Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, 14 Ekim'de açılıyor!
Atatürk tarafından yapılan Merinos Yünlü Sanayi İşletmesinin, kapatıldığı 2000 yılına kadar olan sanayi mirası, Türkiyede bir ilk olacağı bildirilen ve 14 Ekimde kapılarını açmaya hazırlanan Bursadaki "Merinos Tekstil Sanayi Müzesi"nde sergilenecek
İsmet İnönü tarafından 1935te temeli atılan ve açılışı 1938de Atatürk tarafından yapılan Merinos Yünlü Sanayi İşletmesinin, kapatıldığı 2000 yılına kadar olan sanayi mirası, Türkiyede bir ilk olacağı bildirilen ve 14 Ekimde kapılarını açmaya hazırlanan Bursadaki "Merinos Tekstil Sanayi Müzesi"nde sergilenecek.
Özelleştirme Yüksek Kurulunun, 14 Kasım 2000 tarihindeki Merinos Yünlü Sanayi İşletmesinin toplam 314 bin 569 metrekarelik arazisi ve taşınmazlarını, Bursa Büyükşehir Belediyesine bedelsiz devretmesi kararı, yargı sürecinin ardından 2004te gerçekleşirken, tekstil sanayinin sembol ismi Merinosun dönüştürüldüğü Atatürk Kongre Kültür Merkezi bünyesinde müze oluşturulması kararı, 2011de alındı.
Elde bulunan tüm koleksiyon malzemeleri, gözden geçirildikten sonra makine parkı, üretim akışına göre düzenlendi. Merinos koyunu yetiştirip yününü elde etme aşamasından, yünün işlemlerden geçip kumaş oluncaya kadarki serüveni, aslına uygun şekilde canlandırıldı.
Avrupada birçok sanayi müzesi örnek alınarak yapılan düzenlemeler sırasında, Merinosa ait hiçbir parça göz ardı edilmedi, fabrikaya ait hemen her parçanın kullanılmasına özen gösterildi. Merinosun teknik özelliklerinin yanı sıra sosyal yönünün de sergilendiği müzede, işletmenin çalışanlarıyla görüşülerek belge ve anılar toplandı.
DÖRT BÖLÜMDEN OLUŞUYOR
Dört bölümden oluşan müzenin birinci bölümünde, Merinosun tarihi ve yünün çeşitli safhalarda nasıl işlemden geçtiği anlatılıyor. Bu bölümde ayrıca, Atatürkün Merinosun açılışında fabrikaya giriş yaptığı kapının mermer levhası, Merinosun maketi ve görev yapan müdürlerin fotoğrafları gibi koleksiyon değeri olan birçok eşya sergileniyor. İkinci bölümde ise yünün çekilerek, iplik haline getirilme işlemleri, Merinos fabrikasında kullanılan yemek takımları, itfaiye araçları, sinema makinesi ve tablolar yer alıyor.
Merinosun tam teşekküllü fizik ve kimya laboratuvarı ile ipliğin kumaş haline gelişinin görülebileceği ikinci kattaki üçüncü bölümde, Atatürke ait bir oda düzenlemesi, Merinosun açılışında kullanılan orijinal kürsü ve anı defteri yer alıyor.
Boyahane ve kumaşın paketlenmesine ait eşyaların sergilendiği dördüncü bölümde de dikimhane ve Merinos Kumaş Mağazasının aslına uygun bir örneği ve çok amaçlı salon yer alıyor. Fabrikaya ait kuyruklu piyanonun de sergilendiği bu bölümde, 1950de fabrikada çalışan, ancak daha sonra ayrılarak yaklaşık 40 yıl burada boyacılık yapan "Boyacı Apo" lakaplı Abdurrahman adlı kişiye ait bir de boyacı sandığı bulunuyor. Hazırlık çalışmaları bütün hızıyla süren, mankenler, televizyon, bilgi köşkü gibi bölümlerin de devreye girmesiyle tamamlanacağı bildirilen müzede, üniversite ile ortaklaşa çalışmalar yapılması ve buradaki koleksiyonun araştırmacılara sunulması planlanıyor.
Türkiyenin yünlü kumaş tarihinin hafızası niteliğinde olan yaklaşık 10 bin adet kartelaya sahip müzeden, gelecekte modacıların da yararlanabileceği düşünülüyor.
"BURADA 36 YIL ÖNCE STAJ YAPMIŞIZ"
Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, İsmet İnönü tarafından 1935te temeli atılan Merinos Fabrikasının 1938de, Gemlikteki Sunğipek Fabrikasıyla birlikte Mustafa Kemal Atatürk tarafından hizmete açıldığını hatırlattı. Geçmişte, yünlü kumaşta Bursanın dünya markası olduğunu, kendisinin de 1975te Merinosta staj yaptığını, ayrıca halaları ve teyzelerinin burada çalıştıklarını anlatan Altepe, "Bursanın en önemli anıtsal yapılarından, eserlerinden biri. Herkesin burada hatırası var. Dediğim gibi biz de burada 36 yıl önce staj yapmışız" dedi.
Altepe, burada üretilenlerin özellikli kumaşlar olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Dünyanın en kaliteli yünlü kumaşları burada üretildi ve İngiliz markalar burada kendi markalarını vurdurarak dünyaya İngiliz kumaşı olarak sattılar bunları. Burada önemli bir tarih var. Bu fabrika tabii ki misyonunu tamamlamıştı ve özel sektörün, tekstil firmalarının büyümesinin ardından artık devlet sektörünün bu işte kalmasının bir anlamı kalmadığı için çekilmiş oldu. Artık burası görmüş olduğunuz gibi bir kültür merkezi oldu. Bursanın merkezinde bir sosyal donatı alanı oldu. Şimdi de burada, bu tarih, yaşatılmış oluyor.
Burada bir yünlü kumaşın nasıl yapıldığı, Merinos koyunundan yünün elde edilmesinden ipliğe dönüşmesinden ve daha sonra burada dokunarak kumaşın elde edilmesinden ve en kaliteli kumaşların dokunduğu bu fabrikanın nasıl çalıştığının anlatılmasına kadar güzel bir müze oluşmuş oldu."
"BURSA'YI DA EN GÜZEL ŞEKİLDE ANLATAN BİR BİRİKİMİN SEMBOLÜ"
Bursanın bir üretim şehri olduğuna dikkati çeken Altepe, "Bursanın müze kent olduğunun gösterilmesi, yörenin birikiminin anlatılması gerekiyor. O günkü sanayi kimliği, yetişmiş insan gücü potansiyeliyle birlikte bugünkü sanayi oluşmuş oldu. Bugün de dünya markaları Bursadan çıkıyor. Onun için Bursaya yakışan bir müze olmuş oldu bu. Aynı zamanda Bursayı da en güzel şekilde anlatan bir birikimin sembolü oldu" dedi.
Recep Altepe, Tofaşın Anadolu Arabaları müzesi ve Kent Müzesinin Bursa ve Türkiye için iyi birer örnek olduğunu ifade ederek, şu anda 6-7 alanda daha müze çalışmalarının bulunduğunu bildirdi. Müzenin oluşturulmasında, burada çalışanların da büyük katkısının bulunduğunu ifade eden Altepe, "Onların elindeki birim, bilgi, belge ve dokümanlar hepsi burayı oluşturuyor zaten. Onların destekleriyle burası yapılıyor. Yani Bursa bu işi kendisi başarmış oluyor. Belediyemiz öncülük yapıyor. Bu konuda Merinos camiası da buna destek veriyor. Burası kimlikli, anlamlı bir hale gelmiş oluyor. Tabii ki bu Merinos camiasının katkısıyla oluyor" diye konuştu.
AÇILIŞ 14 EKİM'DE
Tarihi Kentler Birliğinin (TKB) 14 Ekimde Bursada toplanacağını belirten Altepe, müzenin açılışının da aynı gün yapılacağını bildirdi. Türkiyedeki tarih sevdalıları ve yerel yöneticilerin Bursada olacağı bir günde açılışın yapılmasının önemini vurgulayan Altepe, şunları kaydetti:
"Anlamlı bir günde bu açılışı yapmış olacağız. ÇEKÜL Vakfı ve TKB, Bursa Kent Müzesini zaten örnek gösteriyor. Diğer kentlere de bizim arkadaşlarımız rehberlik ve danışmanlık yapıyorlar. Bunu üzerimize aldık ve misyon olarak kabul ettik. Bu yapılanlarla birlikte Bursanın bu işi gerçekten taçlandırdığını ve bu işi en iyi şekilde yapmış olduğunu da ispat etmiş oluyoruz. Ayrıca dünya çapındaki bu müzelerle ilgili birliklere ve örgütlere belediyemiz tam üye Türkiyeden. Bu örgütlerin toplantılarına biz zaten katılıyoruz. Geçtiğimiz yıl da bu toplantı Bursada olmuştu ve inşallah şimdi de bununla birlikte Bursaya daha büyük bir sinerji ve prestij katmış olur bu müze."
"TÜRKİYE'NİN İLK TEKSTİL SANAYİ MÜZESİ"
Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı ve Kent Müzesi Koordinatörü Ahmet Erdönmez de Merinos Tekstil Sanayi Müzesinin, başından sonuna Büyükşehir Belediyesinin projesi olduğunu belirtti. Erdönmez, sadece makinelerin kurulması aşamasında fabrikanın eski çalışanlarından destek aldıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bu müzenin en büyük özelliklerinden birisi; Türkiyede ilk defa tekstil sanayi müzesi açlıyor. Tekstil müzeleri var, sanayi müzeleri de var, ama tekstil sanayi müzesi yok. Bu bakımdan altını çiziyorum. Niye çiziyorum Hem TKB hem ÇEKÜL Vakfı tarafından da Sanayi mirasının kültür mekanlarına çevrilmesi diye bir başlıkla 2012 yılı gündemlerine aldılar bu konuyu. İşte tam bu sırada devreye giren bu müze bütün Türkiyedeki bu tür sanayi kuruluşlarına örnek olacak. Yalnız tekstil değil bir un fabrikasına da değirmene ya da döküm fabrikasına da... Yani Türkiye Cumhuriyetinin sanayi beyni olan tesisler bunlar, müzeye çevrilecek. Bu bakımdan da altını çiziyorum ve önemli olduğunu düşünüyorum."
14 Ekimdeki TKB toplantısı için 350-400 belediyeden başkan ya da temsilcisinin Bursaya geleceğini belirten Erdönmez, şu bilgileri verdi:
"Bu müzeyi örnek görecekler ve umuyorum ve tahmin ediyorum, kendi şehirlerindeki sanayi miraslarını da kültür mekanlarına çevirecekler. Şunu gördüm ki, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, sadece bir sanayinin anlatımı değil, aynı zamanda belli bir dönemde Bursanın sosyal yapısını da anlatan bir tesis... Bursanın sosyal yapısı açısından da bu müzenin gezilmesi gerekecek. Orada birçok insanın anılarını, hatıralarını, Cumhuriyetin ilk dönemi yöneticilerinin anılarını da görecekler burada. İşte Atatürk, İsmet İnönü, Celal Bayar ve diğer birçok bakanlar, Haşim İşcan... Onların da anıları ve fotoğrafları var. Birçok sürpriz köşeler görecekler."
Erdönmez, müzenin kurulması için senaryonun hazırlanması, projenin çizilmesi ve tasarımın yaklaşık bir yıl sürdüğünü belirterek, Bursada yeterli bilgi, birikim, malzeme, koleksiyon ve mühendislik olması nedeniyle projenin hızlı bir şekilde hayata geçirilebildiğini ve binlerce parçanın ziyaretçilerini beklediğini sözlerine ekledi.
AA