Kent Haberleri

Misis ve Tatarlı höyüklerindeki antik kent kazı çalışmaları incelendi!

Misis ve Tatarlı höyüklerindeki antik kent kazı çalışmaları alanlarında incelemelerde bulunan Adana Ticaret Odası yönetimi, tarihsel zenginliklerin gün yüzüne çıkmasının dünyanın dikkatini de bölgeye çekeceğini belirtti...

Çukurova'nın binlerce yıla ulaşan süreç içerisindeki tarihine ışık tutması beklenen Misis ve Tatarlı höyüklerindeki antik kent kazı çalışmaları alanlarında incelemelerde bulunan Adana Ticaret Odası yönetimi, tarihsel zenginliklerin gün yüzüne çıkmasının dünyanın dikkatini de bölgeye çekeceğine ve turizm sektöründe önemli gelişmelerin önünü açacağını bildirdi. 


ATO yönetiminin arkeolojik ziyaretleri kapsamında ilk durağı Misis oldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Adana Müzesi Başkanlığı'nda, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurettin Öztürk, İtalya'nın Pisa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giovanni Salmeri, Roma Enstitüsü'nden Anna Lucia D'Agata ve Yüreğir Belediyesi koordinasyonunda başlatılan çalışmalarda tarihte "Ölümsüzlük Şehri" olarak tanımlanan Misis'in gün yüzüne çıkarılması hedefleniyor. 


ATO Heyeti'ne, kazı çalışmalarına ilişkin bilgi veren Pisa Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Giovanni Salmeri, 9 bin yıllık geçmişe sahip Misis Antik Şehri'ni Kurtarma Projesi'nde, Roma dönemine ait bir tapınağın ortaya çıkarıldığını belirtti. Yüreğir Belediye Başkan Yardımcısı Zülfü Çelik de, Misis'in Roma devrinin önemli kentleri arasında aldığını, 7000 yıldan günümüze kadar kesintisiz kullanılan Çukurova Kültür Havzasının en önemli kenti olduğunu söyledi. 


Adana Ticaret Odası yönetimi daha sonra geçtiği, Adana'nın Ceyhan ilçesinde Tatarlı höyüğündeki 3 bin 500 yıllık Kizzuvvatna Uygarlığı nın izini sürmek ve tarihi kalıntıları gün ışığına kavuşturmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çukurova Üniversitesi ve Ceyhan Belediyesi nin katkıları ile sürdürülen kazılarda ortaya çıkarılan anıtın "A Yapısı", "Taş Döşemeli Şehre Giriş Bölümü" ve "Sur Yapısını" büyük bir dikkatle inceledi. 


Çalışmalar hakkında bilgi veren Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer, yaklaşık 2 kilometrekarelik alanı kaplayan höyüğün altındaki tarihin ortaya çıkartılması için yürütülen kazılarda 7. yıllarını doldurduklarını dile getirerek, bu yıl yapılacak olan kazılarda yukarı ve aşağı kent olarak adlandırdıkları, iki kenti gün ışığına çıkarmaya çalıştıklarını ifade etti. 


Bu yılki kazılarda şehrin doğusunda yer alan ve Geç Tunç Çağı nda farklı evreleriyle kullanılmış bir yapıya ait kalıntılara ulaşıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Serdar Girginer, "Çalışmalarımız neticesinde tapınağın 4 bin yıl önce kurulduğunu ancak 3.500 yıl önce kullanıma başlandığı bilgilerine ulaştık. Sağlamlığı ve hiç restore edilmemesiyle Orta Anadolu dahil tüm Türkiye'nin en büyük yapısı olma özelliğine sahiptir" diye konuştu. 


Kazılarda şimdiye kadar bulunan iki binden fazla eserin müzeye kazandırıldığını anımsatan Girginer, "Bu eserlerin çoğu da bölgenin özelliğiyle bağlantılı olarak tekstil ve kumaşla ilgili buluntular. 

Kutsal inanışlarla bağlantılı olanlar da var" dedi. 



Adana Ekspres