Mehmet Yılmaz: Ali Sami Yen 'de hepimizin hatıraları var!
Mehmet Yılmaz: Can Bartu ve Metin Oktay! Ve bu bir fotomontaj da değil. Fenerbahçe formasını giymekte olan Metin Oktay, üzerinde Galatasaray forması olan da Can Bartu!
FOTOÄRAFTA Türk futbolunun iki efsane ismi yer alıyor.
Can Bartu ve Metin Oktay! Ve bu bir fotomontaj da değil. Fenerbahçe formasını giymekte olan Metin Oktay, üzerinde Galatasaray forması olan da Can Bartu!
Bu fotoğraf, bugün için hayal edilmesi dahi güç bir anı belgeliyor. Fenerbahçe"nin attığı golü alkışladı diye rahmetli Özhan Canaydın"ın başına gelenleri hatırlayanlar, bugün böyle bir fotoğrafın çekilemeyeceğini de kolayca tahmin edebilirler.
Alex ile Sabri"nin formalarını değiştirdikten sonra, stadyumda herkesin içinde böyle giydiklerini hayal edin, nelerin yaşanabileceğini de kolayca tahmin edersiniz.
Ama bu basit bir forma değişimi de değil. Bir jübile maçında, Can Bartu"nun Galatasaray, Metin Oktay"ın Fenerbahçe forması giyerek bir devre ezeli rakiplerinin takımında oynadıkları maçta çekildi.
Fenerbahçe ile Galatasaray"ın hem rakip, hem de dost olabileceklerinin altını çizen bu fotoğraf bugün Kalamış"ta Fenerbahçe ile Galatasaray tesislerini ayıran duvarın Galatasaray tarafında asılı! İroni mi desem, bilemiyorum!
şimdi gelelim, bu fotoğrafı neden yayınladığıma!
Ali Sami Yen Stadı, yerine bir bina dikmek için yıkılacak.
O stadyumda hatıraları olan sadece Galatasaraylılar değil. Fenerbahçelilerin, Beşiktaşlıların da unutulmayacak hatıraları var.
Bir gece dozerler oraya girip yıkmadan önce, o eski hatıralarımızı yeniden yaşamaya hakkımız yok mu
İstanbul"un üç büyük kulübünün formasını geçmişte giymiş birçok kahraman da halen hayatta.
Bunu bir futbol şölenine çevirmek, futbolun bizleri ayıran değil, birleştiren bir şey olduğunu tekrar hatırlamak zor olmamalı.
Geliri zor durumdaki eski futbolcular için kullanılmak üzere şöhretler karmalarından oluşan, herkesin beşer-onar dakika formasını değiştirebileceği bir maç organize edilebilir diye düşünüyorum.
İki fotoğraf, iki dünya görüşü
HABERİ dün gazetelerde okumuş olmalısınız. Beatles"ın 1969"da yayımlanan albümü Abbey Road"ın kapağında, grubu Abbey Road"daki bir yaya geçidinde yürürken gösteren bir fotoğraf kullanılmış.
İngiliz Turizm ve Kültürel Miras Bakanlığı, o yaya geçidini kültür mirası listesine aldı. Bakan, Sadece binaların bulunduğu kültür mirası listemize ilk kez bu statüde bir yapı giriyor. Orası sıradan bir yaya geçidi değil. Efsanelerin bıraktığı bir miras diye anlatıyor.
Bir hafta, on gün önce yine gazetelerimizde bir başka fotoğraf daha yayımlandı.
çevre Bakanı"nın Baktım, öyle bir yer yok dediği antik Allianoi harabelerinin üzerinin kil ile kapatıldığını gösteren bir fotoğraf!
İki ayrı fotoğraf, üzerine uzun uzun yazmak gerekmeyen iki ayrı dünya görüşüne işaret ediyor!
Adamın Abdalı Kaleci Olur
Samsunspor"un ve milli takımın eski kalecilerinden Fatih Uraz"ın Adamın Abdalı Kaleci Olur isimli kitabı İletişim Yayınları tarafından yayımlandı.
şu anda ABD Virginia"da bir kalecilik okulu çalıştıran Uraz, kitabının ilk taslakları hazır olduğunda okumam için bana verme inceliğini göstermişti.
Köklü bir futbol geleneğine sahip olan İngilizler, kalecilerin ve sol açıkların hafif çatlak olduğuna inanırlar. Kitabın da adı zaten Adamın aptalı kaleci olur sözünden kaynaklanıyor.
Uraz, kendi bilge kişiliğine uygun olarak onu abdala çevirmiş ki, üç direğin arasında tek başlarına kaderiyle baş başa kalan kaleciler için bence daha uygun bir söz bu.
Bizim futbol dünyamızda, yaptığı işin üzerine düşünen oyuncu da, teknik direktör de çok fazla çıkmıyor. Bu yüzden hayli fakir bir futbol kütüphanemiz var.
Ortega Gasset ne diyordu: Hayatımız, üzerinde açık seçik fikirlere sahip olduğumuz oranda bizimdir!
Uraz, daha önce de iki kitap yayımlamıştı: Kaleciyi Vurun ve Futbolun Arka Bahçesi. Üçüncü kitabında da hem kendi anılarını paylaşıyor, hem futbolcu arkadaşlarından duyduklarını, hem de iyi kaleci olmanın sırlarını, kendini de iğnelemeyi ihmal etmeden anlatıyor.
Bu kitabın ilk taslağını okuduktan sonra maçlarda kalecileri daha farklı bir göz ile izlemeye başlamıştım. İyi kaleci diye bildiğimiz isimlerin yaptıkları çok basit hataların neden kaynaklandığını görmek, maç izlerken insana değişik bir duygu yaşatıyor.
Kitabı okumayı tamamladığınızda da iyi bir plonjon seyretmiş kadar oluyorsunuz!
Sadece futbolseverlere değil, kitap kurtlarına da öneririm.
Hürriyet/Mehmet M. Yılmaz
