26 / 11 / 2024

Nevşehir Kalesi'ndeki kazı çalışmalarında kilise bulundu!

Nevşehir Kalesi'ndeki kazı çalışmalarında kilise bulundu!

Nevşehir Belediyesi ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından gerçekleştirilen Kale ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi uygulaması sırasında ortaya çıkarılan yer altı şehrindeki kazı ve temizlik çalışmalarında tarihi kiliseye rastlandı.




Nevşehir Belediyesi ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından gerçekleştirilen Kale ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi uygulaması sırasında ortaya çıkarılan yer altı şehrindeki kazı ve temizlik çalışmalarında tarihi kiliseye rastlandı. 


Arkeolojik sit alanı ilan edilen, kazı çalışmalarının sürdüğü alanda bulunan tarihi kiliseyle ilgili gazetecilere açıklamada bulunan Belediye Başkanı Hasan Ünver, "Dünya Ortodoksluğu'nun tarihi akışına yön verecek bulgularla karşı karşıyayız. Tamamıyla yerin altında kalıp içi toprak dolduğu için fresklerde pek bozulma olmamış. İlk verilere göre milattan sonra 5'inci yüzyıla ait görünüyor. Hıristiyan dünyasında heyecan uyandıracak bulgulara ulaştık" diye konuştu. 


Ünver, kilisenin içinde İsa Peygamber'in gökyüzüne yükseldiği ve kötü ruhun öldürülmesinin tasvir edildiği freskler olduğunu, yapılan araştırmalarda bu tür fresklerle daha önce karşılaşılmadığının anlaşıldığını söyledi. 


Nevşehir Kalesi çevresindeki 11 mahalleyi içine alan 360 bin metrekarelik alandaki kazı çalışmaları sırasında daha önce de yer altı şehrine ait geçiş tünelleri, yaşam odaları ve su yolları bulunmuştu.


Sabah


Haber Akşam Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Nevşehir’de arkeolojik sit alanı ilan edilen bölgede yapılan kazı çalışmaları sırasında, Odünye Ortodoksluğu'nun tarihine yön verecek bir kilise keşfedildi. 


Nevşehir Belediyesi ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından gerçekleştirilen ‘Kale ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi’ uygulaması sırasında tarihi kiliseye rastlandı. Proje kapsamında ortaya çıkarılan yer altı şehrindeki kazı ve temizlik çalışmaları esnasında bulunan tarihi kilisenin, dünya Ortodoksluğu’nun tarihi akışına yön vereceği belirtildi. Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, "Tamamıyla yerin altında kalıp içi toprak dolduğu için fresklerde (Yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madeni boyalarla resim yapma yöntemi) pek bozulma olmamış. İlk verilere göre milattan sonra 5'inci yüzyıla ait görünüyor" dedi. 


KAPADOKYA’DA HAC İBADETİ 


Yer altındaki kayadan oyma kilisenin turizme açılmasının Kapadokya'yı Ortodoksların hac ibadetini yapacakları bir yer haline dönüştürebileceğini ifade eden Ünver, bu durumun Kapadokya'yı marka olarak çok daha farklı konuma getireceğine dikkati çekti. 


Akşam




Haber Yeniçağ Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...


Nevşehir'de Kale ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi uygulaması sırasında ortaya çıkarılan yer altı şehrindeki kazı ve temizlik çalışmalarında tarihi kiliseye rastlandı. Arkeolojik sit alanı ilan edilen, kazı çalışmalarının sürdüğü alanda bulunan tarihi kiliseyle ilgili açıklama yapan Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, "Dünya Ortodoksluğumun tarihi akışına yön verecek bulgularla karşı karşıyayız. Tamamıyla yerin altında kalıp içi toprak dolduğu için fresklerde pek bozulma olmamış. İlk verilere göre M.Ö. sonra 5'inci yüzyıla ait görünüyor" diye konuştu. 



Yeniçağ


Haber Radikal Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Geçen yıl yeraltında Ortodoks inancına sahip Hıristiyanların ilk kiliselerinden biri olduğu tahmin edilen bir yapıya ulaştıklarını ifade eden Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, bilimsel çalışmalar ışığında sürdürülen çalışmalarda söz konusu kilisenin M.S. 4'üncü yüzyıla kadar uzandığına yönelik bilgiler edindiklerini söyledi. 


Halen devam eden temizleme çalışmalarında bölgenin tarihi ile ilgili bilgileri yeni baştan değerlendirecek nitelikte bilgi ve belgelere ulaştıklarını dile getiren Hasan Ünver, köklü bir uygarlığın merkezliğini yapan bölgede geçtiğimiz günlerde ortaya çıkartılan Ortodokslara ait olduğu belirtilen kilisenin bile tarih zenginliğini ortaya koyduğunu vurguladı. Ünver, şöyle konuştu:


OSMANLI DÖNEMİNDEN KALMA MIZRAK UÇLARI

"Belediyemiz öncülüğünde ve Nevşehir Valiliği, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Müze Müdürlüğü ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun denetiminde gerçekleştirilen temizleme çalışmalarının kapsadığı alan toplamda 360 bin metrekare. Daha önceden jeo radarlarla yaptığımız tespitlerle belirlediğimiz alanlarda çalışıyoruz. İlk etapta bu alanın biz sadece 6 bin metrekarelik bölümünde çalışıyoruz. Halen de bu bölgenin ancak 2 bin metrekarelik bir alan içerisinde çalıştık. Bugüne kadar önemli verilere ulaştık. Arkeologlarımız, restoratörümüz, Müze Müdürlüğümüz ve Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ile iç içe çalışıyoruz. Bir takım bilgi ve belgelere ulaşıyoruz. İki gün önce Osmanlı döneminden kalma mızrak uçları bulduk."


DÜNYA ORTODOKSLARININ TARİHİ GELİŞİMİNİ DEĞİŞTİREBİLİR

Temizleme çalışmalarında tarihi bilgi ve belgeler açısından oldukça önemli veriler elde ettiklerini kaydeden Ünver daha sonra şunları söyledi:

"Burada geçtiğimiz günlerde Ortodosk dönemine ait yeraltı kilisesi ortaya çıkartıldı. Şu anda çok ciddi bir veri ile karşı karşıyayız. Bu dünya Ortodoksluğunun belki tarihi akışına ve seyrine yön verecek bir çalışma olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü bilim adamlarımız bu konuda çok ciddi ilgilenmeye başladılar. Kapadokya bölgesindeki en büyük kiliselerinden biri olarak değerlendiriliyor. Bu konunun uzmanlarının bize verdikleri bilgilere göre, kilisedeki frekslerin çok özgün olduğu ve hatta birkaç tanesinin bu kiliseye ait olabileceğini söylediler, bu da bizim heyecanımızı çok artırdı. Kilisedeki freksler çok iyi korunmuş. Ve kilisenin içerisi toprakta olduğu için de fazla yıpranmamış. Tamamıyla yerin altında, yerin üzerinde hiçbir belirtisi olmayan bir alan. Temizlik yapan arkadaşlarımızın önüne adeta kendiliğinden çıktı geldi, beni de görün der gibi.

Kilise alanına bağlı ve oldukça yakın bir merkezde bilim adamlarının değerlendirmelerine göre, kamusal alan olabilir şeklinde nitelendirdikleri sanki devlet yapısına benzer yerin altında yapılara ulaştık. İlk tarihlendirmeler M.S.’den 4'üncü Yüzyıla kadar gidebileceği, kilisenin yapım tarihinin de belki daha eski yıllara kadar ulaşabileceği ifade ediliyor."


7 KİLOMETRE UZUNLUĞA SAHİP GALERİ BULUNDU

Ünver, Özellikle Osmanlı döneminde de bu alanın oldukça önemli bir yerleşim merkezi olduğuna yönelik de ciddi verilere ulaştıklarını ifade ederek, "Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü’ndeki arkadaşlarımızın da yardımları ile Damat İbrahim Paşa döneminden Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar yüzlerce belge elimize ulaştı. Damat İbrahim Paşa ve eşi Fatma Sultan’ın Vakfı’nın yapmış olduğu su yollarının belgeleri ve bölgedeki bir sarnıcın varlığının olduğu bilgisine ulaştık. Halen bölgede 80 kişi ile birlikte temizleme çalışmalarını yürütüyoruz. Sadece galerilerinin birinin uzunluğu yaklaşık 7 kilometreye ulaşan galeriye ulaştık. Burada kandil yerleri, orijinal su künkleri, burada insanların yaşamını belgeleyen tandırlar, ocaklar, topraktan yapılmış çeşitli imalathaneler, çeşitli kullanım gereçleri bulundu” diye konuştu.


BÖLGEDEKİ BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YOLUMUZU VE UFKUMUZU GENİŞLETECEK

Hasan Ünver, dünyanın en büyük yeraltı şehir yerleşimimin bir bölümünü önümüzdeki yılın sonlarına doğru ziyarete açmayı planladıklarını da belirtti. Ünver daha sonra şunları ifade etti:

“Öyle zannediyorum ki önümüzdeki yılın yazın sonuna doğru Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapacağımız görüşmelerle bu bölgenin bir bölümünü insanlarımızın gezebileceği bir alan haline getirmeyi planlıyoruz. Bu alan şehrimizin tam merkezinde olduğu için insanlarımız için de halen bir yaşam merkezi olmaya devam edebilir diye de bir düşüncemiz var. Bunun içerisi çeşitli kültürel faaliyetlere açık, butik oteller gibi kaya oteller gibi, kongre merkezi gibi alanlar olabileceğini düşünüyoruz. Yine Osmanlı arşivlerinden ulaştığımız bilgilere göre bezirhanelerden ve sarnıçlardan söz ediliyor. İnşallah bu kilise ve yeraltı şehri üzerindeki bilimsel çalışmalar bizim yolumuzu ve ufkumuzu açacak, Nevşehir’in zengin tarihini tüm dünya turizmine kazandıracağımız günü heyecanla bekliyoruz."


Radikal


Haber İstanbul Gazetesi'nde şöyle yer aldı;


Nevşehir'de geçen yıl temizleme çalışmalarına başlanan dünyanın en büyük yer altı şehir yerleşiminde, Ortodoks Hıristiyanlar ın ilk kiliselerinden biri olduğu tahmin edilen bir yapıya ulaşıldı Nevşehir Belediye Başkaru Hasan Ünver, geçeıı yıl temizleme çalışmalarına başlanan dünyanın en büyük yer altı şehir yerleşiminde Ortodoks inancına sahip Hristiyanlar'ın ilk kiliselerinden biri olduğu talimin edilen ve M.S. 4.yüzyıla kadar uzanan bir yapıya ulaştıklarını söyledi. 

Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, yaptığı açıklamada, Nevşehir Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) işbirliği ile gerçekleştirilen Nevşehir Kalesi ve Çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında keşfedilen dünyanın en büyük yeraltı şehir yerleşiminde belediye öncülüğünde geçen yıl temizlik çalışmalarına başlandığım söyledi. Bölgede halen devam eden temizleme çalışmalarında bölgenin tarihi ile ilgili bilgileri yeni baştan değerlendirecek nitelikte bilgi ve belgelere ulaştıklarını dile getiren Ünver, köklü bir uygarlığın merkezliğini yapan bölgede geçtiğimiz günlerde ortaya çıkartılan Ortodokslar'a ait kilisenin bile tarih zenginliğini ortaya koyduğunu vurguladı. 

Yeraltı kilisesi 


Ünver, temizleme çalışmalarının kapsadığı alanın 360 bin metrekare olduğunu ancak ilk etapta jeo radarlarla tespit yapılan 6 bin metrekarelik bölümde çalıştıklarını belirterek "Bugüne kadar önemli verilere ulaştık. îki gün önce Osmanlı döneminden kalma mızrak uçları bulduk" diye konuştu. 
Temizleme çalışmalarında tarihi bilgi ve belgeler açısından oldukça önemli veriler elde ettiklerini kaydeden Başkan Ünver, "Burada geçtiğimiz günlerde Ortodosk dönemine ait yer altı kilisesi ortaya çıkartıldı. Bu dünya Ortodoksluğunun belki tarihi akışına ve seyrine yön verecek bir çalışma olacaktır diye düşünüyorum. Kapadokya bölgesindeki en büyük kiliselerden biri olarak değerlendiriliyor. Bu konunun uzmanlarının bize verdikleri bilgilere göre, kilisedeki frekslerin çok özgün olduğu ve hatta birkaç tanesinin bu kiliseye ait olabileceğini söylediler. Kilisenin içerisi toprak olduğu için fazla yıpranmamış. Tamamıyla yerin altında, yerin üzerinde hiçbir belirtisi olmayan bir alan" dedi. 

İlk tarihlendirmelerin M.S. 4. yüzyıla kadar gidebileceğini belirten Ünver, kilisenin yapım tarihinin daha da eski olabileceğini söyledi. 

Osmanlı dönemi 


Ünver, özellikle Osmanlı döneminde de bu alanın oldukça önemli bir yerleşim merkezi olduğuna yönelik de iddi verilere ulaştıklarını ifade ederek, "Damat İbrahim Paşa döneminden Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar yüzlerce belge elimize ulaştı. Damat İbrahim Paşa ve eşi Fatma Sultanın vakfının yapmış olduğu suyollarının belgeleri ve bölgedeki bir sarnıcın varlığının olduğu bilgisine ulaştık. Sadece galerilerin biı* tanesinin uzunluğu yaklaşık 7 kilometreye ulaşan galeriye ulaştık. Burada kandil yerleri, orijinal su k Linkleri, insanların yaşamını belgeleyen tandırlar, ocaklar, topraktan yapılmış çeşitli imalathaneler, çeşitli kullanım gereçleri bulundu" dedi. 
Ünver, kilisenin gelecekte Ortodokslar için hac merkezi haline gelebileceğini de kaydetti. 

İstanbul Gazetesi


Haber Akşam Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;

Nevşehir Kalesi ve çevresi Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında keşfedilen dünyanın en büyük yeraltı yerleşimindeki süren temizleme çalışmalarıyla Nevşehir’in tarihi yeniden yazılacak!

Nevşehir Belediyesi’nin öncülüğünde Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Nevşehir Valiliği'nin denetiminde sürdürülen çalışmaları, Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver koordine ediyor. 

6 bin metrekarelik alan  


Nevşehir Belediye Başkanı Hasan Ünver, Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak belirlenen 360 bin metrekarelik bir alanı kapsayan bölgenin sadece 6 bin metrekarelik bir alanı içinde çalışmaların sürdüğünü söyledi. 

KİLİSE ORTAYA ÇIKTI 


Ünver, keşfedilen dünyanın en büyük yeraltı şehir yapısının Kapadokya turizminin geleceği açısından da oldukça önemli olduğunu belirterek, “Nevşehir Kalesi ve civarındaki toplam 11 mahallenin alt bölümlerinde birbirine bitişik olarak yapılandırılmış bir konumdaki yeraltı şehrinin varlığı bizlere de oldukça heyecan veriyor. Halen bölgede temizleme çalışmalarında, çağın gerektirdiği araç ve gereçleri de kullanıyoruz. Temizleme çalışmalarıyla bugüne kadar Geç Roma-Erken Bizans dönemine tarihlenen mezar odalarıyla bölgede hiçbir kilisede bulunmayan fresklere sahip bir kilise ortaya çıkartıldı. Bölgede ortaya çıkarılan tarihi birikimlerle şehir tarihinin yeniden yazılacağını söyleyebiliriz. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde belirli mekânlarını hizmete açacağımız bölgenin Kapadokya turizmine ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum” diye konuştu. 

Akşam

Geri Dön