Genel

Ödenmeyen kredi kartı borcu nedeniyle eve haciz gelir mi?

Kredi kartı borcu olanın her türlü mal ve hakkı haczedilebiliyor. İcra İflas Kanunu'nun, 6352 Sayılı Kanun'un 16. maddesindeki değişikliğe göre, borçlunun lüzumlu eşyaları haczedilemeyecek.

Takvim Gazetesi köşe yazarı Feride Hilal İmal, bugünkü yazısında okuyucusunun sorduğu ''Ödenmeyen kredi kartı borcu nedeniyle eve haciz gelir mi?'' sorusuna cevap verdi.

Ev haczi kalktı diye biliyordum. Ödeyemediğim kredi kartı borcum yüzünden eve hacze geldiler. Eşyalarımı götürmek istediler. Bu yasal mı? 

Kural olarak borçlunun her türlü mal ve hakkının haczi mümkündür. Asıl olan borcun ödenmesi, bir diğer ifade ile alacaklının alacağına kavuşmasıdır. Fakat İcra İflas Kanunu'nun, 6352 Sayılı Kanun'un 16. maddesi ile değişik 82. maddesinin üçüncü fıkrası; "Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu veya aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri haczedilemez" şeklindedir. Düzenlemeye göre, borçlu ile aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için gerekli her türlü eşyanın haczedilemeyeceği hükme bağlanmaktadır. Yani, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için 'lüzumlu' olan buzdolabı, çamaşır makinesi, televizyon, koltuk takımı, ütü, fırın, halı, bulaşık makinesi gibi insan onuruna yakışan hayatın sürdürülmesi için varlığı zorunlu olan ev eşyaları haciz konusu yapılamaz. Sorunuza dönecek olursak, bu madde ile yasaklanan eve hacze gelinmesi değil, borçlu ve aile bireyleri için lüzumlu eşyaların haczedilmesidir. Ev haczine gelerek, para kıymetli evrak, altın, gümüş, antika eşya değerli taş süs eşyası veya borçlu ve aile bireylerinin yaşamı için lüzumlu olmayan lüks statüsündeki eşyalar haczedilebilecektir. Burada önemli olan bir başka nokta da; haczin amacının, borcun tahsilinin sağlanması olup borçluyu taciz etmek ya da baskı kurarak ödemeye zorlamak olmamalıdır. Aksi halin varlığı başta İcra İflas Kanunu'nun genel mantığına ve 85/son maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil edeceği gibi, temel hak ve özgürlüklerin korunması ilkesine de ters düşer..