Nüsa Uğur: Fatih'te bir örnek çalışmanın hatırlattıkları!
Bu sorunun cevabı geçtiğimiz hafta PwC ve Urban Land Institute işbirliğiyle gerçekleştirilen, "Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2012" Raporunda yer aldı.
Bu rapora göre İstanbul, geçen yılın ardından bu yıl da hem yatırım öncelikli kentler arasında hem de kalkınma alanlarında birinci sırada yer aldı. Raporda bir önemli nokta daha var. İstanbul'un çekiciliği gayrimenkulün kârlılığından çok Türkiye ekonomisinin gücünden kaynaklanmakta. Bununla birlikte mevcut performans, gayrimenkul alımları ve geliştirme beklentilerinin üçünde de İstanbul zirvede. Bu sonuçlar motive edici. Bu köşede defalarca tekrar ettiğimiz üzere beklenen yasal düzenlemelerin de acilen yapılması ve alt yapı sorunlarının çözümlenmesi gerekmekte. Uzun erimli bir proje 2020 Yaz Olimpiyatlarının gerçekleşebilirliğini hiç ihmal etmemek gerek çünkü tam 30 milyar dolarlık bir yatırımdan söz ediyoruz İstanbul için. İstanbul'un olimpiyat için kuvvetli bir aday ama bu durum 2013 yılında kesinleşecek. Şimdilik onu bir kenara koyalım. Farkında mısınız bilmem; son 5-6 yıldır Fatih Belediyesinin sürdürdüğü yenileme alanlarına ilişkin projeleri ile sur içindeki alanlarda gün geçtikçe değişim gözlenmekte. Geçtiğimiz hafta Ayvansaray'da Meryem Ana Ayazması'nın bulunduğu bölgedeydim. Çok özel ve güzel bir yer. Özellikle yaz aylarında çok fazla turistin ziyaret ettiğini söylediler. Oysa etrafında ziyaretçilerin dinlenebilecekleri ne bir yer ne de küçük bir alışveriş yapabilme imkânı yok. Ama Fatih Belediyesi bu alanda yaza kalmadan tamamlanacağı anlaşılan çevre düzenlemesi için çalışmalar yapıyor ve turistlerin orada daha fazla zaman geçirmesini sağlamaya yönelik çalışmalar yürütüyor. Fatih Belediyesi'nin ve diğer belediyelerin bu türden çalışmaları bize şunu hatırlatıyor. İstanbul, tarihi 3 bin yıla uzanan bir dünya mirası. Çağlar boyunca farklı uygarlıklara ve farklı kültürlere ev sahipliği yapmış. Yüzyıllar boyu çeşitli din, dil ve ırktan insanlar bir arada yaşamış. Dolayısıyla İstanbul sadece gökdelenler, siteler üzerinde yükselen bir kent olmaktan çok tarihi mirasıyla, sanatsal ve bilimsel aktivitelere zemin oluşturacak kültür yapılarıyla, fuarlarıyla öne çıkan bir kent olmak zorunda. Yoksa ileride elimizde sadece binalar kalır ki bunun değeri tartışılır. Ersoy Yaz/ Yalova Ben bir iş için evimi ipotek ettirdim. Bir iki yakınımdan ve bir bankadan da borç aldım. Bana GARAME Anlaşması yapılacağını söylediler. Nedir bu anlaşma Önce GARAME'nin kelime anlamını söyleyelim. Osmanlıca bir sözcük bu. Garameten kelimesinden türetilmiş ve "Herkese eşit olarak, taksim ederek, paylaştırarak, hakkına göre" demektir. Bilindiği gibi temin edilen bir kredi veya doğması muhtemel bir borca güvence olarak bir gayrimenkulün gösterilmesi halinde borç miktarı kadar alacağın, varsa faizi ile beraber, taşınmazın tapu kütüğünün ilgili sütununa tescili işlemine İPOTEK denilmekte. GARAME Anlaşması da ipoteğin tesisi sırasında veya sonradan birden çok ipotek alacaklısı arasında yapılan ve gayrimenkulün paraya çevrilmesi halinde, üst derecedeki ipoteğin öncelikli olması hakkını kaldırarak, alacak miktarları arasındaki orana göre satış bedelinin paylaştırılmasını ön gören bir anlaşmadır. Yani, daha açık bir ifadeyle söylersek, siz birden fazla kişi ya da kurumdan borç alarak gayrimenkulünüzü ipotek göstermişseniz eğer, ipotek esnasında ya da gayrimenkulünüzün paraya çevrilmesi halinde elde edilecek bedelin alacaklılarınız arasında, verdikleri borç oranında paylaştırılması bir anlaşma yapılır ki buna GARAME Anlaşması denilir. Burada öncelik şartı da kaldırılmaktadır. Nüsa Uğur / SABAH