Nazmi Biçer: Kentsel dönüşüm arsa rantı yüksek yerlerde başlıyor!
Adana İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nazmi Biçer Adana'da çarpık kentleşme, kaçak yapılar ve kentsel dönüşümle ile ilgili çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Adana'da genelde kentsel dönüşümün arsa rantının yüksek olduğu yerlerde başladığına işaret eden Biçer, “afet dediğimiz zaman, depreme dayanıksız yapılar dediğimiz, zaman bunun Güneyi, Kuzeyi yok. Belediye evlerinin tamamı riskli durumda. Güney mahallelerindeki evlerin bir çoğu riskli durumda, bunları ciddi bir şekilde incelemek gerekiyor. Kentsel dönüşüm daha çok nehrin kenarında, gölün kenarında, otobanın kenarında, rantın yüksek olduğu yerlerde başlamış durumdadır. Burda amaç kentleri dönüştürmek, değiştirmek daha sağlıklı hale getirmekten ziyade, sanki farklı bir yere doğru gidiyor” açıklamasını yaptı.
İKİ YÜZLÜ POLİTİKA
Rusatsız yapıların önüne geçmek için Belediyenin bir irade koyması gerektiğine değinen Biçer,
“teknolojinin ilerlemesiyle Belediyeler uydudan bunu çok rahat anlık tesbit edebilirler. Tabi bir yandan biz kentlerin dönüştürülmesini, depreme dayanıklı hale gelmesini konuşurken, onun için para harcanırken, bir yandanda kaçak yapılaşma devam ediyor. Aslında bu Devletin ve Belediyelerin yaptığı bir nevi iki yüzlülük oluyor. Vatandaş burda 2. katını 3. katını çıkacak. Boş arsaya kaçak yapı yapacak siz 10 yıl sonra gelerek depreme dayanıksız riskli alan ilan edip orayı tekrardan dönüştüreceksiniz. Böyle bir şeyin olmaması lazım. Olması gereken şey Belediyelerin Ya da Devletin konut hakkını, barınma hakkını, bir insalık hakkı olarak görüp, vatandaşların buna ihtiyacı varsa ucuz konut yaparak bu haklarını sağlamalarıdır” dedi.
GÜNEY BÖLGESİ NASİBİNİ ALDI
Özellikle Adana 1950 -1960'lardan sonra tarımda ve sanayii de ön plana çıkmasıyla Doğudan ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden çok yoğun bir göç almaya başladığını, o alınan göçü yönlendirememsinden kaynaklı kaçak yapılaşmanın önüne geçilemediğini belirten Biçer, “Adana'nın birçok bölgesinde olduğu gibi, Güney bölgeside çarpık yapılaşmadan fazlasıyla nasibini alan bölgedir. Güney mahallelerinde insanlar Belediyeden ve Devletten çok fazla yardım almadan kendi sorunlarını kendileri çözmüştür. Günümüze geldiğimizde ise birtakım sorunlar ortaya çıkıyor. Yağmur yağdığı zaman alt yapının yetersizliğinden sokaklar çamur gölüne dönerken, çok fazla çıkmaz sokaktan dolayı ambulans, itfaiye, temizlik araçları mahallelere giremiyor. Vatandaş ciddi sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor, son dönemlerde iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan Suriye'liler de o bölgelerde ciddi güvenlik sorunları ortaya çıkarıp huzuru bozuyorlar” şeklinde konuştu.
PLAN DAHİLİNDE OLMALI
Kentsel dönüşümün çok ciddi bir maliyet gerektirdiğine deginen Biçer, “kentsel dönüşümün projesinden itibaren anketler yapılarak, Mimarlar, Mühendisler, Şehir Plancıları, Sosyologlar, Ekonomistler, Piskologlar bu işin içine girip bir o bölgede yaşayan vatandaşıda bu işin içine katıp, başarıyı yakalıyabilirsiniz. Güney bölgelerinin kentsel dönüşüme girebilmesi plan dahilinde olmalıdır. O bölgelerde yatayda değilde, dikeyde binaları diker, binaların arasını açar, sosyal donatılar, yeşil alanlar, kamusal alanları eklediğniz zaman bunu çözebilrisiniz. Bu kısa vadede olacak bir şey değil planlı bir şekilde yapılması gereken birşeydir. Burda kentsel dönüşüm master planının yapılması lazım. Kentsel dönüşüm değişik mahallelerde değişik belediyelerin yaptığı koşulda değilde kenti bir bütün olarak ele alıp öncelikli yerler belirlenerek, daha sonra kentin tamamına yayılması lazım” ifadelerine yer verdi.
PLANSIZ GÖÇ
Türkiye'de ve Adana 'da sağlıklı bitirilmiş bir tane bile kentsel dönüşüm projesi olmadığını ifade eden Biçer, “bu konuda komisyonumuz araştırdı. İstanbul'dan uzmanlarda geldi, şu anda Türkiye'de birtane sağlıklı kentsel dönüşüm yok. Sulukule örneğinde olduğu gibi ordaki vatandaşları alıp, başka yere götürmek değişik Sosyolojik ve Piskolojik tramvalara sebep oluyor. İnsanların doğduğu büyüdüğü yerlerden alınıp başka yerlere götürmek kentsel dönüşümden ziyade plansız göç oluyor. Güney bölgelerindeki vatandaşlarımız balkonunda damında birtakım açık alanlarda yaşamaya alışmışken bu insanları apartmanlara soktuğunuz zaman apartmandaki sorunları taşıyamıyorlar.
Ayrıca orda ticret yapan evinin altını işyeri olarak kullananlar var. Siz büyük mekanlar yaratıp iş yerleri yaptığınız zaman ordaki vatandaşlarımızın işsiz kalmasına sebep olursunuz. Birde insanlar buraya kentsel dönüşüm gelecek, evimizi alıp bir ev verecekler beklentisine sokuldu. Maalesef bu matematiksel ve ekonomik bir şey. Sizin bir metrekare alnındaki inşaatınızın değeri belli, yeni yapılacak belli, vatandaşlar mutlaka borçlandırılacak. Güneydeki insanların kendi günlük sıkıntılarıyla uğraşırken birde üstüne borç ödettirmek başlı başına sorun oluşturur” diye konuştu.
Adana Ekspres