Müzeler depolarında tutmaya gerek görmediği eserleri satabilecek!
Artık müzeler depolarında tutmaya gerek görmediği eserleri komisyon kurarak değer biçecek ve satabilecek
Kültür Bakanlığı, müzelerde sergilenen ve benzerleri olan tarihi eserlerin satışına olanak sağlayan bir düzenleme yaptı. Bakanlığın bu düzenlemesine arkeoloji dünyası sert tepki gösterdi.
Kültür Bakanlığı, korunması gerekli taşınabilir kültür ve tabiat varlıklarının tasnifi, tescili ve müzelere alınmaları hakkında yönetmeliğin bazı maddelerinde değişiklik yaptı. Bu değişiklikleri içeren yönetmelik, 19 Ocak 2012 tarihli ve 28178 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandı. Yeni düzenleme, tarihi eserlerin satışına olanak sağlıyor. Artık müzeler depolarında tutmaya gerek görmediği eserleri bir komisyon kurarak değer biçecek ve satacak. Yönetmeliğin 10. maddesindeki “Tasnif ve tescile tabi olup müzelere alınmasına gerek görülmeyen kültür ve tabiat varlıkları ile etütlük nitelikli kültür ve tabiat varlıkları” ile ilgili yapılan değişiklikte; “Müzeye getirilen ve bir yıl içinde sahiplerince geri alınmayan varlıklar devletçe satılabilir. Müzeye alınmasına gerek duyulmayan ve komiston tarafından etütlük eser olarak tasnif edilen taşınır varlıkların koleksiyonculara satışına izin verilir” deniyor.
Arkeoloji Dünyası Tepkili
Arkeologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Necmi Karul tarihi eserlerin satışına imkân tanıyan yönetmelik değişikliğine tepki gösterdi. Karul, şunları söyledi:
“Biz öğrencilerimize ilk derste, ‘Geçmişten günümüze kalan her şeyin ortak kültür mirası olduğunu ve onları değerli kılanın içerdikleri bilgi olduğunu’ söyleriz. Arkeolojik bir buluntuya maddi değer biçilmesi ve satılabilmesi, bir bakıma geçmişimizi alınıp-satılabilir hale getirir. Depolardaki eserler değerlendirilmek isteniyorsa; belirli sürelerle özel müze, sergi salonu gibi uygun ortamlarda, herkesin erişimine açılması koşulu ile böyle bir hizmet vermek isteyenlerden gelir elde edilebilir. Bu yönetmelik koleksiyonere avantaj sağlıyor. Ayrıca müzelerde ihtiyaç duyulmuyorsa, üniversitelere ders malzemesi olarak verilebilirler ya da özel müzelere kiralayabilirler.”
Karul, “Örneğin Selçuklulara, Osmanlı dönemine ait bir çok balta, kılıç gibi savaş aletleri, Hititlere ait tabletler, Roma Bizans dönemine ait amforalar, sikkeler var. Bunların fazlası nasıl belirlenecek Bu yönetmelikle belki yurtdışına eser çıkmaz ama halka ait olan eserler sadece özel koleksiyonlara girer. Bir eserin alınıp satılabilmesi etik olarak yanlış” dedi.
Burak KARA/Vatan
MÜZELER TEZGAH AÇIYOR!
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işlediği “anayasa suçunu” okurlarımızın bilgisine sunuyorum.
Resmi Gazete’de 19 Ocak’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca yayımlanan bir yönetmelik, Anadolu’nun tarihsel, kültürel, dinsel mirasının “peşkeş çekilmesinin” yolunu açtı!
Yeni yönetmeliğin 10/5. maddesi aynen şöyle:
“ Değerlendirme komisyonu tarafından müzeye alınmasına gerek duyulmayan tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlıkları, envanter bilgileri çıkartılarak müze emanetinde alıkonulurlar. Bu şekilde değerlendirilen taşınır kültür ve tabiat varlıkları ile komisyon tarafından etütlük eser olarak tasnif edilen ve müzeye alınmasına gerek görülmeyen taşınır varlıkların Bakanlık denetimindeki özel müze ve koleksiyoncuların envanterlerine kaydedilmek üzere satışına izin verilir.”
Anayasamızın 63. maddesi ise şöyle:
“Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.”
Devlet, bu yönetmelikle bu varlıkların “satılması” ile bunları artık
“ korumayı sağlayamadığını” itiraf etmiş olmuyor mu Anayasa “özel mülkiyet sınırlamasından” söz ederken “satış” bir ihlal değil mi Anayasa “ yardım”, yönetmelik “ satış” diyor! Anayasaya tekrar dönmek üzere “satış” kavramında önemli bir ayrıntıya girelim.
***
Gerek yüzyılın “ Karun Hazinesi” ve gerek yüzyılın “Elmalı Definesi” olaylarında Türkiye, ABD federal mahkemelerinde dava açtı.
Karşı tarafın avukatları, Türk müzelerindeki kayıtlarda geçen “müzeye satın alma yoluyla girdi” kavramından hareketle bu eserlerin “ özel mülkiyete tabi olduğunu, sahibinin istediği Türk’e ya da yabancıya satma hakkı olduğunu, dolayısıyla bunların kaçak sayılamayacağını” savladılar.
Türkiye bu savı çürütmek için yıllarca ve birkaç milyon dolar harcayıp, uluslararası bilirkişilerin görüşlerini mahkemelere sunmak zorunda kaldı.
Türkiye’yi kurtaran ise anayasanın 63. maddesi oldu. Kazara bir tarihsel eseri bulup müzeye getirenden bu nesne “ satın alınmıyor”, o kişiye “hakkının karşılığında yardım” yapılıyordu.
***
Uluslararası bu acı deneyimler sonrasında, müze kayıtlarında düzeltmeye gidileceği yerde, şimdi üstüne üstlük bu yönetmelik ile açık seçik biçimde “ satışına izin” verilerek anayasanın sınırladığı “özel mülkiyet” kavramı yaratılıyor.
“ 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 6/a maddesi” anayasanın tanıdığı “muafiyetleri” “20. yüzyıldaki eserler” ve “son altı Osmanlı padişahının sikkelerinin serbestçe alıp satılabilmesi” ile sınırlıyor.
Ayrıca “ ticareti” öngören 27. maddesi de ancak bu iki kapsam dışı eserlerin satılabileceğini kurala bağlıyor.
Hukukun temel kuralı; yönetmeliklerin, yasalara; yasaların da anayasaya aykırı olamayacağını öngörür. Bu yönetmelikle “yasa”da, “anayasa”da ihlal ediliyor. Bu sorunu sürdüreceğiz.
Özgen Acar/Cumhuriyet
****
19 Ocak 2012 PERŞEMBE
Resmî Gazete Sayı : 28178
YÖNETMELİK
Kültür ve Turizm Bakanlığından:
KORUNMASI GEREKLİ TAŞINIR KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ TASNİFİ, TESCİLİ VE MÜZELERE ALINMALARI HAKKINDA
YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 20/4/2009 tarihli ve 27206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(2) Kıymet takdir komisyonu, üyeler tarafından taşınır kültür ve tabiat varlığı için belirlenecek değerlerin ortalamasını eserin kıymeti olarak belirler. Komisyon otuz gün içerisinde karar verir ve alınan kararlar ilgilisine tebliğ edilir.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 8 – (1) Değerlendirme komisyonu kararına; bu karara katılmayan üye ya da kıymet takdir komisyonu üyeleri tarafından itirazda bulunulması halinde, Bakanlıkça otuz gün içinde değerlendirme üst komisyonu oluşturulur.
(2) Değerlendirme veya kıymet takdir komisyonu kararına kültür varlığını getiren tarafından ilgili müze müdürlüğüne itirazda bulunulması halinde, her türlü masrafı itiraz edene ait olmak üzere, Bakanlıkça otuz gün içinde üst komisyon oluşturulur. Bakanlık, itiraz edilmese dahi gerektiğinde değerlendirme veya kıymet takdir üst komisyonu oluşturur. Üst komisyon kararları kesindir.
(3) Değerlendirme ve kıymet takdir komisyonunun kararlarına karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde itirazda bulunulmaz ise karar kesinleşir.”
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Tasnif ve tescile tabi olup müzelere alınmasına gerek görülmeyen kültür ve tabiat varlıkları ile etütlük nitelikli kültür ve tabiat varlıkları
MADDE 10 – (1) Korunması gerekli etnografik nitelikli kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıkları için bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-2’de yer alan Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi düzenlenerek iade edilir.
(2) Etütlük nitelikteki kültür ve tabiat varlıklarından müzede bulunması yararlı görülenler eskilik ve sanat değerine bakılmaksızın etütlük eser defterine kayıt edilmek üzere müzelerde muhafaza altına alınır.
(3) Ek-2’de yer alan Tescile Tabi Taşınır Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi alanlar ilgili müze müdürlüğüne en az üç yılda bir varlığın kendisinde bulunduğuna dair bildirimde bulunur, gerektiğinde müze bu süre dolmadan da denetim yapabilir veya bildirimde bulunulmasını isteyebilir. Belgede belirtilen kültür ve tabiat varlığını kaybedenlere ve zarar verenlere değeri ödetilir.
(4) Müzeye getirilen ve bir yıl içinde sahiplerince geri alınmayan varlıklar müzelerde korunabilir, durumlarına uygun olarak kayıt altına alınabilir veya usulüne uygun olarak Devletçe satılabilir.
(5) Değerlendirme komisyonu tarafından müzeye alınmasına gerek duyulmayan tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlıkları, envanter bilgileri çıkartılarak müze emanetinde alıkonulur. Bu şekilde değerlendirilen taşınır kültür ve tabiat varlıkları ile komisyon tarafından etütlük eser olarak tasnif edilen ve müzeye alınmasına gerek görülmeyen taşınır varlıkların Bakanlık denetimindeki özel müze veya koleksiyoncuların envanterlerine kaydedilmek üzere satışına izin verilir. Bir yıl içerisinde özel müzelere veya koleksiyonculara devri gerçekleşmeyen bu taşınır kültür ve tabiat varlıkları durumlarına uygun olarak müzelerde kayıt altına alınır.”
MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin Ek-3’ünde yer alan Etütlük Kültür ve Tabiat Varlığı Belgesi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 6 – Bu Yönetmelik hükümlerini Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/01/20120119-7.htm