Nevzat Atasoy: Otto için iyi yemek iyi müzik ile yola çıktık!

Bugün Santralistanbul’da ve Asmalımescit Sofyalı Sokak’ta iki şubesi daha var Otto’nun. Ama bir-iki basamakla inilen bir yarı bodrum katında başladı her şey beş yıl önce. Küçük Otto’da. Asmalımescit’in geçirdiği değişimi düşünürseniz aslında çok hızlı gelişmiş olaylar. Ben bu mekanı öncelikle müziği ciddiye aldığı için önemsiyorum. Sadece yemek veren bir restoran / bar olmak yerine DJ’ler getirmelerini, mekanlarında konserler verdirmelerini şehre bir hizmet olarak görüyorum. Bugün hakikaten neredeyse dönercide bile DJ çalıyorsa Beyoğlu’nda, Nevzat’ların “iyi yemek iyi müzik” fikrinin tutmasındandır biraz da...

Nasıl buldunuz, nasıl karar verip açtınız ilk Otto’yu
Nevzat Atasoy: Valla ikimiz de bir yer açmak niyetindeydik ve yer bakıyorduk ayrı ayrı. Ortak arkadaşlarımız bizi bir araya getirdi.
Erol Türkoğlu: Altı ay boyunca her gün oturup konuştuk. Nasıl bir yer yapmak istediğimizi tartıştık. Sonra burayı görünce “Tamam” dedik.
Nevzat A.: İlk tepki “Siz deli misiniz” oldu. Her tarafta tinercilerin olduğu ıssız bir sokakta yerin altında bir yer açıyorsunuz. Ama insanlar sevdi sonradan.

Ne yaptınız da sevdiler
Nevzat A.: “İyi yemek iyi müzik” diye yola çıktık. “İyi pizza yapalım” dedik. Önceleri erişte de vardı, bize özel yapılıyordu. Daha basitti yani. “Müşteri şunu ister” diye çalışmadık hiç. Her şey kendiliğinden oldu. Zaten o “arkadaşlarla evde eğleniyormuş gibi” hissini sevdi insanlar. 
Erol T.: Bir süre sonra o kadar kalabalık oldu ki rezervasyonla çalışmaya başladık. İnsanları kapıdan çevirmek zorunda kalıyorduk. Bu ilgi görülünce çevrede çok sayıda benzer yer açıldı.

Kötü mü oldu iyi mi
Nevzat A.: Şu anda işe sıfırdan başlayan biri olsam Asmalımescit’te açmam mekanımı.

Nerede açarsınız
Nevzat A.: Semt adı veremem ama başka bir yer olur. Biz burayı açtığımızda buraları çok patlayacak diye hesap yapmadık. Sessiz sakin, kafamıza göre bir yer bulduk diye düşündük. İmkanlarımız da o zaman ona yetti. Şimdi evet Asmalımescit kârlı bir yer, bir mekan açtığında kazanırsın. Ama kalıcı olur musun artık pek bilemiyorum doğrusu.

“Sulu yemek veren bile DJ koymayı düşünmeye başladı”

Neden
Nevzat A.: Bugün sadece kâr için açılıyor mekanlar. Her sene kapanıyor, yerine yenisi geliyor. Bazı insan var, “Haydi gidelim, böyle bir yer varmış” diye geliyor. O adama hizmet vermek için açtığında ömrün kısa.
Erol T.: Biz aynı kaliteyi yıllar içinde muhafaza etsek yeter. Adam seviyorsa gelir zaten. Dekorasyona, koltuğa gelmez ki. Onun için gelen bir süre sonra gidiyor zaten.

Nasıl değişti Asmalımescit son beş yılda
Nevzat A.: Sadece Babylon vardı biz geldiğimizde. Bir-iki de meyhane. Onun dışında gece geçmeye korkardınız. Şimdi her yemekli yer DJ’liğe ve müziğe önem verdi. Bu iyi ama şimdi neredeyse sulu yemek veren lokanta bile DJ koyacak. O duruma geldi yani. Herkes burada bir yer açmak istedi.

“Alaçatı tatil ortamından başka bir şeye dönüştü”

Şikayetçi misiniz bu durumdan
Nevzat A.: Asmalımescit çok kalabalık oldu. Kalitemizi ve hizmetimizi sürdürmek için çok daha fazla uğraşıyoruz. 

Bugün üç mekanınız var artık, birbirlerinden ne farkı var bunların
Nevzat A.: Önce küçük Otto’yu açtık. Daha öğrenci, reklamcı, sanatçı yaratıcı sektörlerden insanların yeriydi. Otto Sofyalı’ya daha fazla iş dünyasından insanlar geliyor. Burada bir iş yemeği de yiyebilirsiniz, öğlen bir içki içmeye de gelebilirsiniz. Sofyalı müşterisi yaş olarak daha büyük. Üniversite öğrencileri var, öğretim üyeleri var. Yemek yemek için insanlar çocuklarıyla geliyor. Daha farklı bir kitle.

Alaçatı’daydınız bir dönem ama orayı terk ettiniz. Alaçatı hakkında ne düşünüyorsunuz
Nevzat A.: Bizim aslında ikinci mekanımız Otto Alaçatı’ydı. Ama sonra çok değişti Alaçatı, her taraf doldu. Adam denize girmeye, güneşlenmeye gelmiş, uyardığımız halde pizza geç geldi diye bağırıp çağırıyor. Tatil ortamından başka bir ortama dönüştü Alaçatı.

Müdavimlerinizi tanır mısınız
Nevzat A.: Tabii çoğunun şahsen biliyoruz. Çok fazla müdavimimiz burada evlendi ya da sevgili oldu. Hatta bizim bu tip şeyleri önceden fark edip, çaktırmadan baş başa kalmalarını sağladığımız bile oldu. Birçoğunun düğününü yaptık Otto Santral’de. Aslında düğün yapılan bir yer değil ama biz özel durumlarda yapıyoruz bazen bu tip eğlenceler.

“İki ayda 14 bin kilometre yol kat edeceğiz”
Ottomobil diye bir projeniz olduğunu biliyorum. Nedir tam olarak
Nevzat A.: Bir karavan kiralayıp iki ay Güney Amerika’yı 14 bin km. boyunca gezeceğiz. Bu arabada bir DJ kabini ve ses sistemi olacak. Otto’nun mobil hali. Ve basit yemekler de yapacağız beraberinde. Gittiğimiz yerlerde ikram etmek için. Düşünsene İguaçu Şelalesi’nin başında müzik yapıp yemek yiyorsun.

Ormanın ortasında yemek pişirmek zor olmayacak mı
Nevzat A.: Öyle yaprak dolmalar falan değil ama menemendi, bulgurdu; kolay hazırlanan, leziz şeyler. Ben yemeğe meraklıyım. Önceden hep ben özel olarak ilgileniyordum yemeklerle. Şimdi bir yıldır Fransız şefimiz var. O hazırlıyor mekanların mönüsünü. Ama hepimiz fikirler geliştiririz.
Erol T.: Çok geziyoruz, gittiğimiz her yerde günde dört restoran dolaştığımız olur. Hoşumuza giden değişik şeyleri alıp buraya uyarlamaya çalışırız. Bu geziden de çok şey öğreneceğimizi düşünüyorum.
Milliyet/Mehmet TEZ