Naci Görür'ün deprem tespitine bilim adamları tepki gösterdi!
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür'ün deprem açıklamalarına bilim adamları tepki gösterdi...
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür'ün, bir konferansta yaptığı "Marmara Denizi'nde 1766 yılından bu yana büyük deprem olmadı. Burada büyük depremin tekrarlama periyodu 250 yılda bir. Bu da 2016'ya denk geliyor" şeklindeki açıklaması, bilim adamlarının tepkisine yol açtı.
'TARİH VERİLEMEZ' DİYORDU
Prof. Dr. Ahmet Ercan (Jeofizik Mühendisleri Odası Başdanışmanı): Deprem yılı söylemek sismoloji bilimine tamamen aykırıdır. Aynı kişi 1999 depreminde de 3 ay sonra deprem olacak dedi, olmadı. 3 yıl sonra olacak dedi yine olmadı. Bundan 4 yıl önce de 'Fransız gemisiyle araştırma yaptım. Marmara'da köpükler çıkıyor. Çok yakında olacak' dedi. Hepsi de bilimdışı açıklamalardır. Sürekli tarihleri değiştirerek neyi amaçlıyor? Bunlar sismoloji konusudur ama kendisinin sismoloji bilgisi yok. Sadece halkta korkuya neden oluyor. Dikkate alınmaması gereken açıklamalar. Kuzey Marmara'da 1912'de 7.3, 1894 yılında ise 6.7 büyüklüğünde iki deprem oldu. Bu yılları saymıyoruz demenin bilimsel dayanağı yok. İstanbul'da 7.6 büyüklüğünde bir depremin olma ihtimali 30 binde birdir. Depremler önceden bilinemez diyen bir kişiydi. Ne değişti de bu bilgiyi veriyor. Bizim için en önemli olan AFET Yasası ile kentsel dönüşümü hızlandırıp sağlam yerlerde sağlam yapıların kurulması. Bu tür açıklamalar kentsel dönüşüme darbe vurup, konuyu amacından uzaklaştırıyor. Bu tür şeyler sadece Türkiye'de oluyor.
DURUM TESPİTİ YAPMIŞ
Prof. Dr. Şükrü Ersoy (Yıldız Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Bölüm Başkanı): Naci Hoca çok değerli, ciddi bir bilim insanı. Bu anlamda açıklamaları her zaman önemlidir. Normalde tarih vermez, bir durum tespiti yapmış. En büyük depremlerden biri 1766 olduğuna göre, yeni büyük bir deprem beklenebilir demiş. Bunu söylediğinde otomatik olarak 2016 yılı çıkıyor. O sadece periyodun dolduğuna vurgu yapmak için söylemiş. Tarih verilemez, kendisi de bunu biliyor. Söylediklerinin hepsi doğru. Çok kabaca 20 yıl içinde bir deprem bekliyoruz zaten. Kabul görmüş bir görüş bu. Öngörü olarak söylenebilir. Naci hocayı, tarih veren başka hocalardan ayrı tutmalı. Onun söylediklerine katılıyorum.
FALCILIĞA GEREK YOK
Prof. Dr. Semih Tezcan (Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi): Depremin yılını tahmin etmenin bilimsel bir anlamı yok. Kamuya da yararlı olmadığını düşünüyorum. Felaket tellallığı yapmak tehlikelidir. Olabilir de olmayabilir de, hareketlerin ne zaman başlayacağını kimse bilemez. Falcılık yapmaya gerek yok. Ya tutarsa misali. Deprem olacağını kabullenip ona göre hazırlıklı olmalıyız. Yarın olacakmış gibi! Yer bilimcilerin ortaya çıkıp böyle yorumlar yapmasının hiçbir anlamı yok. Dünyanın sismik hareketliliği milyarlarca yıldır devam ediyor. Naci Görür'e katıldığım tek nokta, büyük depremin İstanbul'u sarsacağıdır. Gün vermek sakıncalı ve hatalıdır.
BİRÇOK DEPREM OLDU
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan (Ulusal Deprem Konseyi eski Başkanı): Depremle ilgili tarih vermek konusunu hayretle izliyorum. Depremlerin periyodu yoktur. Dönemler halinde olmaz. Tarih tartışmalarını da hayretle izliyorum. Marmara Denizi'nde, 2 bin yıllık tarihsel bilgilerimize göre birçok deprem olmuştur. Marmara'da deprem tehlikesi açık bir gerçek. Literatürde tarih vermek yok, tahminler verilir.
AFAD: BİLİM ADAMLARI AÇIKLAMALARINA DİKKAT ETMELİ
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Türkiye'deki fay hatlarının boyunun uzadığı, beklenen deprem büyüklüklerinin değiştiği üzerine yorumlar yapan uzmanları uyardı. Depremlerin önceden belirlenmesi ve kestirimlerinin günümüz teknolojisinde imkansız olduğunu bildiren AFAD, bu sebeple bilim adamlarının kamuoyunu rahatsız edecek şekilde açıklamalardan kaçınmalarını istedi. AFAD, bilim adamlarının bu konudaki görüşlerini de talep ederek, bunların Deprem Danışma Kurulu'nda değerlendireceğini açıkladı. Türkiye Diri Fay Haritası çalışmalarının tamamlandığı hatırlatan AFAD'ın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Belirlenen etik kurallar çerçevesinde, değerli bilim adamlarımızın kamuoyunu rahatsız edecek şekilde açıklamalardan kaçınmaları, yapacakları açıklamalarda etik kurallara uygun davranmaları doğru olacaktır."
Sabah