Sektörel

Mustafa Demir: Yapıların yüzde 60'ını yıkıp tekrar yapacağız

Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, "Ülkedeki yapı stokumuzun yüzde 60'ına yakınını yeniden yıkıp yapmak durumuyla karşı karşıyayız" dedi

Demir, Karadeniz Teknik Üniversitesi Osman Turan Kongre Merkezi'nde düzenlenen 4. Uluslararası Yaşanabilir Çevreler ve Mimarlık Kongresi'nde yaptığı konuşmada, özellikle mimarlık alanındaki bilimsel çalışmaların üniversitelerin "sırtında ve omuzunda" kaldığını belirterek, bu durumun, kamuya ve uygulama alanlarına çok yansıyamamış bir çağda yaşandığını söyledi.

Türkiye'nin genç bir cumhuriyeti olduğunu ifade eden Demir, "90 yıllık süreci içerisinde, bugün kongrede tartışılacak alanlarda, belki ülke olarak sistemimizi kuramadığımız, en çok mahsurlarını yaşadığımız planlama, yapılaşma ve özellikle mimarlık alanında geçmişten biriken çok büyük problemler, gelecekle de alakalı ne yapacağımızı çok bilememek durumuyla karşı karşıyayız. Ama artık buna bir dur demenin, geleceğe ilişkin sistemimizi kurmanın vaktinin gelip geçtiğine inanıyoruz" diye konuştu.

Bu ihtiyacı gördüklerini dile getiren Demir, şöyle devam etti: "Buna göre çalışmalarımızı başlattık. Şu anda ülkedeki yapı stokumuzun yüzde 60'ına yakınını yeniden yıkıp yapmak durumuyla karşı karşıyayız. Yeniden yıkıp yapmanın da çok mümkün olmayabileceğini düşündüğümüzde, sağlıklı bir dönüşüme tabi tutacak sistemleri de oluşturmak durumundayız. Fakat bu çalışmaları yapmadan önce, bizim bugünden tezi yok, bundan sonra yapılacak olan çalışmalarla alakalı hem planlamada, hem yapımda, mimarlığın ve mühendisliğin en etkin, en verimli şekilde kullanılmasını, hem kentsel çevrelerde, hem kırsal çevrelerde, hem belli ölçekli projelerde, önümüzdeki 10 yıl, 20 yıl sonra yeniden dönüşüme tabi tutulmaya ihtiyaç duyabilecek yapılaşmalardan ülkemizi kurtarmamız gerektiğine inanıyoruz."

"Planlama sürecini sağlıklı işler hale getirmek durumundayız"

Demir, bunu gerçekleştirirken özellikle planlama sürecini sağlıklı işler hale getirmek durumunda olduklarını anlatarak, "Yereldeki imkanları daraltmadan, katılımcılığı artırarak, çok iyi denetlenebilir, bakanlığımızı tüm planlama süreçlerine katkı sağlayan, politika üreten ve o süreçleri denetleyen bir bakanlığa dönüştürmek durumunda olduğumuzu biliyoruz. Planlama süreciyle bağlantılı, özellikle tasarım alanında mimarlarımızın elini kuvvetlendiren, tüm tasarımı artık sağlıklı mimarlık mesleğini icra eden mimarlarımızın ellerine teslim etmek durumundayız" dedi.

Özellikle malzeme kullanımından başlamak üzere projesine, teknik kurallarına kadar sağlıklı, enerji konusunda verimli ve güvenli yapıları da oluşturacak sistemleri temin etmek durumunda olduklarını ifade eden Demir, şunları söyledi: "Önümüzdeki 1-1,5 yıl içerisinde, tüm plan süreçlerinde, stratejik olarak politika oluşturan, süreci izleyen, sürece katkı sağlayan, süreci denetleyen, mimarlarımızı ve tasarımcılarımızı güçlendiren, onlara sağlıklı bir şekilde mesleklerini icra eden konumda destek sağlayan, o yapıyı kuran, o yapıya katkı sağlayan bir Bayındırlık ve İskan Bakanlığı oluşturmak durumunda olduğumuzu ifade etmek istiyorum."

Mimarlık meslek yasası

Demir, Mimarlık Meslek Yasası adı altında bir çalışmaları olduğunu da belirterek, şunları kaydetti: "Bunları sizlerle de paylaşacağız. Sanıyorum mimarlık fakültelerimizi, meslek örgütlerimizin meslek temsilcilerini, kamu kurum ve kuruluşlarını da bir araya getirip, tüm görüşleri de alıp, olgunlaştırıp, bir mutabakat zemini içerisinde önümüzdeki yasama döneminde yasalaştırmayı planlıyoruz. Özellikle bir tek bu yasa değil, tüm diğer plan yapan mesleklerimizi de, tüm yapı alanında bulunan mühendislerimizle de alakalı bu çalışmayı tamamlayıp, özellikle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın yeni dönüşecek olduğu sistemi içerisinde, tamamen kamunun dizaynının dışında verimli, olması gerektiği şekliyle, mimarlarımızın, mühendislerimizin bu alana hakim olmasını arzu ediyoruz.

Hedefimiz budur. Bunu önümüzdeki dönemde de gerçekleştirmek durumundayız." Bakan Demir, artık Türkiye'de kamu ve özel yapı kavramını kaldırıp, tüm yapımların yapı denetimi kapsamı içerisinde yer alması noktasında da bir kararlılıkları olacağını vurgulayarak, kırsal yapılaşmada artık mimarlığın ve mühendisliğin etkin olduğu ama yöresel özelliklerin de bugüne taşınmış sağlıklı bir yapı oluşturması noktasında bir gayret içerisinde olduklarını anlattı.

Şengül Öymen Gür ise yaptığı açılış konuşmasında, küreselleşmenin toplumlar üzerindeki etkisinin çok büyük olduğuna dikkati çekerek, "Her dünyalı kişi bugün, küresel bağımlılık halinin getirdiği imkan ve sınırlamalara tabi hale geldi. Mimarlık da öyle. Çünkü kaynaklar, ürünler ve fikirler dünyanın dört bir köşesinden temin edilir durumda" diye konuştu.

Bu koşulların yeryüzünde güçlü ve zayıf odaklar yarattığının altını çizen Gür, "Bugün ezilen coğrafyalar, toplumlar, etnisiteler, cinsiyetler ve hatta yaş gruplarından söz ediyorum. Diğer yandan kentsel peyzajın bozulması ve endüstri atık alanları çok çirkin çevreler ortaya çıkarıyor. Dünya nüfusunun görülmedik artışı ve özellikle kentsel nüfus artışları alt yapı ve destek sistemlerine büyük baskı yaratıyor. 21. yüzyılda gelişmesini tamamlayamamış dünyayı inanılmaz konut açığı bekliyor" dedi. Konuşmaların ardından Gür ve Bakan Demir, birbirlerine günün anısına armağan verdi.

"Bakan öğrencim oldu"

Bu arada, sahneye çıkarak, konuşma yapması için Bayındırlık ve İskan Bakanı Demir'i davet eden Prof. Dr. Gür, birçok öğrencisi olduğunu, bunların arasında milletvekillerinin de bulunduğunu anlatarak, Bakan Demir'in Bayındırlık ve İskan Bakanlığına atanmasıyla birlikte artık "bakan" bir öğrencisinin de olduğunu söyledi.

Bakan Demir de konuşmasını yapmak için kürsüye geldiğinde Prof. Dr. Gür'ün elini öptü, konuşmasının başında mutluluğunu ve heyecanını anlattı. Kongrenin açılış törenine Trabzon Valisi Recep Kızılcık, TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Bülend Tuna ile yerel yöneticiler ve akademisyenler de katıldı. Kongre, 11 Temmuzda sona erecek. (AA)