Genel

Nazmi Şahin: Kamu binaları da denetlenmeli!

Yapı Denetim Kuruluşlar Birliği Ankara Şube Başkanı Nazmi Şahin, Van'da yaşanan deprem sonrası tüm ülkede yaygınlaşan yapı denetimlerinin bir daha böylesi bir felaket yaşanmasını önleyeceğini dile getirdi

Yerel saat ile 13:41de, Van ilinin kuzeyinde, Erçek Gölünün kuzey batısında, yerel büyüklüğü Ml=6.6, Moment büyüklüğü Mw=7.2  olan çok şiddetli  bir deprem meydana gelmiştir. Depremin dış merkezi, Özkaymak ve Kumluca yerleşim yerlerinin ortasında, Ocaklı-Gedikbulak köyleri yakınlarıdır. Deprem özellikle Van, Bitlis, Muş, Batman, Ağrı, Diyarbakır, Mardin, Erzurum, Siirt, Şırnak, İskenderun, Hatay ve İran-Türkiye sınırında kuvvetlice hissedilmiştir. Bilindiği gibi Van ili ve ilçeleri 1. ve 2. derece deprem bölgeleri içindedir. Depremin ardından büyüklüğü 5.0'dan büyük olan üç adet orta şiddette artçı deprem meydana gelmiştir.
         
Ülkemiz Marmara depreminden sonra bir kez daha depremin yıkıcı etkileriyle sallanıyor ve felaketin bilançosunun gittikçe ağırlaştığını üzülerek görüyoruz.

17 Ağustos 1999 depreminin ardından neredeyse 12 yıl geçmiş olmasına rağmen, bir doğa olayı olan deprem yine bir felakete dönüşüyor. Gecikerek de olsa Yapı Denetim Kanunun ülkemizin tamamında da 01.01.2011 tarihinden sonra uygulamaya geçmiş olması bile bundan sonrası için bir umut olmaktadır.

Başta İstanbul olmak üzere ülke geneline baktığımızda, son bilimsel verilere göre; kaçak yapılaşma oranı %40 civarındadır. Yapı kullanma izin belgesi olmayan yapılar ise %60 civarındadır. Mevcut binaların neredeyse yarısına yakını Mühendislik Hizmetlerinden yoksun olarak üretilmişlerdir. Bu binaların olası depremlerde yıkılması ve can kayıplarının olması kaçınılmazdır. Halbuki Japonya örneğinde gördüğümüz üzere; mühendislik hizmetlerinin eksiksiz olarak sunulduğu yapılarda 9.0 şiddetindeki depremlerde bile can ve mal kaybı yaşanmıyor. Onun içindir ki; başta hastaneler ve okullar olmak üzere mevcut tüm yapıların incelenmesi, yıkılması zorunlu olan yapıların yıktırılması, onarılacak yapıların ise onarım ve güçlendirme projelerinin hazırlanarak hayata geçirilmesi, başta hükümetimiz olmak üzere hepimizin görevidir.  Vatandaşın en temel hakkı olan barınma hakkı nı, güvenli yapılarda sağlamak için taraflar görevlerini noksansız yerine getirmelidirler. Bilhassa yeni kurulan Çevre ve Şehircilik bakanlığı tarafından güçlendirme ve kentsel dönüşüm projeleri vakit kaybetmeden hayata geçirilmelidir. Ülkemizin ve özellikle Hükümetimizin en büyük projelerden biri, bu olmalıdır.

1999 depremleri ve son olarak VAN depremi göstermiştir ki; ülkemizde yapım süreci denetimden yoksun olarak süregelmiştir. Sağlıklı ve etkin bir yapı denetim sistemi; geleceğimizi kurtaracak, güvenli ve sağlıklı binalar üretilmesini sağlayacaktır. Gerek can ve mal güvenliğinin sağlanması, gerekse çağdaş, nitelikli, yaşanabilir bir çevreye uygun bir yapı üretiminin gerçekleştirilmesi için, kapsamlı bir yapı denetime ihtiyaç vardır. Etkin bir denetim için; Hükümetin yürürlükteki Yapı Denetim Yasasındaki eksiklikleri ,aksaklıkları ivedilikle gidermeli,özellikle müteahhitle yapı denetim Kuruluşu arasındaki bağı koparmalıdır. Yani müteahhidin kendisini denetleyecek Yapı Denetim Kuruluşunu seçmesi önlenmelidir.

KAMU YAPILARI başta olmak üzere bütün yapılar yapı denetim sistemine acilen dhil edilmelidir.
Yaşanan DEPREM felaketin sebeplerine ve önlemlerine ilişkin; çok şey söylendi, bir çok yazı yazıldı, mesajlar verildi, bilimsel çalışmalar, uzman toplantıları, araştırmalar yapıldı, sonuçlar, veriler, öneriler yetkili mercilere iletildi, toplumsal bilincin artması için mücadele edildi.

Bu nedenlerle tekrar söylüyoruz;  yaşam alanlarımız hala afetler bakımından risk altındadır.

Evrensel bir hak olan, sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkımız ihmal edilmektedir.

Planlama kararlarından başlayan, tasarım-uygulama-denetim ve kullanım süreçlerinden oluşan, yapı üretim sürecine ilişkin bütünsel bir sistem olmalı ve bu sistemi Yapı denetim firmaları koordine etmelidir.
Büyüyen, değişen ve nüfusu hızla artan kentlerimizde; afetlerden etkilenme riski büyüyerek devam etmekte iken, hızla harekete geçilmesi gereken noktaları tekrar ediyoruz:
Yapı denetim firması ile Müteahhit arasındaki ilişki ivedilikle kesilmelidir.
İmar Kanunu ve yönetmelikler tek yapı ölçeğinden çıkarılmalı, doğru ve bütünsel bir yaklaşımla,  şehircilik ve planlama ilkelerini kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
Afet tehlike ve etki alanı haritaları yapılarak, her ölçekteki planlamanın ana girdisi haline getirilmelidir beton sınıfında en az C25 BETONU  üretilmeli ve uygulanmalıdır.
Yapı denetim sistemine ilişkin sorunlar giderilmelidir. Yapı denetim sistemi, Tarafların ticari kaygısından uzak tutulmalı yapı üretim sürecinin bütününü denetleyecek bir bakışla ele alınmalıdır.
 Yapı üretim sürecindeki tüm meslekler, bilimsel olarak yeniden tüm yetki ve sorumlulukları ile tanımlanmalıdır.
Cezalar kusur oranında belirlenmeli ve diğer yapı sürecindeki aktörler gibi, kusur oranı alan kamu yöneticilerinin de cezalarının uygulanması sağlanmalıdır.
Zorunlu Yapı Sigortası ve Mesleki Sorumluluk Sigortası uygulaması başlamalıdır.
1999 afetinden sonra yaşadığımız yaşamsal sonuçlara baktığımızda; doğal veya teknolojik olaylar olarak görünen afetler için, yeni bir tanımlama yapmak gerekmektedir.
Depremlerin afete dönüşmemesi için; bilime, bilim insanlarına ve sivil toplum kuruluşlarına kulak vermek, önem vermek, eğitim, planlama ve denetim çalışmalarında görev almalarını sağlamak, disiplinler arası birliktelikte toplumsal bilinçlendirme kampanyaları ve etkinlikleri başlatmak gerekli ve zorunludur.
YAPI DENETİM KURULUŞLAR BİRLİĞİ ANKARA ŞUBESİ Yönetim  Kurulu olarak, konu ile ilgili yapılacak çalışmaların tümüne, bilimin ışığı, mühendislik, mimarlık bilgi, kural ve ahlakı ile katkı vermeye devam edeceğimizi yeniden hatırlatırız.

Asla unutulmamalıdır ki; DEPREM değil, doğru yapılmamış, kanun ve yönetmeliği uygun olmayan binalar, can ve mal kaybına sebep olmaktadır.
Ülkemizde doğal olarak yine yaşanacak olan depremlerde, can ve mal kaybetmeden yaşamanın yolunun, eğitimli ve bilimsel esasları benimseyen, denetim ve kontrol yapabilen bir toplumsal yapıdan geçtiğini artık herkesin anlamış olmasını umuyor,  yaşadığımız depremlerde yaşamını kaybeden vatandaşlarımızı saygıyla anıyor, depremzede yakınlarına ve tüm ulusumuza bir kez daha başsağlığı diliyoruz.

İletişim:
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği
Emek 8. Cad (Bişkek) 3. Sokak no:1/7 Çankaya  / ANKARA
Tel: 0(312) 215 57 00 -  0(312) 215 66 00  Fax:0(312) 215 48 00
Gsm : 0533 711 30 33
Web: www.ydkbankara.org 
E-posta: nazsahin@yahoo.com