Mehmet Refik Soyer, 38 katlı gökdelene izin vermedi!
İzmir'in gökdelenleriyle meşhur ilçesi Bayraklı'da içinde eski civata fabrikası bulunan ve 40-50 milyon TL'lik arsaya 8 yıl önce çocuklara yönelik sanat merkezi açan Mehmet Refik Soyer, ailesinin fertlerinin 38 katlı gökdelen yapmasını engelledi.
İzmir'de Yeni Kent Merkezi'nin çok yakınında yer alan, milyonlarca lira değerindeki, aile fertlerinin hissesi bulunan 10 dönümlük arazi içinde yeralan eski cıvata fabrikasını 8 yıl önce çocuklara sanat eğitimi verilen Soyer Kültür ve Sanat Fabrikası'na dönüştüren Mehmet Refik Soyer, İzmir kamuoyundan alkış topladı. Arsayı, kat karşılığı müteahhite vermek yerine çocukların eğitimi için kullandı. Soyer, işe başlarken arsanın kendisine ait olmayan bölümlerini kiraladığı aile fertleriyle, iyi bir teklif geldiğinde, 8 kata kadar yapı izni olan mevcut plana göre kat karşılığı projeyi değerlendirmek, ortak karara uymak için anlaşma yaptı.
Mehmet Refik Soyer kimdir? Öğrenmek için tıklayın!
Soyer'le aile fertlerinin arasını açan ise mevcut arsalarına yakın, Ankara Caddesi üzerinde Kavuklar İnşaat'ın yaptığı 'Bayraklı Tower' ve ardından aynı bölgede plan değişikliği onaylanan yeni gökdelen projeleri oldu. Soyer dışındaki aile fertleri, kendi arsalarına da çok katlı yapı yapılmasını istedi. Anlaşmazlık üzerine, arsanın üçte birinin sahibi olan Cıvas Cıvata şirketinin 2012 yılı Kasım ayında yapılan genel kurulunda kız kardeşi Leyla Kıvanç, dayıları Melih ve Haluk Selvili şirketin yüzde 47'sini elinde tutan Soyer'i daha üç yıl görev süresi olmasına karşın, yönetim kurulu başkanlığından aldı. Arsanın paydaşı aile fertleri, daha sonra 2013 Ağustos ayında müteahhit firmayla anlaşma yaptı.
Müteahhitle anlaşma
Mehmet Refik Soyer, "Benden gizli olarak müteahhitle anlaşmışlar. Bu anlaşma o kadar ilginç ki, 8 kat imarlı arsaya müteahhit firma 13 ayda serbest yükseklikte bir gökdelen yapımına olanak sağlayan 'olur' almazsa sözleşme feshedilecekmiş. Bunun 8 ayını İzmir'deki belediyeler için vermişler, kalan 5 ayını ise belediyelerden sonuç alınmazsa Ankara'da Bakanlıklardan izin alınması için vermişler" dedi. Müteahhitle yapılan anlaşmanın hemen ardından, Soyer Kültür ve Sanat Merkezi'ne Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından gönderilen ekipler, Soyer'in çelik konstrüksiyon olan eski deponun, görsellik için döktükleri betonundan aldıkları numunelere göre rapor hazırladı. Ardından Kasım 2013'te fabrika alanı kentsel dönüşüme sokuldu. Verilen 60 günün sonunda da Ocak 2014'te yıkıldı.
Silüeti bozuyor, parsel bazında kat artışı var
Gökdelene olanak sağlayan planın da bunun arkasından onaylandığını belirten Soyer, plana askı süresinde itiraz ettiğini söyledi. Daha önce Büyükşehir Belediyesi ile de görüştüğünü belirten Soyer, "Bayraklı Belediyesi'nde imar komisyonunda önce itirazım kabul edildi. Olumlu görüş çıktı. Meclis öncesi hava döndü. Komisyona geri gönderdiler. Ancak, 7 Temmuz günü toplantıda oy çokluğuyla itirazım kabul edildi. Ak Partili üyeler ret vermiş" dedi. Soyer, Meclis'in planın parsel bazında kat artışı getirdiği, kentin silüetini bozduğu ve bölgesel bazda değerlendirilmesi gerektiği gerekçeleriyle kabul ettiğini söyledi.
Soyer, gökdelenle ilgili mücadele en çok fabrika binalarının kentsel dönüşüm sokulmasına üzüldüğünü, çünkü 2015 yılı sonuna kadar kiralama sözleşmesi olmasına karşın böylece dışarı atıldığını söyledi. Aile fertlerinin müteahhitle anlaşmasından hemen sonra kentsel dönüşüm kararının alındığına dikkat çeken Soyer, benzer şekilde çok sayıda arsanın bu şekilde kentsel dönüşüm yasası kapsamına alındığı duyumu aldığını söyledi.
'İlahi adalet'
Ege Bölgesi Sanayi Odası eski başkanlarından olan babası Dündar Soyer'in, "Büyük çadırları rüzgar, fırtına, kar, afetlerde ayakta tutan ortadaki büyük direkler değil, yanındaki küçük direklerdir" sözünü aktaran Mehmet Refik Soyer, bunun kendi hayat felsefesi olduğunu söyledi. Soyer, "Ben şimdiye kadar doğru bildiğim konularda yılmadım. Çok düştüm, tekrar ayağa kalktım. İlahi adalet var mı yok mu bilmiyorum ama varsa da bu son gelişmeler ona örnek gösterilebilir" dedi. Soyer, çok katlı binaların son dönemde moda olduğuna değindi. Gökdelenlerin çevresinin yeşil alan olacağıyla ilgili yapılan açıklamaların kandırmaca olduğunu belirten Soyer, "Belediyeler kendilerini korumak, yüksek kat vermesinin gerekçesi olarak zeminde yeşil alan yarattığı söyleminde bulunuyor. Park yarattın ama 38 katlı yapı yaptırdın" diye konuştu.
'Gökdelen kenti yapmak için mi oy istediler'
Bayraklı Belediye Meclisi'ni, aldığı kararla ilgili kutlayan Soyer, "Bir girişimde bulunduk. Bir musibet bin nasihata bedeldir. Ancak meslek odaları bu duruma duyarsız kaldı. Bence, Büyükşehir ve ilçe belediyeler, belediyeciliği bir kez daha irdelesinler. Bana kızmasınlar. Daha yetkin bürokratlarla çalışsınlar. Kentsel dönüşüm özünde yararlı, uygulamada fecaat. Gökdelenlerle ilgili ise belediye başkanı ve meclis üyelerine soruyorum. Hangi partiden olursa olsunlar 'İzmir'i gökdelen kenti yapacağız' diye mi oy istediler? Bir düşünsünler. Yani halka biz sizin güneşinizi karartacağız, Rüzgarınızı keseceğiz diye mi söz verdiler" dedi.
Soyer, belediyelerin münferit, bireysel başvuruları çok zorunlu haller olmadıkça dikkate almaması, genel uygulamaların esas olması gerektiğini söyledi.
Başkan Karabağ: Parsel bazında gökdelen talebiyle gelmesinler
Bayraklı Belediye Başkan CHP'li Hasan Karabağ da yüksek yapılar için planda ayrılmış bölge dışında parsel bazında gökdelen izinlerinin sağlıksız bir kentleşme yaratacağını düşündüklerini söyledi. Karabağ, "Kent estetiği, zemin sıkıntıları nedeniyle bundan sonra parsel bazında gökdelen taleplerini değerlendirmeyeceğiz. Yeni dönem stratejimiz budur. Yüksek yapılar isteyen planlı bölgede yapacak. Şehircilik açısından aksini uygun bulmuyoruz. Parsel bazında taleplerle kimse gelmesin" dedi.
Yurt Gazetesi