Mimarlar Odası'ndan "Dünya Mimarlık Günü" basın açıklaması!
"Dünya Mimarlık Günü 5 Ekim 2015 tarihinde "Mimarlık, Bina ve İklim" teması ile Uluslararası Mimarlar Birliği'ne (UIA) bağlı 124 ülkede, yaklaşık bir milyon üç yüz bin mimar tarafından kutlanacaktır.
"Dünya Mimarlık Günü 5 Ekim 2015 tarihinde "Mimarlık, Bina ve İklim" teması ile Uluslararası Mimarlar Birliği'ne (UIA) bağlı 124 ülkede, yaklaşık bir milyon üç yüz bin mimar tarafından kutlanacaktır. Mimarlar Odası, her yıl olduğu gibi, tüm birimleri ve 50 bini aşkın üyesiyle; Dünya Mimarlık Günü'nün olduğu haftayı, Ekim ayı boyunca sürecek olan "Mimarlık Haftası Etkinlikleri" ile kutlayacaktır.
Uygarlığımız küresel ısınma, çevre sorunları, savaş, sömürü, açlık, yoksulluk, eşitsizlik ve ayrımcılık gibi nedenlerle varlığını sürdürebilme sorunları ile karşı karşıya bulunmakta ve insanlığın tarih boyunca yarattığı evrensel değerlerin hiçe sayıldığı bir dönemden geçmektedir.
Biyolojik çeşitliliğin hızla kaybolması ve çevre sistemlerinin genel kirlenmesi olarak görülen iklimsel değişiklik nedeni ile küresel ısınmaya bağlı olarak uygarlığımızın geleceği tehdit altındadır. Buna karşın ülkeler gerekli tedbirleri almamakta ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemektedirler.
İklim değişikliği, tüm dünyada ve bölgemizde en çok hızlı kentleşme, nüfus artışı ve göçün dönüştürücü etkilerinin görüldüğü büyük yerleşimlerde etkisini göstermektedir. Doğal kaynaklarını kaybeden kentlerimizin iklim değişikliğine ve bu değişikliğin getireceği afetlere karşı koyabilme kapasitesi giderek azalmaktadır. Barınaktan kentsel boyuta kadar, bütün yerleşimlerin fiziksel ortamını oluşturan yapı ve mekân tasarımı olan mimarlık; küresel iklim değişikliğine karşı güvenli, sağlıklı ve yaşanabilir yapılı çevrenin üretimi ile yükümlüdür.
Ülkemizde bütün bu çevre kirliliğine ve küresel ısınmaya yol açan politikalar; 1980 sonrası neo-liberalizmin kentleri ekonominin merkezine oturtan, bütün değerlerini ve doğayı metalaştıran, esnek üretim modeli ile yatırım ve karlılık alanı olarak gören politikalarla birleşmiştir.
Son 10 yılı aşkın sürede merkezden yerele doğru "Kentsel Dönüşüm" adı altında yürütülen operasyonlarla bütün yaşam değerleri yok edilirken; sosyal, ekonomik ve kültürel kayıplar çığ gibi büyümektedir. Tarihsel süreç içersinde uygarlık değerlerinin üretildiği kentlerimize kimliksizlik, toplumsal ayrışma ve otoriter süreçler dayatılmaktadır.
Toplumsal duyarlılıklara karşın sürdürülen bu uygarlaşma karşıtı politika ve uygulamalar; doğal ve kültürel değerleri yok ederken; giderek sosyal barışı ortadan kaldıran yaşamsal bir sorun haline gelmektedir. Bu durum bütün toplum kesimlerine çok önemli tarihsel sorumluluklar yüklemektedir.
Yaşam çevrelerinin oluşturulması aşamasında; en temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede, barış içinde yaşama hakkının korunması; mimarların, merkezi-yerel yönetimlerin, ilgili tüm kurumların ve meslek örgütlerinin ortak sorumluluğudur.
Gelinen aşamada küresel ısınma ve afetlere neden olan iklim değişikliğine karşı mücadele hiçbir şekilde yavaşlatılamaz, ötelenemez ve görmezden gelinemez.
Bu çerçevede mimarlık ve şehircilik ilkelerine aykırı gerçekleştirilen yatırım, planlama ve yapılaşmaya karşı duyarlı bütün kesimlerin bilinçli ve demokratik tepkilerinin yükselmesi; tarihi, doğal değerlerin korunması, sağlıklı ve demokratik bir gelecek için tek güvence haline gelmiştir.
Bu bilinçle deneyim, birikim ve bilgilerimizi iklim değişikliklerine neden olan koşulları değiştirmek ve dönüşüm baskısı altındaki kentlerimiz için toplum yararına kullanmaya kararlı bir şekilde devam edeceğiz.
Dünyamızın, ülkemizin de içinde bulunduğu bölgemizin ve kentlerimizin büyük afet riskleri altında olduğu, yaşama hakkımızın dahi tehdit edildiği bu zorlu dönemde meslektaşlarımızın ve toplumumuzun Dünya Mimarlık Günü'nü kutluyoruz."
Arkitera