demeye çalışıyorum. Yani yapılmış olanları yıkmak çok kolay bir iş değil. Halihazırda orada devam eden bir hayat var, haklar oluşmuş." 

Kuralların konulmasıyla, biraz zaman almakla birlikte kimlikli binaların ortaya çıkacağını da söyleyen Bakan Özhaseki, "İmar Kanunu'nda bir takım değişikler de 2018 yılı içerisinde gündeme gelecek. Neler gelecek? Elimle kaleme aldığım, tek tek yazdığımız bazı konular var. Parsel bazlı yoğunluk artışları artık yasaklanacak. Belediye Meclisi oturup Ahmet efendinin parseline 5 kat, yanındaki 5 katlı parsele de 25 kat veremeyecek. Böyle bir şey yok. Yapılamaz, bu adalet duygusunu da sarsıyor. İşte bu imar yasalarını bir taraftan Mecliste kanun haliyle milletin önüne koyacağız, bir taraftan da bizim yazdığımız yönetmeliklerle devam ettireceğiz." dedi.

Özhaseki, imardaki kanuna veya yönetmeliklere aykırı davrananlar olması durumunda dilekçeyle mahkemeye müracaat edilip, alınacak kararlarla bütün yanlışlıkların engelleneceğini söyledi.

- "Planlama tek elden yapılır" 

Bakan Mehmet Özhaseki, Özelleştirme İdaresi'nin imar planı yapma yetkisine yönelik soru üzerine ise, Hazine'nin zaman zaman kendi arsalarını değerlendirme adına planlar yaptığını ve bu esnada belediyelerin kendi şehirlerine aykırı planları mahkemeye vererek iptal ettirebileceğini belirtti.

Özhaseki, bu tip kararları belediye başkanlığı döneminde aldırdığını söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:

"Birden çok kurumun imar yaptığı yerde imar yeknesaklığını sağlamak kolay değil. Eğer Türkiye'de 10'dan fazla kurum plan yapıyorsa bunu denetleme imkanı çok zor. Karşıyım ve bunun düzeltilmesi için de büyük bir mücadele vereceğim. Önümüzdeki günlerde zaten herkes bu mücadeleye şahit olacak. Planlama tek elden yapılır. Neresidir o tek el, belediye meclisleridir.

Biz, 1/100.000'likleri yaparız, çevre düzeni planlarını yaparız, Bakanlık olarak ana kurallarını koyarız. Belediyeler de bizim yapmış olduğumuz bu ana planlara uygun hareket ederek 5.000'likleri, 1.000'likleri yaparlar. Bunlara uygun davranmazlarsa zaten iptal ederiz. Özellikle imar konusunda tek yetkili olması gereken mercii belediyeler. Bunu denetleyecek olan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığıdır." 

Bakan Özhaseki, onlarca kurumun kendi içinde plan yapabildiği bir ülkede imar düzeninden bahsetmenin kolay olmadığını da belirtti.

- "Müteahhit-yapı denetim firması pazarlıkları bitmiş olacak" 

"Resmi Gazete'de sürekli yapı denetim firmalarıyla ilgili bazı cezaların verildiğini görüyoruz. Yapı denetim sisteminde bir sıkıntı olduğunu düşünüyor musunuz?"  sorusunun üzerine Bakan Özhaseki, "Evet düşünüyorum. Yapı denetim sisteminde bir sıkıntı var." diye konuştu.

Yapı denetim firmalarının özünde doğru bir çalışma olduğunu, yapıların standartlara, depremselliğe uygun olmadığını incelediğini belirten Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:

"Arsa sahiplerinin binayı yapan müteahhide karşı gidip, anlaşıp o binanın kontrolünü istemeleri doğal bir şey. Fakat uygulamada, pratikte arsa sahipleri bu parayı vermek istemedikleri için müteahhide 'Yapı denetim firmasının masraflarını da sen karşılayacaksın.' diyorlar. Müteahhit gidiyor kendisini denetleyecek bir firmayla pazarlık ediyor. Şimdi o firmanın o müteahhidi nasıl denetleyeceğini siz düşünün. Bu bütün yapılarda böyle olduğu manasına gelmiyor ama uygulamadaki bir aksaklık ve bir istismar... Bunu tespit ettiğimiz için şimdi yeni bir çalışma yaptık, bu sene içerisinde yasayı değiştireceğiz. Bundan sonra bizim özel yetki verdiğimiz yapı denetim firmaları sırayla kim geliyorsa, karşısına kim çıkıyorsa belli bir standart ücret üzerinden bizim Çevre ve Şehircilik il müdürlükleri nezdinde takiple binaları kontrol edecekler. Müteahhit-yapı denetim firması pazarlıkları da bitmiş olacak." 

 

- Gemlik'in taşınması 

 

Bakan Mehmet Özhaseki, Gemlik'in taşınması sürecine yönelik soru üzerine, ilçenin taşınacağı yerin belirlendiğini açıkladı.

Gemlik'in deprem bölgesi olduğunu ve en ufak bir sarsıntıda evlerin birçoğunun yıkılabileceğini söyleyen Özhaseki, "Gemlik'te de böyle bir akıbetle karşılaşmak istemiyoruz. Şimdi orada yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığında. Belediye Başkanı arkadaşımızı çağırdılar, zannedersem akşam sabah gelir. Onunla beraber bir eylem planı ortaya koyacağız. Bir plan yapacağız. Planlamada da dikkat edeceğimiz hususlar belli, çok yüksek katlılar olmayacak. Bizim bildiğimiz duvar gibi çirkin yapılar da ortaya çıkmayacak. Bir kere yapılıyor bu, düzgün yapılacak ve orada yavaş yavaş en riskli yerdeki vatandaşın taşınması sağlanacak." diye konuştu.

Bu konuyla ilgili somut adımların önümüzdeki günlerde ortaya çıkacağını belirten Bakan Özhaseki, çalışmalar netleştikçe gerekli bilgilendirmelerin yapılacağını bildirdi. Özhaseki, maliyet konusunda da henüz netleşen bir husus olmadığını fakat vatandaşa çok az yansıyacak bir maliyetle bu çalışmanın yapılacağı kanaatinde olduklarını dile getirdi.

- "İstanbul'u gecekondu ve kaçak yapı haline getirenler kimler?" 

Bakan Mehmet Özhaseki, Trabzon'da özellikle Ayder Yaylası'ndaki kaçak yapıların yıkılmasına yönelik çalışmalarla ilgili olarak gelen soruya, kaçak yapıların sadece Ayder Yaylası'na has bir durum olmadığını söyledi.

İstanbul özelindeki kaçak yapılaşmanın durumunu gösteren ve ünlü mimar Gürol Baroncelli tarafından oluşturulan haritayı basın mensuplarına gösteren Özhaseki, İstanbul'da 1960'lı yıllardaki kaçak yapı oranı ile 1990 yılındaki gecekondu ve kaçak yapı oranlarına dikkat çekti.  

Özhaseki konuyla ilgili olarak,  "Sayın Cumhurbaşkanımızın çok net ifade ettiği, 'İstanbul'da birçok suçluluk var, benim de suçum varsa kabul ediyorum.' dediği konu, 'İstanbul'a ihanet' tartışması... 1990 yılına geldiğimizde, haritaya baktığımızda simsiyah İstanbul'u gecekondu ve kaçak yapı haline getirenler kimler? Niye üstlerine hiç suçu almıyorlar? Bu hale getirenler, dört dönem CHP belediyesi var. 1960'lı, 70'li, 80'li yıllarda var, 1994'e kadar CHP var." dedi.

- "Yüzbinlerce bağımsız birim ve konut risk altında" 

Ruşen Keleş'in kitabında, 1960'larda 50-60 binlerde olan kaçak yapı oranının 90'lı yıllarda 640 bin olarak verildiğini belirten Özhaseki, sözlerine şöyle devam etti:

"Gecekondu ve kaçak yapı yan yana geldiğinde bir milyon 300 binden fazla kaçak yapı ve gecekondu var.  Keşke sadece Ayder Yaylası'ndaki 100, 200, 500 tane villa olsa. Şimdi benim uğraştığım, günlerdir Türkiye'de deprem geliyor. Sıkıntı var, hep birlikte bunu çözmeliyiz, büyük bir bela bizi bekliyor diye adeta ezan okuyarak her tarafta, belki de çok olumsuz bir imajla kamuoyu karşısına çıktığım bir ortam var değil mi? Niye yapıyorum bunu, işte bunun için. Haritada şu simsiyah gözüken yerler için yapıyorum.

Nihayetinde uzun katlı, yüksek binalar silüeti ve estetiği bozuyor değil mi ama 2000'li yıllardan sonra yapılanlar için söylüyorum, onların hepsi depreme dayanıklı. Şu gösterdiğim simsiyah haritadakinin hiçbirisi depreme dayanıklı değil. Bir felaket gelecekse İstanbul'un başına bu simsiyah gözüken yerlerde geliyor. Yüzbinlerce bağımsız birim ve konut risk altında. İşte bunları zamanında yapanlar niye hiç suçu üzerine almıyorlar? İstanbul'a ihanet ederken acaba kendileri hiç suçluluk hissetmiyorlar mı? Asıl sıkıntı burada diye düşünüyorum." 

Bundan sonra asla kaçağa göz yummamanın ve şehirleri yeniden doğru bir şekilde dizayn etmenin önemli olduğunu belirten Bakan Özhaseki, "Deprem büyük bir tehdit ve bela ama aynı zamanda da o korku hepimiz için bir fırsat. Bu fırsatı biz doğru değerlendirebilirsek inşallah geleceğe çok daha kimlikli, sağlıklı binalar yaparız diye düşünüyorum." diye konuştu.


Özhaseki, toplantının ardından basın mensuplarına, Bakanlık'ta kurulan atık geçici depolama alanını gezdirerek, burada yürütülen geri dönüşüm çalışmaları hakkında da açıklamalar yaptı.