Mustafa Yılmaz: İzmir'de 500 bin metrekare alan inşaata açıldı!

Milliyet Ege Yazarı Mustafa Yılmaz'ın yazısı aşağıda yer alıyor;

Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk soruşturmasının bir yılı aşkın süredir devam ettiğini 17 Aralık'taki gözaltılarla hepimiz öğrendik. 

Bu soruşturma; ülkenin Başbakanı'ndan bakanlarından ve valilerinden gizli yürütülmesi yönüyle de şüphesiz şimdiden tarihe geçti. 

İçlerinde üç bakanın oğlu, büyük bir kamu bankanın genel müdürü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının üst düzey yöneticileri ile ünlü müteahhitlerin bulunduğu 50'nin üzerinde isim gözaltına alındı. 

Bir yılı aşkın süredir yapılan teknik takip sonucu oluşturulan soruşturmadan sızan bilgiler incelendiğinde çok çarpıcı bir durum göze çarpıyor. 

Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun en önemli ayaklarından birini Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bazı kararlan oluşturuyor. 

? ?? 

Teknik ve fiziki takipte tespit edilen bulgulara göre müteahhitlerin devletten ucuza aldığı arazileri Bakanlığın imara açtırdığı, emsal değerleri yükselterek ya da dikkate almayarak bu arazilerin inanılmaz paralar kazandırdığının belirlendiği iddia ediliyor. 

TOKÎ'nin ihalelerini kazanan bazı inşaat şirketlerinin projelerindeki usulsüzlüklerine göz yumulması yüzünden, müteahhitlerin projelerini yapacakları arsaların imar planlarının istedikleri şekilde hazırlanmasını sağladıkları öne sürülüyor. 

Belediyelerin onaylamadığı ya da onaylanması mümkün olmayan imar planlannın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca onaylandığı bu yolla doğal SlT alanlannı ve yeşil alanlann imara açıldığı belirtiliyor. 

Bütün bu iddialar varken, Çevre ve Şehircilik Bakanı'nın oğlunun da gözaltında olması işin vahametini gözler önüne seriyor. 

??? 

Türkiye'yi sarsan yolsuzluk operasyonlarıyla gündeme gelen belediyelerin bypass edilerek arazilerin imara açılması konusunda İzmir'de aylardır ard arda örnekler yaşanıyor. 

Bornova Ağaçlı Yol'da 150 bin metrekare, Buca inönü Mahallesi'nde 41 bin metrekare, Halkapınar'da 64 bin metrekare bu yolla imara açıldı. 

İzmir'de bir ilçede kamuya neredeyse bir metrekare yer terki yapılmadan 200 dönüm alanda imar plan değişikliği yapıldı. 

Yapılan hesaplara göre 500 bin metrekarenin üzerinde alan bir şekilde yeşil alandan çıkanlarak iş merkezi yapımına uygun hale getirildi. 

Hem de bu iş,  İzmir  Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin olumsuz görüşlerine rağmen yapıldı. 

??? 

Bu olayların yaşanmasının nedeni 2.5 yıl önce belediyelerin imar yetkilerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na devredilmesidir. 

Türkiye'yi sarsan soruşturmada, "Belediyelerin onaylamadığı ya da onaylanması mümkün olmayan imar planlannın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca onaylandığı" belirtiliyor. 

Hiç düşündünüz mü belediyelere neden istedikleri gibi onaylatamıyorlar? 

Çünkü bir imar planının yerel yönetimce onaylanması için mutlaka önce belediye meclisine gelmesi gerekir. 

Belediye Meclislerinde de en az üç farklı siyasi partinin temsilcileri var. 

Üstelik meclisler herkese açık. 

Buna rağmen belediyelerde yolsuzluk, usulsüzlük olmaz mı? Elbette olabilir. 

Ama en az üç siyasi partinin temsilcilerinin yanı sıra basın mensuplarının da bulunduğu bir ortamda bunun olması çok zordur. 

Ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda, birkaç memurun imzası ile Konak Meydanı bile imara açılabilir. 

Üstelik de imara açıldığını ancak orada inşaat başladığında anlarsınız. 

Demem o ki, imar planlan Ankara'da kapalı kapılar ardında değiştiği sürece yolsuzluk olmasına şaşmamak lazım. 

Milliyet Ege/Mustafa Yılmaz