Sektörel

Murat Çeçen: Yer altına da şehir hastanesi yapacağız!

Avrupa’nın en büyük hastanesi olan Bilkent Şehir Hastanesi’nin yapımını tamamlayan CCN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çeçen, grubun stratejilerini ve gelecek yatırımları anlattı.

Avrupa’nın en büyük hastanesi olan Bilkent Şehir Hastanesi’nin yapımını tamamlayan CCN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çeçen, “Ankara sağlık üssü olabilir, Ankara sağlık vadisi olabilir. Türkiye’nin en iyi tıp hocaları Ankara’da. Moleküler biyoloji alanından sağlık cihazları üretim girişimlerine kadar her şey, bir ekosistem yaratılabilinir. İki otel, iki hastaneyle sağlık turizmi olmaz. Hastane çevresinde yaşam alanları olacak, ileri sağlık hizmeti verilecek. Türkiye devleti buna karar verirse olur” şeklinde konuştu.

Hürriyet'ten Elif Ergu'nun haberine göre; IC Holding, adını İbrahim Çeçen’in baş harflerinden alıyor. Enerji, turizm, inşaat, alt yapı projelerini hayata geçiren havaalanı ve liman işletmeciliğiyle de bilinen grup 1969 yılında Ağrılı genç mühendis İbrahim Çeçen tarafından kuruldu. Havaalanı ve liman inşaatları ve işletmeciliğiyle, girdiği büyük ihalelerle adından sıkça söz ettirmeye başladığı dönemde şirketlerinin yönetiminde oğulları da sorumluluk alıyor. Türkiye’de neredeyse her yerde inşaatları, toplu konutları olan, karayolu, havaalanları, limanlar yapan bir şirket  olan IC Holding Mersin ve Bilkent şehir hastanelerinin yapımını tamamladı. CCN, IC Holding çatısı altında yapılan havaalanı ve alt yapı işlerinde olduğu gibi sağlık alanında da uluslararası bir oyuncu olmayı hedefliyor. Hem Türkiye’de hem de dünyanın farklı coğrafyalarında hastane yatırımı yapmaya hazırlanan grubun stratejilerini Murat Çeçen anlattı.

Siz işe nasıl başladınız?
İlk 4 yıldızlı bir otel yapımında görevim oldu, sonra Antalya’daki otel. Turizmden alanındaki yatırımlardan sonra diğer alanlara yöneldim. Son dönemde de sağlık yatırımlarının başındayım. “PPP”  (Public Private Partnership), kamu - özel sektör işbirliği projelerini yürütüyoruz. İlk Mersin Şehir Hastanesi açıldı. İkinci büyük hastane projemiz Bilkent Ankara Şehir Hastanesi oldu.

Ankara sağlık üssü olabilir
“En büyük” hastane deniliyor Bilkent Şehir Hastanesi için... Amerika’da çok büyük hastaneler var, Çin’de de...

Haklısınız. Bu Avrupa’daki en büyük hastane, dünyada da 3’üncü. Çin’de daha büyük hastane var.

Bir hastanenin büyüklüğü mü yoksa sağlık alanındaki öncülüğü mü konuşulmalı?
Sağlık alanında Ankara’da böyle bir hastaneye ihtiyaç vardı. Hastanelerin alanlarındaki uzmanlıkları, hizmetleri de çok önemli. Bizim hastanemizin böyle bir hedefi var. Şu anda iki hastanede toplam 5 bin yatağımız var, hedefimiz 10 bin yatağa ulaşmak. Ve hastane işinde, yatırım ve işletmesinde global bir marka olmak istiyoruz. Yıllar önce devlet TAV’a İstanbul Havaalanı’nda bir yol açtı ve TAV uluslararası işler yapan bir büyüklüğe ulaştı. Biz de TAV’ın açtığı yoldan bu işlere girdik, Limak da girdi. Şimdi sağlık alanında da böyle olmasını istiyoruz. 

Şehir hastaneleri çok konuşuldu. Çok da eleştiriliyor...
Şehir hastanelerine ihtiyaç var. Artan yoğun talebi mevcut hastaneler karşılayamıyor. Bugünkü yapılan hastaneler yalnızca büyüklükle ilgili değil yeni teknolojiyi kullanma açısından farklılar. Bilkent Hastanemizde bir kalp damar cerrahisi üzerine bir cihaz var. Türkiye’de iki tane var bu cihazdan. Kalbin kesitlerini tek atışta görebiliyor, çok üstün bir tomografi aleti. Bunun gibi ilkler var. Ayrıca hizmetler de özel hastane statüsünde. Kullanılan veri tabanlı IT yatırımları çok iyi. Hastanın geçmişi, tüm değerleri, laboratuvar verileri vs…200 bin tüp kanı inceleme kapasitesine sahip bir laboratuvar kurduk. Hastane yapmak bina yapmak değil, bunu biliyoruz. 131 ameliyathane var Bilkent Şehir Hastanesi’nde.  İhtisas hastanesi olduğu için hepsi de farklı. Kadın doğumun ameliyathanesi farklı, kanser hastalarına hizmet veren ameliyathaneler farklı.

LABORATUVAR KURULMALI

Hala çoğu tetkik yurtdışına gönderiliyor. Türkiye’de sağlık alanında önemli adım atacaksa laboratuvarlarının da olması gerekmez mi?
BSL 4 denilen 42 laboratuvar var dünyada. İleri tetkikler yapılıyor bu laboratuvarlarda. Maalesef Türkiye’de yok. Hiçbir Müslüman ülkede yok. Olmayan çok alan var. Biz bunları bir vizyonla hayata geçirmeliyiz. Ankara Şehir Hastanesi Bilkent Laboratuvarı Siemens Healthineers işbirliğiyle gerçekleşti. Bu laboratuvar Avrupa’nın multidisipliner en büyük laboratuvarı,Türkiye’nin en kapsamlı  Moleküler Genetik ve Sitogenetik Laboratuvar alt yapısı, Türkiye’de az sayıda bulunan Biyogüvenlik seviyesi 3 düzeyindeki Tüberküloz Laboratuvarı, Türkiye’de ilk tam otomatize Mikrobiyoloji otomasyon sistemi, Türkiye’deki en kapsamlı dijital patoloji modülü ve frozen alanlarına kurulan ilk dijital patoloji tarayıcı sistemleri gibi ilkleri  barındırıyor.

Bir vizyonla gerçekleşmeli dediniz. Ne olmalı bu vizyon?
Ankara sağlık üssü olabilir, Ankara sağlık vadisi olabilir. Türkiye’nin en iyi tıp hocaları Ankara’da. Ankara’da çok önemli üniversiteler var. Hepsinde değerli akademisyenler var. Moleküler biyoloji alanından sağlık cihazları üretim girişimlerine kadar her şey, bir ekosistem yaratılabilinir. Sağlık Vadisi’nde elektrikli cihaz kullanılır. İki otel iki hastaneyle sağlık turizmi olmaz. Hastane çevresinde yaşam alanları olacak, ileri sağlık hizmeti verilecek. Türkiye devleti buna karar verirse olur.

YERALTINA DA HASTANE YAPIYORUZ

Otoyol, köprü, havalimanı yapmaya benzemeyen bir iş değil mi? Öncelikle evet bu alanda büyümeye devam edecek misiniz?
Kesinlikle. Bizim daha önce yaptığımız işler yap işlet devret işleri. Enerji, ulaştırma ve turizm alanında yatırımlardı hepsi. Kamu-özel ortaklığıyla yapılmış bir proje bu. Kamunun da öğrendiği çok şey oldu bizim de. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’un vizyonuna kamunun sahip olması kolay olmuyor. Bu arada 5 bakan değiştirdik bu yatırıma başladığımızdan beri. Her bakan ekip değiştirdi. Bu yüzden zorlandık. 3 sene mahkeme, Danıştay kararı bekledik. Bu süre de maliyetler arttı. Döviz kurları değişti, hesaplar şaştı. Tüm zorluklara rağmen biz bu projeyi kısa zamanda gerçekleştirdik. Doktor da hemşire de devletten geldi.

Devlet yapsaydı diyenler çok...
Biliyorsunuz, Ağrılıyız. Ağrı’da devlet hastanesi yapıldı, 9 yıl sürdü hastanenin yapımı. Biz dünyanın en büyük hastanelerinden birini çok kısa sürede, en ileri teknolojiyle yaptık. Bu da ancak kamu özel sektör işbirliğiyle ve vizyonla yapılır. Bizim Ankara’daki hastanemizin içinde yeraltı sığınağında acil durumlar için 292 yataklı tam teşekküllü hastanemiz var. Ağrı’da 9 yılda yapılan hastanede büyüklüğünde hastane içinde de sığınak hastanemiz var. 

SAĞLIKTA AMAÇ GLOBAL OLMAK

Var mı yurtdışında ilgilendiğiniz yeni yatırımlar sağlık alanında?
Rusya’da, Suudi Arabistan’da ve Gabon’da havalimanı müteaahidi ve işletmecisiyiz. Çok iş yaptık bu alanda. Sağlık alanında da Hindstan, Pakistan ve Suudi Arabistan’daki bazı projelere teklif veriyoruz. Global bir marka olacağız bu alanda.