Müstakil ve daimi üst hakkı!
Medeni Kanun'da yer alan müstakil ve daimi üst hakkına dair ilgili kanunda neler anlatılıyor? İşte müstakil ve daimi üst hakkı konusunda merak edilenler...
Müstakil ve daimi üst hakkını nasıl kurulacağını Medeni Kanun'da görüyoruz. Buna göre kanunun 826.maddesinde, üst hakkının süresiz veya en az otuz yıl için tesis edilmişse sürekli nitelikte sayılacağı ve bu hakkın başkasına devredilebileceği ve mirasçılara geçeceği belirtiliyor. Ayrıca,
yine Medeni Kanun'un 836. maddesinde ise üst hakkının yüz yıldan fazla bir süre için kurulamayacağı ve kurulmuş olan üst hakkı süresinin dörtte üçü dolduktan sonra, kurulması için öngörülen şekle uyularak (resmi senet tanzim edilerek) her zaman en çok yüz yıllık yeni bir süre için uzatılabileceği, ancak, bu konuda önceden verilen her türlü taahhüdün geçersiz olacağı belirtiliyor.
Kanuna göre, 30 yıldan az süreli üst hakkının, müstakil ve daimi hak olarak ayrı bir kütük sayfasına tescilinin mümkün olmadığı gibi 30 yıl ve daha fazla süreli olmasına rağmen üst hakkının tesisi sırasında, üçüncü şahıslara devredilemeyeceğine, mirasçılara intikal etmeyeceğine ve ayni hak tesis edilemeyeceğine veya bu tür tasarrufların izin alınmak suretiyle yapılabileceğine yönelik kısıtlamalar getirilmesi halinde (Kamu kuruluşlarınca getirilmek istenilen kısıtlamalar dahil) üst hakkı müstakil nitelik kazanamayacağından, bu tür hak tesisi taleplerinin sadece taşınmaz malın tapu kütüğü sayfasının "İrtifak Hakları" sütununda irtifak hakkı şeklinde üst hakkı olarak tescil edilmek suretiyle karşılanması gerektiğine yer veriliyor.
Üst hakkının terkini
Üst hakkının terkini konusunu ise yine Medeni Kanun'da okuyoruz. Kanunun 828. maddesinde,
“Üst hakkı sona erince yapılar, arazi malikine kalır ve arazinin bütünleyici parçası olur.
Bağımsız ve sürekli üst hakkı tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilmişse, üst hakkı sona erince bu sayfa kapatılır. taşınmaz olarak kaydedilmiş üst hakkı üzerindeki rehin hakları, diğer bütün hak, kısıtlama ve yükümlülükler de sayfanın kapatılması ile birlikte sona erer. Bedele ilişkin hükümler saklıdır” deniliyor.
Buna göre, üst hakkı ile yüklü taşınmaz mal malikinin, üst hakkının süresinin bitimi nedeniyle terkin talebinde bulunması halinde; öncelikle, üst hakkı tesisine ilişkin resmi senedin, üst hakkının sona ermesi ve terkini hakkındaki şartları incelenerek, aksine hüküm yoksa tapu sicil müdürlüğünce, Medeni Kanunun 1026/2.maddesi uyarınca üst hakkı sahibine verilecek bir aylık süre sonunda herhangi bir karar ibraz edilmemesi durumunda, üst hakkının bulunduğu tapu kütüğü sayfası usulünce kapatılarak terkin talebinin karşılanması ve sonucundan MK.1019. maddesi uyarınca üst hakkı sahibi ile diğer ayni ve şahsi hak sahiplerine duyuruda bulunulması gerekiyor.
Üst hakkının devri
Müstakil ve daimi niteliği haiz üst hakkı, taşınmaz mal olarak sayıldığı ve ayrı bir sayfaya tescil edildiğinden bunların devir-temliki, mirasçılara intikali ve üzerinde her türlü ayni veya şahsi hak tesisi mümkün olduğu gibi kat irtifakı veya kat mülkiyeti veya yeni bir üst hakkı tesisi de mümkün oluyor.