New York'taki camii için 152 yıllık iki tarihi bina yıkılacak!

New York’ta, 11 Eylül saldırılarında yıkılan ikiz kulelere yakın bir binada yapılması planlanan İslam Kültür Merkezi, son günlerin en çok tartışılan konularından. İçinde cami, spor merkezi ve restoranlar olacak. Projeyi yürüten Cordoba Girişimi’nin başındaki İmam Faysal Abdul Rauf’un yardımcısı Aylin Karamehmetoğlu’nu aradık. Hem son gelişmeleri sorduk, hem de Bursalı bu başarılı genç kızı tanıdık

Son günlerde ABD’nin en önemli gündem konusu, 11 Eylül saldırılarında yıkılan ikiz kulelerin yakınına yapılması planlanan İslam Kültür Merkezi. Park 51 ya da Sıfır Noktası Camii olarak anılan ve saldırıların yapıldığı bölgenin iki blok ötesinde inşa edilmesi planlanan merkez için son olarak New York Anıt Koruma Komisyonu 152 yıllık iki tarihi binanın yıkılmasına onay verdi. 13 katlı ve 500 koltuklu bir sanat merkezi olarak da nitelendirilen İslami Kültür Merkezi’nde bir konferans salonu, yüzme havuzu, spor merkezi, sergi alanı, Müslümanlara ait yemeklerin tanıtıldığı bir yemek kursu, restoran ve bir mescit bulunacak.

Şehrin finansal kalbine uzanan Park Place Caddesi’nde yaklaşık 100 milyon dolara mal olacak projenin başındaki isim ise 30 yıldır aynı bölgede görev yapan, ABD’deki Müslüman ve Türklerin çok sevdiği Kuveyt asıllı imam, Faysal Abdul Rauf. Eşi Daisy Khan ile dinlerarası diyalog için çalışmalar yürüten İmam Faysal, Colombia Üniversitesi fizik bölümü mezunu. İnşaat sektöründe çalışan arkadaşı Sharif El-Gamal’ı, iki yıl önce Park Place’te satın aldığı yerin kültür merkezi olarak inşa edilmesi için ikna eden İmam Faysal’ın en yakın yardımcısı ise bir Türk kızı: Bursalı Aylin Karamehmetoğlu...

BURSA VE BOĞAZ ANILARI

İki yaşındayken ailesiyle birlikte New York’a yerleşen ve Cordoba Girişimi’nin (Cordoba Initiative) yürüttüğü projede kendisini İmam Faysal’ın personel şefi olarak nitelendiren Karamehmetoğlu, hikayesini şöyle anlatıyor: “Ailem daha fazla iş olanağından yararlanmak için New York’a taşındı. Aynı zamanda o dönem orada yaşayan anneannem ve büyükbabamla da bir arada olmak istediler. İki yaşımdan beri New York’ta yaşasam da ailem çocukluğumdan beri her zaman bana kültürel mirasın ne kadar önemli olduğunu anlattı. Hiçbir zaman ülkemi ve Türkiye’deki akrabalarımı unutmamı istemediler. Biraz da bu yüzden küçükken beni her yıl Bursa ve İstanbul’daki akrabalarımın yanına gönderirlerdi. Yaz boyunca onların yanında kalırdım. Hatta hala küçük bir kızken dedem ve babaannemle ağaçtan nasıl taze incir topladığımızı hatırlıyorum. O dönemden aklımda kalan bir başka anı ise İstanbul’daki halamla Ortaköy’e gitmemizdi. Bana gümüş takılar alırdı ve sahil boyunca yürüyüp dondurma yerdik.”

TERÖRİZM ÜZERİNE MASTER

Her zaman tarihe, politikaya ve felsefeye ilgi duyduğunu belirten Karamehmetoğlu, Stony Brook Üniversitesi’nde siyaset bilimi eğitimi gördüğünü ve ardından New York Üniversitesi’nde uluslararası güvenlik alanında terörizm ve terörle mücadele çalışmaları konusunda master yaptığını söylüyor. “Türkçe, İngilizce ve Fransızcayı akıcı bir şekilde konuşuyorum. Bir gün Arapça ve Kuzey Çin lehçesi öğrenmeyi çok istiyorum” diyen Karamehmetoğlu, Cordoba Girişimi’ndeki görevini ise şöyle anlatıyor: “Aslında birden fazla işi aynı anda yapıyorum. İmam Faysal’a politika danışmanlığı, perso-nelin yönetilmesi hatta sekreterin yardıma ihtiyacı olduğunda telefonlara bakmaya kadar her şeyi yapıyorum. Hiçbir işimi büyük ya da küçük diye değerlendirmiyorum. Çünkü herkes birbirine yardım ediyor.” 

‘İmam Faysal ileri görüşlüdür’

Karamehmetoğlu’na İslami Kültür Merkezi projesiyle ilgili tartışmaları ve böyle bir projede yer almasının zor olup olmadığını soruyoruz. Karamehmetoğlu, İmam Faysal’ın yenilikçi, ileri görüşlü bir imam olduğu görüşünde: “İmam Faysal, yenilikçidir, ileri görüşlüdür. Tüm çalışanlarına eşit davranır. Ben  kendimi çok dindar biri olarak değerlendirmiyorum. Ama Allah’a inanan ve dini değerlere önem veren biriyim. Bütün dinlere saygılıyım. İmam Faysal ile verdiği barış mesajları, tüm inançlara, dinlere ve kültürlere hoşgörüsü ve ABD ile Müslüman dünya arasında bir köprü oluşturmak için çaba göstermesi nedeniyle çalışıyorum.” Karamehmetoğlu, hayatını bu proje için çalışmaya adadığından beri çok mutlu olduğunu vurguluyor. Yazın Türkiye’ye gelmek ise en büyük hayali: “Gece yatmadan önce Osmanlı İmparatorluğu hakkında kitaplar okurum. Türk Sanat Müziği’ni de seviyorum. Anneannem bana her zaman Müzeyyen Senar’dan şarkılar söylerdi. İnşallah bu yaz Türkiye’ye geleceğim. Ailemi, ülkemi, simidin tadını ve Boğaz’ın kokusunu çok özledim.”

Tartışmaları İsrail lobisi ateşliyor

İSLAMİ Kültür Merkezi’nin New York’ta, ikiz kulelerin bulunduğu bölgeye yakın bir yere yapılması ABD’de büyük tartışmalara ve protestolara neden oldu. Birçok cumhuriyetçi politikacı da 11 Eylül’de hayatını kaybedenlere hakaret olduğu gerekçesiyle bu merkeze karşı çıkıyor. Düşünce kuruluşu SETA’nın Washington Direktörü Nuh Yılmaz, projenin aslında dinlerarası diyalog merkezini de içinde barındıran sosyal bir kompleks olduğunu söylüyor ve ABD’de neler olup bittiğini şöyle anlatıyor: “Manhattan’da Müslümanlar için ibadet yeriyle ilgili bir sıkıntı var. Muhtemelen bu kültür merkezi de böyle bir ihtiyaçtan doğdu. Merkezle ilgili tartışmalar  Amerika’da, Müslümanlara yönelik bir karalama kampanyasına dönüştü. ‘İslam eşittir terör’ algılaması Obama döneminde geri plana çekilmişti. Bu iddialar  çok baskın bir şekilde kasım seçimleri öncesinde  gündeme getirilmeye başlandı. Merkez de buna alet ediliyor. İsrail lobisi ‘İslam merkezi’ karşıtı kampanyanın öncüsü oldu. Obama İsrail’in, Filistin ve Türkiye ile yardım gemileri konusunda geri adım atması için bastırıyor. Baskıyı dağıtmak için de İsrail lobisi ve İsrail’e yakın Amerika’daki Neoconlar bu tür tartışmaları gündeme getiriyor. Obama’nın bu merkezin yapılması konusundaki desteği açık ve net... ABD’deki Türkler ve Müslümanlar Obama’nın pozisyonunu destekliyor ama örgütlü olmadıkları için bu desteği göstermeye güçleri yetmiyor. Müslümanlar içinde küçük bir grup ise kompleksin başka bir yere yapılmasından yana.”
Star/Aslı Gür