Melkan Tabanlıoğlu: 'Metrekare dönemi bitti'
Tabanlıoğlu Mimarlık'ın ortaklarından Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, yüksek tavanlarla mimariyi üçüncü boyuta taşıdıklarını söylerken konutlarda yeni trendin birbiri ile geçişi olan alanlar yaratmak olduğunu belirtiyor
Bazen oturduğunuz ev, bazen yemek yediğihiz bir restoran bazense kahvenizi yudumladığınız bir kafe, kısacası yaşanılan mekanlar ruh halimizi etkiliyor. Modern mimari de bundan hareketle en başından itibaren ancak özellikle de son yıllarda tüketici isteklerini göz önüne alarak fonksiyonel tasarımları günümüzle buluşturmaya başladı. Ünü yurtdışına da yayılan Türkiye'nin tanınmış mimarlık şirketlerinden Tabanlıoğlu Mimarlık'ın ortaklarından mimar Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, fonksiyonel mimariyi son dönemde yaptığı projelerle tanıştırdı. Geçtiğimiz hafta Kazakistan'da üstlendiği, dünyanın 6. büyük üstü açılıp kapanabilen futbol stadyumu Astana Arena Stadyumu'nun açılışını yapan Tabanlıoğlu Mimarlık Türkiye'de ise son dönemde Sapphire, Levent Loft ve Levent Loft Bahle projeleriyle adından sıkça bahsettirdi. Tabanlıoğlu, son dönemde yaptığı tüm projelerde metrekare (m2) yerine artık metreküplerle (m3) uğraştığını söylüyor. Tabanlıoğlu, "Son olarak yaptığımız Sapphire,Levent Loft gibi projelerde çok önemsediğimiz konu var: Metreküp. Aynı parayla aldığınız metreküpün büyük önemi var. Daha ferah mekânlar yaratılmasında etkisi büyük" diyor. Hızlı yaşamın hakim olduğu ve kırsal kesimden kentlere göçün artığı bu dönemde elbette insanların yaşam alışkanlıklarının da mimari üzerinde büyük etkisi var.Örneğin Büyükşehirlerdeki nüfus artışı ve konut ihtiyacının artması inşaat şirketlerini daha küçük metrekareli konutlar üretmeye itiyor.
Geçişi olan alanlar moda
Tabanlıoğlu'na göre mimarların bu durum karşısındaki çözümleri ise değişebilen yaşam alanları yaratmakta. Örneğin yatak odanızla salon arasında yer alan bir sürgü kapı ile alanı bölebilir, istediğinizde ise açarak evin tüm metrekaresini hissedebileceğiniz mekanlar yaratabilirsiniz. Tabanlıoğlu, "Birbiriyle geçişi olan, istenildiğinde açılıp kapanabilen mekânlar yaratarak evin tüm metrekaresini hissedebileceğimiz mimari tasarımlara önem veriyoruz" diye konuşuyor. Tabalıoğlu'nun metropol yaşamına uygun planladığı tasarımlarında dikkat ettiği bir başka konu ise 90'lı yılların başından itibaren herkesin şehir dışına kaçması ile yaşam standardının artık şehir içinde yüksek rezidanslarda ible bulunabilmesi. Örneğin Sapphire projesinde yaratılan dikey bahçeler ile bu sağlanıyor. Levent Loft'ta ise bu bahçeler daha yatay hale dönüştürülüyor.
Mimar, tasarımıyla komşu sinerjisini de sağlamalı
Tabanlıoğlu, yaşamın daha başlamadığı Sapphire projesinde yaratılan dikey bahçeleri ise şöyle anlatıyor: Normalde bir gökdelende oturduğunuzda camı da açamazsınız yeşili de hissedemezsiniz. Biz çift cephe kullandık. Onun ortasındaki alanları 3 katta bir bahçeler olarak değerlendirdik. Hem o ölçeği insan ölçeğine indirgemiş olduk. Çok yüksek binada yaşıyorsunuz bir kaybolma hissiniz olabilir. Fakat burada her üç katta bir bulunan bahçe hissi komşuluk yaratıyor. Aynı zamanda pencerenizi açıp o günün iklimini hissedebiliyorsunuz. Sağladığı enerji tasarrufu ile işletmede de kar sağlayabiliyor." Loft projesinde ise hedeflediklerine ulaştıklarını söyleyen Tabanlıoğlu "Bu projede birbiri ile daha yakın yaşama tarzlarını benimseyen kişileri biraraya getirdi, iddi komşuluk ilişkilri doğdu. Bu, proje içinde yaratılan sosyal mekanlar sayesinde oldu. Mimarın en büyük sorumluluklarından biri bu sinerjiyi yaratmaları" diyor.
Zorlu projesinde teras ve bahçeler ağırlıkta
Tabanlıoğlu, Zorlu Gayrimenkul tarafından Zincirlikuyu'da yapılacak olan Zorlu Center projesinin tasarımında, rezidansları balkon ve terasları ağırlıkla kullandıklarını belirtiyor. Tabanlıoğlu projenin detaylarını şöyle anlatıyor: 'Projede yere kadar sürgülü camların olduğu bahçeli ve teraslı seçenekler var. Bir de arkalarında bahçeleriyle birleşen konutlar var. Üst katlarda teras ve balkonları alt katlarda ise teras ve bahçeleri kullandık" diye konuşuyor. Projede dikey ve yatay binalar bulunuyor. Ancak 100 metre yükseklik sınır olduğundan dikey binalar ofislerde yatay binaların ise konutlarda kullanılması planlanıyor. Zorlu Center projesinde de metrekareden çok metreküpe önem verdiklerini belirten Tabanlıoğlu, tavan yükselliklerini projede 2.70 metre civarında tuttuklarını kaydetti.
"Yaşam biçimi tasarlıyoruz"
"Nelerin talep edildiğini iyi bilmek ona göre arz yaratmak önemli. Bizler bir yaşam biçimi tasarlıyoruz" diyen Tabanlıoğlu, bugünün insanının tasarımların teknolojik altyapılar ile birleştiği mekânlar istediğini söylüyor. Tabanlıoğlu, "Bugünün teknolojisiyle, yaratılan mekanların sınırları zorlanmaya başlanıyor. Hem estetik hem fonksiyon değerlerini birleştirerek teknolojinin de nimetlerinden yararlanılan yerler bence bugünün yeni trendleri "diye konuşuyor.
AVM'lerin üstünü açtı
Tabanlıoğlu, sadece konut değil tasarladığı alışveriş merkezi projeleri de tasarlıyor. Kanyon projesi rüzgar alması nedeniyle bir süre eleştirilere maruz kalsa da şirket açık AVM'lerden vazgeçmedi. Metro grubu için Ümraniye'de tasarlanan Meydan alışveriş merkezinin yanı sıra yine Metro Group için Merter'de tasarlanan Meydan Merter de üstü açılıp kapanabilen ilk AVM olacak. Tabanlıoğlu, artık kapalı alışveriş merkezi kavramını sevmediğini söylüyor.
Sabah Emlak/Dilek Taş