Sektörel

Mısırlıların yaptıkları evler demir-çelik ihracatını patlattı

Mısırlılar'ın altın bozup konut yapmaları demir-çelik sektöründe pazarları değiştirdi

Bu yılın ilk çeyreğinde Mısır'a yapılan ihracat yüzde 2344 artması ile birlikte geçen yıl, demir-çeliği ihracatta zirvelere taşıyan Körfez Bölgesi yerini Kuzey Afrika'ya bıraktı. Bu dönemde Kuzey Afrika'ya yapılan demir-çelik ihracatı miktar bazında yüzde 444 artarak, pazar payını yüzde 34.1'e çıkardı. Körfez Bölgesi ise bu dönemde pazar payı olarak yüzde 33'te kaldı. Kuzey Afrika'daki artışta Mısır'daki konut talebinin yanı sıra Libya'daki kamu yatırımlarının hız kesmeden devam etmesinin etkili olduğu belirtiliyor.
İstanbul Demir Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Koçtürk, bu yılın son çeyreğine kadar Kuzey Afrika pazarında talebin süreceğini söyledi. Türkiye'nin önceki yıllarda ABD, AB ve Körfez ülkeleri olmak üzere 3 ana pazarını bulunduğunu belirten Koçtürk, ''Kriz ile birlikte demir-çelik sektöründe pazarlar radikal şekilde değişti. Artık ilk 10 ülke arasında ne ABD ne de herhangi bir AB ülkesi bulunuyor. Bunun yerine Mısır, Libya, Irak hatta Etiyopya listede yeralıyor'' dedi. 2008-2009'un ilk çeyreklerinde sektörün toplam ihracatın miktar bazında yüzde 7,6 oranında artış sağladığını vurgulayan Koçtürk, değerlerdeki yüzde 25.71 oranındaki düşüşün genel fiyatlardaki duruma paralellik gösterdiğini kaydetti.

Çelik fiyatları düşünce Mısırlı konuta hücum etti
Küresel krizin etkisi ile düşüşe geçen demir-çelik fiyatların özellikle Mısır'da vatandaşların konut talebinde patlama yaşanmasına neden olduğunu vurgulayan Koçtürk, şunları söyledi: "Fiyatlar sayesinde Mısır'da konut yapım maliyetler oldukça azaldı. Böyle olunca altını, arabası, arsası olan Mısırlı ev yapmaya başladı. Şu an Mısır'da yoğun şekilde konut yapılıyor. Ülke içindeki üretim ihtiyacı karşılayamayınca, Türkiye'den bu ülkeye yapılan ihracat yüzde 2300'ün üzerinde arttı. Ancak demir çelikte fiyatların artması ile birlikte bu yılın son çeyreğin bu talebin düşmesini bekliyoruz."

Mısır'ın ardından yoğun olarak Libya'dan talep aldıklarını kaydeden Koçtürk, bunun özellikle ülkedeki 2-3 yıllık dönemleri kapsayan büyük kamu yatırımlarından kaynaklandığını söyledi.

Yayan: Paketler sayesinde AB'ye ihracat artacak
Demir Çelik Üreticileri Derneği (DÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan ise Körfez Bölgesi'ndeki talebin artmasını beklediklerini kaydetti. Geçen yıllardaki yükselişin petrol gelirleri artan Körfez ülkelerin yoğun olarak yatırımları sayesinde gerçekleştiğini vurgulayan Yayan, Türkiye'nin coğrafi avantajını kullanma imkanına sahip olduğunu söyledi.

Yayan, şöyle devam etti: ''Bu yılın ilk üç ayında Kuzey Afrika ilk pazarımız konumuna geldi. İlk iki ayda Kuzey Afrika Bölgesi'nde en fazla ihracat yaptığımız ülke, 620 bin ton ve yüzde 67.2 oranında pay ile Mısır oldu. Mısır'ın arkasından yüzde 12.7 oranı ile Cezayir, yüzde 11 ile Libya ve yüzde yüzde 8.1 ile Fas geliyor. Ancak önümüzdeki dönemde ABD ve AB'nin ekonomik krize karşı almış oldukları önlemlerin de katkısıyla, bu bölgelere yönelik ihracatımızın gerçekleştirilecek yeni yatırımlar sayesinde artacağını düşünüyoruz.''

Körfez'deki sarraflar demir stokladı
Körfez ülkelerinde geçen demir çelik fiyatların aylar bazında düzenle olarak yüzde 10-20 arasında arttığını belirten İstanbul Demir Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Koçtürk, ''Bölge ülkelerin ortalama 300-350 bin tonluk bir pazar varken geçen yıl talep birden 800 bin tonu geçti. Bunu gören yöredeki herkes demir ticaretine başladı. Hatta altın ticareti yapan sarraflar bile demir işine girdi. Böyle olunca bölge ülkelerinde stoklar oluştu. Fiyatlar düşünce stoklar ellerinde kaldı. Körfez'den gelen talep birden kesildi. Ancak burada geleneksel talep sürüyor'' dedi.

Bazı üreticiler kütük ithal etmeye başladı
İhracatın artarak sürmesi için maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini belirten DÇÜD Genel Sekreteri Veysel Yayan, ''Maliyetler nedeniyle son dönemde bazı üretici firmalar yarı mamul ithal etmeye başladı. Rusya ve Ukrayna'dan yapılan kütük ithalatındaki artış, sektörümüzün rekabet gücündeki azalmayı net bir şekilde ortaya koyuyor. Sektördeki elektrik başta yüzde 2 oranındaki TRT fonu, belediye ve enerji fonu gibi toplamda yüzde 4'ü bulan ve sektörde faaliyet gösteren orta büyüklükteki kuruluşlar için 330-350 kişilik yıllık istihdam bedeline eşit. Bu nedenle elektrik üzerinde her türlü fon ve kesinti uygulamasına son verilmeli'' diye konuştu.

Dünya