Mimarlar Eyfel'e şapka giydirecek

Tasarım ve estetik temelini özgürlükten alır. Geçen yıl ekonomik krizin etkisiyle hayata geçirebilecek tasarımlar yapmakta zorlanan mimarlar sekteye uğrayan yatırımlar nedeniyle hayallerinin çoğunu hayata geçiremediler. Bu sene ise düzelen ekonomi ile birlikte hayalde kalan yapıların önemli bir kısmını hayata geçirme fırsatı bulacaklar. Geçen yılın sonundan itibaren yeniden canlanmaya başlayan gayrimenkul sektöründeki hareket tüm dünyada domino etkisi yarattı. Aynen Manhattan'da 2015 yılında açılması planlanan Domino House projesi gibi tasarım ve estetiğe daire tüm yatırımlar birbiri ardına açıklanmaya başladı. Bu yıl Expo 2010'a ev sahipliği yapacak Sangay'da Doğu ile Batı'yı buluşturacak pavilyonun yanı sıra Çin, Chongging şehrinde birbiri üzerine dizili patates cipslerini andıran yeliş bir projeye de ev sahipliği yapacak. Chicago'da dış mimarisinin dalga formu ile zenginleştirildiği Aqua Tower ise 823 metre uzunluğuyla yüksek binalar kategorisindeki yerini şimdiden aldı. Yenilikler sadece gayrimenkulden de değil. Bu yıl 120 yaş gününü kutlayacak olan Eyfel'e şapka giydiren Fransız mimarların yanı sıra Norveç'li mimarlar ise ülkenin en estetik stadyumlarından birini uzun uğraşlar sonucunda bir bisiklet tekerleğinden esinlenerek hayata geçiriyor. Mimarların her ir projede esinlendiği farklı objelerin yanı sıra Polonya'da Wroclaw dağını Varşova'nın ortasına taşıyacak alışveriş ve rezidans projesine ne demeli. Krizden bunalan mimarlar bu sene hiç sınır dinlemeyecek gibi gözüküyor.

Eyfel'e 120. yıl şapkası
Bu yıl 120. yılını kutlayacak olan Eyfel Kulesi, doğumgününde şapka giyecek. SERERO Mimarlık tarafından hazırlanan teklif projesinde Eiffel'e şapka giydirildi. Mevcut yapı üzerinden hiçbir değişiklik yapılmadan oluşturulacak projede Eiffel Tower'ın en üst katında seyir terasını andıran bir ekleme yapılacak. Yoğun bir demir yapıdan meydana gelen Eyfel Kulesine farklı bir görünüm kazandıracak olan ekleme ile daha fazla turisti doğumgününe bekleyecek.

Wroclaw Dağı'nı şehre taşıdılar
Artık dağa çıkmak için şehirlerden çok uzaklara gitmeye gerek yok. Polonya'lı mimarlar Wroclaw Dağı'nın şehrin ortasına getirdi! 2010 yılında Varşova'da yapılacak Expo 2012 için bir proje çizen mimarların aklına şehrin en önemli simgelerinden biri olan Wroclaw Dağı gelmiş. Hiç zaman kaybetmeden dağın ikonik bir kopyasını alışveriş merkezi, rezidans olarak kullanılabilecek bir yapıya dönüştürmüşler. Bin metre yüksekliğindeki dağ esas alınarak yapılan The Artificial Mountain (Yapay Dağ) projesi yeşil bina olarak yapıldı.

Çin'de hem modern hem yeşil
MAD Mimarlık şirketinin Çin'in Chongqing şehrinde yaptığı bu proje şehir içinde modern bir binada bile yeşil kavramına vurgu yapıyor. Adeta inde dilimli patates cipslerinin bir simetri olmadan birbiri üzerine dizilmiş görüntüsünü yansıtan mimari merkezi bir silindir temelle birbirine başlanıyor. Her katın birbirinden farklı simetrilerde çevrelendiği ve camlarla korunan bina adeta her kat birbiri üzerinde yüzüyor havası yaratıyor. Mimarinin geneli ise yemyeşil bir bitki örtüsü ile bezeli doğa ve metropolis hayatının modern halini birbirine bağlama görevi üstleniyor.

Tekerlekten stadyum
Norveç'in yeni stadyumu dünyanın mimarlık literatürüne geçecek. 60* 90 metre büyüklüğünde ve 3 bin 500 taraftara ev sahipliği yapabilecek kapasitede yapılan stadyum, Norveçli Various Architects isimli çok sayıda mimarın oluşturduğu bir mimarlık şirketi tarafından çizildi. Farklı evrelerden geçen tasarım aşamasında stadyumu önce içine hava dolmuş bir zarf gibi tasarlayan mimarlar en son noktayı ise bisiklet tekerleğinden esinlenerek oluşturduklar mimari ile verdiler. Sürdürülebilir ve yenilenebilir enerjinin kullanıldığı stadyumda ağırlıklı olarak çelik kullanıldı.

Domino etkisi yaratacak
Manhattanlılar 2015 yılında Domino etkisine hazır olmalı. Mimar Rafael Vinoly tarafından hazırlanan ve domino taşlarının andıran 2.8 milyon metrekarelik Domino projesinin bulunduğu arsa 150 yıl boyunca domino şekeri olarak adlandırılan küp şeker üretim ve rafineri tesislerinin üzerinde bulunuyor. Mimar Vinoly de binanın tarihi özelliğinden yola çıkarak bu projeyi geliştirmiş. Mimar, binayı tasarlarken Brooklyn sahilinin önünü kapatmamak ve vatandaşların da kullanımına açmak için arazi içinde açık alanlara çok fazla yer vermiş. Manhattanlıların kullanımına da açılacak projenin 2015 yılında tamamlanması hedefleniyor.

Doğu ve batıyı buluşturacak
Bu yıl Shangai'ın ev sahipliği yapacağı Expo 2010'a Çin ilginç bir pavilyonla hazırlandı. EBMT Mimarlık tarafından hazırlanacak olan pavilyon Çin ile İspanya'yı bir araya getirecek. Doğu ile Batı'yı birleştirilek pavilyon demir bir gövde üzerine bambulardan yapıldı.

Burj Halife'ye kafa tutacak
Amerikalı Gang Architects şirketi Chicago'daki Aqua Tower'ı yaparken dikey bir topografiyi esas alarak projeyi oluşturdu. Magellan Developmetns şirketinin yatırımcısı olduğu yapı 823 metre uzunluğu ile dünyanın en yüksek gökdelenleri arasında yerini alacak. Dalga formalarının mimariye şekil verdiği proje açık teraslarla da destekleniyor.
Dilek Taş/Sabah Emlak